Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
42) Hakkı bâtıl ile bulandırmayın ve bile bile gerçeği gizlemeyin! Hiçbir dayanağı olmayan yorum ve iddialarınızı Kur’an-ı Kerim’e karıştırarak, gerçekleri çarpıtmayın! 43) Namazı dikkat ve özenle kılın, zekâtı verin ve Allah’ın hükümlerine boyun eğen şu müminlerle birlikte siz de boyun eğin! Başkalarına iyilikten, doğruluktan dem vuruyor, fakat kendiniz en büyük kötülükleri yapmaktan çekinmiyorsunuz! 44) Siz insanlara iyiliği öğütler de, kendinizi unutur musunuz? Oysa Kutsal Kitabı okuyup duruyorsunuz, hiç aklınızı kullanmaz mısınız? O hâlde, gelin şu anlamsız inattan vazgeçin de Rabb’inize yönelin: 45) Sabırla ve namazla O’ndan yardım dileyin. Yaratıcınızla aranızdaki gönül bağını sürekli canlı tutun; yeryüzünde adâlet ve doğruluğu egemen kılma uğrunda verdiğiniz mücâdelede, zorluklar karşısında asla yılgınlığa kapılmadan, umudunuzu ve direncinizi kaybetmeden hedefe doğru adım adım ilerleyin! Hiç kuşkusuz bu görev, Allah’a saygıyla boyun eğenlerden başkasına elbette ağır gelecektir.
Sayfa 22 - Bakara suresi
... Birinin önünde çıkacağı beş alçak merdiven basamağı, bir başkasının önündeyse tek ama o beş basamağın toplamı kadar yükseklikte bir basamak olması gibidir bu; birinci kişi yalnızca bu beş basamağın değil, daha yüzlercesinin ve binlercesinin üstesinden gelecektir, büyük ve çok yorucu bir yaşam sürmüş olacaktır, ancak çıktığı basamaklardan hiçbiri onun gözünde ikinci kişi için o tek, ilk, yüksek, sahip olduğu bütün güçleriyle tırmanılması olanaksız, ne yukarı ve elbette ne de dışında çıkabildiği basamağın taşıdığı anlamı taşımış olamayacaktır.
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ölüm hak, dünya boş ve geçicidir. Takdir edilen elbette başa gelecektir. İnsanlar ergeç Allah'a dönecektir..." Hz. Asım B. Sabit
10. SÖZ
Ey arkadaş! Demek, bu muvakkat memleket bir tarla hükmündedir. Bir tâlimgâhtır, bir pazardır. Elbette arkasında bir Mahkeme-i Kübrâ, bir saadet-i uzmâ gelecektir. Eğer bunu inkâr etsen; bütün zâbitlerdeki cüzdanları, defterleri, techizâtları, düsturları belki şu memleketteki bütün intizâmâtı, hattâ hükûmeti inkâr etmeğe mecbur olursun ve bütün vâki olan icraatın vücûdunu tekzib etmek lâzımgelir. O vakit sana, insân ve zîşuur denilmez. Sofestâîlerden daha akılsız olursun. Sakın zannetme; tebdil-i memleket delilleri bu “Oniki Sûret”e münhasırdır. Belki had ve hesaba gelmez emâreler, deliller var ki: Şu kararsız mütegayyir memleket; zevalsiz, müstekar bir memlekete tahvîl edilecektir. Hem had ve hesaba gelmez işâretler, alâmetler var ki: Bu ahali, şu muvakkat misafirhanelerden alınacak, saltanatın makarr-ı daimîsine gönderilecek. Bâhusus, gel sana “Oniki Sûret” kuvvetinden daha kuvvetli bir bürhân daha göstereceğim.
Sayfa 57 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Muhakkak biliniz ki yarın mahşerde selâmette olmak, bugün Allah’tan korkan, küfür ve isyandan sakınan, bâkîyi fânîye tercih eden insan içindir. Aksi harekette bulunan aldanır, ömür sermâyesini lâyık olmayan işlere sarfeder ve sonra eli boş kalır. Bugün geçmişlerin yerine sizler geldiniz. Sizin yerinize de elbette başkaları gelecektir!.. Görüyorsunuz ki gelenler gidiyorlar; gidenler dönmüyorlar. Bu gayr-i ihtiyârî gidiş, varlıktaki bu akış, Cenâb-ı Allâh’adır.
Sayfa 257 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
''Hapishaneler ve tımarhaneler var olduğu sürece içinde birilerinin oturması gerekir. Siz değilse ben, ben değilse başka üçüncü biri elbet girecektir buralara. Hapishanelerin ve tımarhanelerin pencerelerdeki parmaklıkların ve bu sabahlıkları uzak bir gelecekte yok olacağı zamanı bekleyin. Elbette o gün er ya da geç gelecektir.''
Reklam
“Beyaz gelinlik giymek her genç kızın hayalidir.”
“Hayır efendim değildir!” diyebildiğinize göre bu karşı tezi- nizin arkasını doldurabilecek bir dolu argümana sahipsinizdir. Elbette, beyaz gelinlik giymek her genç kızın hayalidir diye bir aşırı genellemeye gitmek yanlıştır, dayanaksızdır, mantıklı de- ğildir. Bu genellemeyi bir düşünce biçimi olarak kabul ettiği- nizde, evlilik konusunda birtakım olumlu hisler ve beklentiler oluşturmaya başlarsınız, dolayısıyla evlenmeye her an hazır ve istekli olduğunuz yolunda birtakım davranışlar ve tutumlar ge- liştirir, kararlar verirsiniz. Beklentileriniz tatmin olmadığında ya da geciktiğinde hayatınızın hep eksik ya da bir tarafınızın hep yarım kaldığına kanaat getirir, kendinizi mutsuz hisseder- siniz. Mantıksız bir aşırı genelleme, hayatınızla ilgili vereceği- niz önemli kararları bile etkiliyor olur, üstelik yanlış etkiliyor olur. Hayatın anlamını evlilik kurumunun içinde aramayan milyarlarca insan olduğu gerçeğini hatırlarsak, bu aşırı genel- lemeyi bir düşünce biçimi olarak kabul etmek zaten yeterince mantıksız gelecektir.
867 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.