522 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Bay Pipo, Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Yaşamı: Hiram ABAS İncelemesi.
Bu kitabın, değerli yazarlarımız Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından ele alındığı yıllarda ben yurt dışındaydım ve o zamanlar gençliğinde vermiş olduğu bir yaşam hevesi ve enerjisi ile böylesi meselelere çok uzaktım. Özelikle 90’lı yıllar, Almanya’da yaşayan biz Türkler ve Türkiye’den çalışmak için oraya göç etmiş olanlar ile birlikte, başka
Bay Pipo
Bay PipoSoner Yalçın · Doğan Kitap · 20053,977 okunma
Gerçektir..Ama bana ait değil..
~ Bugün kendimle barışmaya karar verdim. Aldım vicdanımı karşıma bu yorgunluk yetmez mi(?!) diye sordum. Ses etmedi durdu ve bir kez daha sızladı. Ah! dedi ah! Anladım bir kez de onu yorduğum için sızladı vicdanım. Ertelenmiş bir uykum ve hep kendimden yorulmuşluğum var benim. Artık erken uyuyacağım.. "Ahmet Arif'in de dediği gibi... Belki de
Reklam
294 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
En çok acıma ve merhameti, evden mahrum veya trenin altından kalan insan değil, kendi kalbiyle veya arkadaşlarıyla, kendi zamanıyla veya kendi çevresi ile çatışma içerisinden, vicdan ve arzuların arasından mücadelesini veren, acıma ve merhameti hak eden insandır, demişti Faulkner bir röportajda. Yazarın, kitaplarının omurgasını oluşturan
Ses ve Öfke
Ses ve ÖfkeWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 20202,433 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Yalnız hatta Yapayalnız..
İstanbul'dayız.. Masmavi, denize nazır pırıl pırıl bir gün, tepemizde martılar seyrediyor. Karşıdan ufak tefek çipil gözlü bir adam söylene söylene geliyor, belli ki yine kızmış birilerine. Sokağın tam karşısından bir kadın sesleniyor adama; -Ah vre Sait neredesin? Sait durgun, her zamanki gibi kafası bir hayli karışık. Cebinde eczaneden yeni
Yalnız Hatta Yapayalnız
Yalnız Hatta YapayalnızÖzlem Esmergül · Destek Yayınları · 2018498 okunma
249 syf.
10/10 puan verdi
Yoldaş Thomas More :)
Yazar, yaşadığı ülkeyle beraber 1500'lü yılların Avrupa'sını eleştirmiş. Örneğin: Avrupa'da hüküm süren kralların baskısı varken Utopia'da kralsız bir özgürlük vardır, Avrupa'da yıkıcı bir kargaşa varken Utopia'da kusursuz bir düzen vardır, Avrupa'da vicdan özgürlüğü yokken Utopia'da dinsel açıdan hoşgörü vardır, Avrupalılar para kazanmayı ve mülk edinmeyi düşünürken Utopialılar kafalarını bilgiyle donatmayı düşünürler, Avrupa'da eğitim üst sınıfın tekelindeyken Utopia'da eğitim herkese açıktır, Avrupa'nın zenginleri ve çoğu kadınları aylak gezerken Utopialıların kadınları da erkekleri de her gün 6 saat çalışmak zorundadırlar ve en önemlisi Avrupa'da küçük bir azınlık gereğinden fazla varlıklı ve büyük bir çoğunluk yoksulluk içindeyken Utopia'da herkes ulusal servetten eşitçe yararlanmaktadır. Adam 500 sene evvel sosyalizm temelini atmış. Gelgelelim Utopia'da bahsettiği bazı şeyleri, kendisi hayatında uygulamamıştır. Örneğin: 8.Henry'nin boşanmasını onaylamaması, kralın yetkilerini Tanrı'dan aldığı gibi. More hem geleceğe umutla bakan Rönesansçı hem de geçmişten kopmayan bi Katolik.(Bu inancı onu ipe götüren) Aslında bu çelişkiler More' un kişiliğine özgü değildi, yaşadığı çağın özünde de zaten bunlar vardı. İncelemeyi sonlandırıken sizlere şiirle veda etmek istiyorum. A canım Thomas More'um fiyakalı Ama bize derler : "Utopialı" Kazanan Utopia olacak elbet Savaşlar geçse de kapışmalı.
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,6bin okunma
Yarı kalmış vedaların boynu bükük olur..
Uzaktan sevmelerin en güzeli arkadaşlıklarda geçerlidir. Pervane bile örnektir aşk ateşinde yanmaların ne kadar dokunaklı olduğuna. Bir haber bile almadan, acına, mutluluğuna ortak olmadan duyulan sevgiyi sorguya çekin! "Hakim bey, idam kararı verin, vedaya terkedilen aşklara. Örnek olsun cümle cihana yalnızlığa terkedilenlerin acısı." Tek taraflı bekleyişler zamana yazık etmededir. Sormazsan sormaz, aramazsan bulunmaz. Adım atarsın, "bitti" dersin, oralı olmaz. Sonra bir gün çıkagelir, "geldim" der. Haykırmak istersin:" Ben acı çekerken sen nerdeydin? En mutlu anımda hüznünle başbaşa bırakacak hakkı nerden buldun? Neden YOKTUN neden?" demek istersin. Ama kıyamazsın işte. Paramparça bırakıp gidene sen, kıyamazsın. Çünkü çok iyi bilirsin yanan canın ruhu kavurduğunu. Yarım bırakılmış vedanın iadesini yapar, "yetiyorsa yüreğin, dost kalalım" dersin. Taşıyabilecek midir? Benimki de soru mu ya...Armağan ettiğin en değerli duygunu omuzlarına yıkıp giden birine, taşınması en zor nimet yüklenir mi? Keşkelerin, belkilerin, neyselerin sığamadığı geçmişten gelen bir saygıyla susar, "Benim suçum neydi?"diyecek kadar bile güç bulamazsın. Ne nefret, ne sevgi, ne ilgi...Kocaman bir boşluk kalır geriye. Hissizleştirmiştir ya hani, bir tek duan, ondan vazgeçemiyorsundur. "Benim canım yanarken, çok mutlu olsun" dersin. Hakk ediyor mu? Bir mazi bırakacak kadar dokunmuşsa gönlüne, haketmiş demek ki..Sana kendine hakk tanımasa da...
Kitabsever
Kitabsever
Reklam
145 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.