Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma
Sayfa 46 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma
Reklam
Dünyada dostluk vardır, be! O da ölmedi ya!
Gelmedin gelmedin. Ne çıkar bundan. Sen yine o aynalı sinemada yanıma oturan küçük çocuksun sokakta gördüğüm zaman. Ama yüreğimi bir şey, bir demirden avuç da sıkmıyor değil hani. Ama boş ver! inanma! Hadi canım sen de! Üzülme be Yani Usta. Beni gördüğün zaman gülümseyiver. Aldırma! Tiyatro da n'oluyormuş? Dünyada dostluk vardır, be! O da ölmedi ya!
Yani UstaKitabı okudu
Ahmet Kaya~
Ben gönlümü sana verdim Pare pare yola serdim Vakitsiz bir nara düştüm Gelmedin yar, gelmedin yar Dağlar dağlar, sözüm var sana Duy sesimi, sitemim sana Yol bekler, gözüm yollarda Gelmez oldun, gelmez oldun... ➽Ben gönlümü sana verdim♫ ➽youtu.be/C1deNqpuhKw
Gelmedin
Gelmedin, son hayal de yanıp yanıp kül oldu Bu derunî kavgada kırılan, gönül oldu Şimdi menziller elem, yürek duman, sîne çâk Devleri mahkum eden hayatım şimdi helak Gelmedin, yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar Sen her andığımda renk solar, desen yanar
Sarı Düve Düşlediğim düşümde dahi dibe daldığım, canım. Seni ele verdiklerinde –doğduğunda- bizim sarı kız daha ilk yavruya gebeydi. İki mutluluğu da yaşadık Elhamdülillah. Sen yine diyeceksin ki; sarı kızın düvesiyle bir mi tutarsın Ceylan’ını, tutmam elbet. Tutmam da a kızım, sen ne yaptın ya… Düşürdün hepimizi bir derde, olamadın sen bir Sarı Düve… Hani şu köy yerinde tutturdun ya balık gelinlik diye, damat olacak gede giymiş kara çizmeleri, elinde olta, varmış ya ta tepemize. Çok yaşa! Sayende satıverdik bir gelinliğe üç düve. Geçen haber salınmışsın Hamid’in topal kızı ile, varmasınlar artık demişsin evimize, sen iyi ol Ceylan’ım gelmem artık eşiğine. Baharınan, kışınan sayarız geçen günleri üçer beşer. Başımıza tepelerden nice karlar düşer. Unuttuk adını artık, insan neler çeker. Bir sual edip halimizi, sormadın, ettin bizi beter. Artık bizimde bu dünya da bu kadar hayat sürmemiz yeter. Anan öldü. Biri dedik gelmedin, yedisi oldu dönmedin, belki kırkı çıkmadan koşar da gelir idin, kaç senesi geçti bir baba ocağına değmedin. Ne vefasız imişsin be Ceylan’ım, seni bu yaşa getirenlere bir vefa etmedin. Vururum kafamı şimdi elbet, akıllan Yitik Rüstem, akıllan. Duydum üçüncü bebeye gebeymişsin, Allah sağlığını göstersin. Bize ettiklerini öz balalarından görmeyesin. Gözlerimde artık kalmadı derman, üç adım ötesini dahi görebilmem zor, aman. Artık benden külliyen gitti zaman. Şimdi ölümü beklerim, gelsin biran. Beden düştü, taşımaz artık keder. Demek hayat burada yiter ve biter. Yedi gün oldu, cesedim yerde söner. Bir tek Sarı Düve’m başımda döner…
Reklam
. "Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zâlim, masum rüyalarıma..."
Nurullah Genç
Nurullah Genç
🥀
Bir yanım hasret, bir yanım gurbet...
Eski zamanların hatrı sende var mı ki Etrafında bir yer bulayım Sen bir ömür böyle sürmez derken Ben nasıl efkârında huzur bulayım? Gel dedim gel dedim Gelmedin yârim Senden bana fayda yok, Ağrısın sızısın Ağladım, ağladım, ağladım Yârim yârim diye Duymadın sağ olasın 🍂🍁 youtu.be/IcZRU3BuMeQ
Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma
Acısını aşmak isteyen bir adam, kendisine yardım etmesi için Budist tapınağındaki bir ustaya gider. Adam, ustaya sorar: “Usta, eğer günde dört saat meditasyon yaparsam, yüksek bilince ulaşmam ne kadar sürer?” Usta adama bakar ve yanıt verir: “Eğer günde dört saat meditasyon yaparsan, belki on yılda yüksek bilince ulaşabilirsin.” Bundan daha iyi yapabileceğini düşünen adam yine sorar: “Oh, usta peki günde sekiz saat meditasyon yaparsam yüksek bilince ulaşmam ne kadar zaman alır?” Usta adama bakar be yanıt verir: “Eğer günde sekiz saat meditasyon yaparsan, belki yirmi yolda yüksek bilince ulaşabilirsin.” Adam şaşırır ve sorar: “Ama daha çok meditasyon yaptığımda, neden daha uzun zaman alır?” Usta tebessüm eder: “Sen bu dünyaya hazzı ve yaşamı feda etmek için gelmedin. Yaşamak, mutlu olmak ve sevmek için buradasın. Eğer iki saatlik bir meditasyonda yapabileceğinin en iyisini yapabildiğin hâlde, sekiz saat meditasyon yapmaya kalkarsan yorgun düşersin, amacından saparsın ve yaşamdan haz alamazsın. Yapabildiğinin en iyisini yap. O zaman meditasyonunun süresinin değil, yaşamanın, sevmenin ve mutlu olmanın önemli olduğunu anlarsın.”
Kuraldışı Yayıncılık
460 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.