Sesimi alıp da kaybetse rüzgar
Versem gözlerimi bir sonsuz renge
İçimde bir mahşer uğultusu var
Ruhumdur çağıran tenimi cenge
Gözlerim bir kuyu, dilim kördüğüm
Bir görünmez âlem olsa gördüğüm
..........
......
Akşam,içime düşen korku, pişmanlık,hile.
Varamadığım deniz, suyu çekilen ırmak.
İçimde birikeni nasıl yıkamak, neyle?
Bu akşam hangi suyla, hangi suyla yıkanmak?..
"Bu yekpare akış, durgun, derinden...
Her aynada yalnız kendi görünen
Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın
Kendi cevherinde mahpus bir ânın
Dağıttığı dünya hep yaprak yaprak,
Dalgın, unutulmuş sesleri uzak
Bir uykudan bana tekrar dönenler,
İçimde, dışımda hep aynı çember!
Bin elmas parıltı oyun ve halka
Küçük ve hiç değişmez dalgalarla