KADİR GECESİNE DAİR Bu gece Ramazan'ın 27. gecesi. Çoğumuz Kadir gecesi deyince doğrudan 27. geceyi düşünüyoruz. Bu yazıda kadir gecesine ilişkin bazı bilgiler vermeye çalışacağım. 1. ADI NEREDEN GELİYOR? Bu geceye niçin “kadir” adının verildiği konusunda üç farklı görüş vardır: a) “Kadr”, takdir etmek demektir. Allah, ezelde takdir
VEHHÂBÎLİK...
- "18.asır ortalarında Arabistan yarımadasında ortaya çıkan, on dokuzuncu yüzyılda geniş bir bölgeyi etkisi altına alan dînî ve siyâsî bir akım. Kurucusu Şeyh-i Necdî diye de anılan Muhammed bin Abdülvehhâb’dır. Benî Temîm kabîlesine mensûb olan ve 1699 (H. 1111) senesinde Necd gölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğan
Reklam
Karga ile Tilki'den Uzaktan Eğitim'e hissiyatım...
"Karga ile Tilki" masalında maalesef tüm suç karganınmış gibi kargaya yükleniliyor. "Karga ile Tilki" masalı hâlâ 2.sınıf ders kitaplarında okutuluyor. Zalimlik, merhametsizlik, bencillik, adaletsizlik fark ettirmeden çocukların bilinç altına maalesef işleniyor. Hırsızlık, aldatma yüceltiliyor. Eğitimciler de maalesef bu tuzağa
15. Hikaye Tamamlama etkinliği ikinci kısım (Bölüm 4-6)
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin ikinici kısmıdır. Bu kısmı
Osman Y.
Osman Y.
,
Kevser S.
Kevser S.
ve
Necip G.
Necip G.
yazmıştır. 4. Bu yolculuk gelecek bin yılın belki de binlerce yılın nasıl şekilleneceği konusunda hayati önemdeydi. İşlerin çığrından çıktığı 2066 yılından
PERŞEMBE YAZILARI - 5 (Sabırla Okuyalım Ke)
Perşembe Yazıları - 5 - Bu hafta Alvarlı Efe Divanı'nı bitirdim. Zannediyorum bu yazıyı tamamladıktan sonra da İsmet Özel'in "İrtica Elden Gidiyor" kitabını da bitiririm. Bir yandan Mehmet Ali Büyükkara Hoca'nın "Çağdaş İslami Akımlar" kitabını bölüm bölüm okuyarak üzerine konuşuyoruz. Bu arada bundan sonraki
Ben çok film izleyen biri değilim, rastlarsam televizyonda izlerim ya da çok merak edersem internetten.En yakın sinema komşu ilçemizde ve ne yazık ki gitmeye pek fırsat bulamıyoruz. Bugün tarzını çok sevdiğim bir yazar olan John Green'in Kağıttan Kentler romanın film uyarlamasını izlemeye gittim.Kitaptan daha çok beğendim doğrusu, bunu da yazmış olayım. Asıl değinmek istediğim noktaysa şu; bence filmde belirli bir dış görünüş olduğu için karakterleri tam tanıyamıyoruz.Kitap okurken -yazar karakterini eline geçen her fırsatta tasvir etmediği ya da övmediği sürece- aklımda bir görüntü oluşuyor ve öyle kalıyor.Kitabın ortasında durum "Aa ne kadar tatlı burada" demiyorum ama filmde oluyor ve ister istemez karakterin kişiliğinin önüne geçiyor. Tüm bunlardan çıkardığım iki sonuç var kendimce.Birincisi gerçek hayatta karakter tahlili yapmayı çok seven bir insan olduğumdan bunu kitaplarda da yapmayı seviyorum bu yüzden filmden ziyade kitabı tercih ediyorum. İkincisi de iyi bir oyuncunun dış görünüşünden öte oynadığı kişiliği benimsemesi gerektiği.Karakter gibi giyinmemeli sadece özelliklerini anlamalı, düşünce tarzını kavramalı ve ona göre hareket etmeli ki bu da içtenliği doğurur zaten :) *Okuduğum kitapları yorumlamayı alışmışım, filmden çıkınca onu da yorumlayacaktım da anlatacak birini bulamadım :D Bu sitede olmasa kitap yorumlarını içime ata ata delirirdim herhalde. Bu ileti çokça kişisel oldu, artık gelecekte baktığımda düşüncelerim değişmiş olursa "bir zamanlar" diye başlayan cümlelerim olacak :) Sevgiler, saygılar :)
Reklam