Yalnız bir opera
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Fena halde İrlanda’ya özgü bir ikilem söz konusu -dağılmış bir aile, yitirilmiş sevgili, geride kalan hüzünlü şeyler- ve dolayısıyla İrlanda’ya özgü bir teselli öneriliyor bu dersler için: Hay lanet olsun, gidip birer içki içelim.” 'Tanca’ya Gece Yolculuğu' iç içe geçmiş iki akstan oluşur. İlki Ekim 2018’de Algeciras limanında birinin kızı, diğerinin “yeğeni” olan Dill’i bekleyen iki yaşlı adamın merakla ve hasretle geçen saatleri, diğeri Ocak 1994’te Malaga civarındaki geçmiş hikâyesi. Geçmişe adım adım yaklaştığımızda, her ne kadar Maurice’yi ve eşi Cynthia’nın hikâyesini okuyor olsak da, aslında biz Dill’in neden kaçıp gittiğini ve neden bir daha dönmediğini öğreniriz. Böylece karşımıza hem suçla dolu bir geçmiş yüzünden dağılan bir aile hem de bir baba kız çatışması çıkar. Barry’in dili oldukça kıvraktır. Sokağı, küfrü, argoyu eksik bırakmaz. Ağırlıklı olarak diyaloglar üzerine kurulan romanda akışkanlığı sağlayan şey buysa, bir diğeri de mizahi dengededir sanıyorum. Onca zorluğa ve onca olumsuz duyguya rağmen hayatın abuk yönlerini es geçmeden ilerleyen Barry, keyifli bir metinle okurlarını beklemektedir.
Tanca’ya Gece Feribotu
Tanca’ya Gece FeribotuKevin Barry · Harfa Yayınları · 202118 okunma
Reklam
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1. Yâ Sîn.(1) 2,3,4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. 5,6. Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından
ölümsüz aşk
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak Cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her
Perdeler açılıyor, piyano daha kuvvetle çalınıyordu. Bütün gözler kamaştı. Elektrik ışığı, parıl parıl parlayan bir ihtişamın üzerine dökülüyordu; seyirciler, önce, altın külçeleriyle kıymetli taşların içinde adeta eridiği bir kor ateş gördüler. Bu da bir başka mağara idi, fakat incilerden yapılma ince kumun üzerinde ölgün dalgalarla yıkanan
Sayfa 280 - 281, 282 Yordam EdebiyatKitabı okudu
Dünyaya bir kadının eli değse Zeyna! Şöyle ağır bir halı gibi çırpılsa Tozlar havalansa... ... Mahallemizde her kalpten bir ok fırlıyordu Hatıra defteri sanatına doğru. ... Her şeyin kırığının alındığı Voltajı düşük fakirhaneler gibiydik. Kırık pirinç, kırık yumurta... Semt pazarından ucuza. Kalbin kırığından söz etmeye sıra bile gelmiyordu. Beklemek üzerine felsefe kitabıydık. ... Rutubetten akmayan tuzluklardan farkımız yoktu Biraz pirinç atmak lazımdı bana. ... Taş olsa dayanmazdı denir bazı acılara. ... Kelimelerin mezarlığında gece bekçisiydim.
Sayfa 23 - Pulbiber Mahallesi TarihiKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.