Elini çenesine dayamış, babam da can kulağıyla radyo dinliyordu o böyle bakarken. Daha doğrusu, o sırada söylenen “Bu dağlar kömürdendir / geçen gün ömürdendir / feleğin bir kuşu var / cırnağı demirdendir” türküsünün içinde kaybolup gitmiş gibi görünüyordu.