Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar, ânlar ve izler ..
İnsan ânlardan ibaret. Bunu genç yaşımda anladım. Bir kaç sene evvel pırıl pırıl bir kaç gencin vefat haberini aldım. Gençlerden biri bir müddet benim de hizmet ettiğim bir yayınevinin editörlüğünü yapıyordu. Amennâ ölüm hepimiz için hak. Beni bu hikâye de etkiyen şeyler başkaydı. Çalışmalarını yaptığı, hazırladığı bir çok kitap, dergi vefatından sonra ismi yazılarak basılmaya devam etti. Her baktığımda hala yüreğim sızlar, gözlerim dolar. İnsan böyle bir şey. Kendi gider ismi kalır. İzi kalır. Giden gider yakinen tanımasan da hikâyesinin sızısı kalır. İşin gönlümü yoran kısmı ise bahsettiğim genç kendi düğününde geçirdiği trafik kazası nedeniyle eşiyle beraber vefat etmiş olmasıydı. Düğün evinin cenaze evine dönmüş olması ayrı bir hüzün. Ve ayrı ayrı şehirlere defnedilmeleri ise başka bir hikâye.. Genç yaşımda kuşandım bu hüznü. Bu hikâyenin hiç bir yerindeyim. Ama çok şey öğrendim. Aylarca kendime gelemedim. Diyorum ya insan ânlardan ibaret. Bir şeyi bir ân öğrenirsiniz ve hayatınız o ân değişir. O gençten geriye kalanları gördüm. Minik bir kutu içine sığmıştı yayınevindeki eşyaları. Bir tesbih, bir seccade, bir takke, bir şemsiye, bir kalem, bir defter, bir kaç evrak ve binlerce hayal .. Kendisi gitti ama izi hâlâ kitaplar da.. Hâlâ miniklerin kalplerine dokunan o kitaplar da ismi var. Bir hoş sadâ bırakıp geçip gitti.. İnsan ânlardan ve izlerden ibaret bir varlık .. Bir hoş sadâ bırabilmek tek ümidim.
Artık hicret edelim? Nereye, hicret edecek bir ada kaldı mı? O halde uyalım Hz. Nuh'un sünnetine, kendi gemilerimizi yapalım sevgili okur. Kendi kavramlarımızı üretip kendi dünyalarımızı kuralım, hazırdaki kavramlarımızla insanları tanıştıralım. Hakikate, insanlaşmaya, doğru ve erdemli de yaşanabileceğine inananların sığabileceği, zayıfı geride bırakmayanların binebileceği gemiler yapalım. Olmaz mı? Olmuş, niçin yeniden olmasın? Genç Dergi,Nisan sayısı, Abdullah Uçar
Reklam
Nazım Hikmet: "Bir gün dergi idarehanesine kısa boylu, gözlüklü bir genç geldi. Almanca bildiğini, hikayeler yazdığını ve isminin Sabahattin Ali olduğunu söyledi. Hikayelerinden birini bıraktı çıktı. Alman romantizminin tesiri altında yazılmış olmasına rağmen, konu ve muhtevası bakımından Türk edebiyatında bir yenilik teşkil ediyordu."
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Şed kuşanma;
'genç belli bir olgunluğa eriştikten sonra aileye fütüvvete girme merasimi yapılıyordu. bumerasim, ayrı bir kuşak kuşatma 'şed bağlama" töreniydi. şed kuşanırken gençlere yedi öğüt veriliyordu; 1-allah yolunu hatırla 2-dinini gözet 3-çekinme yolunu sıkı tut 4-ahirete hazırlan 5-insanların ayıplarını ört 6-kötü huylarını gider 7-insaflı ol bu öğütlerin tutulmasından sonra üstat gençlerin kuşağına 3 düğüm atıyordu. bu 3 düğümde kişinin 3 şeyi bağlanıyordu; gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere... ahilik teşkilatında yeterince eğitilen, olgunlaşan gençler, belli bir süre sonra "belini açma" merasimine tabi tutuluyordu. bu merasimler ahi'nin kuşağındaki 3 düğüm açılmakta ve "alemde terbiye" için hayatın içine bırakılmaktaydı. üç düğümün çözülmesi ile ahi'nin üç şeyi açılıyordu; kapısı konuklara, kesesi kardeşlerinden ihtiyacı olanlara, sofrası bütün açlara.... melih uslu, motto dergi, sayı 30,
Genç Motto - Sayı 30 (Mart 2024)
Genç Motto - Sayı 30 (Mart 2024)
Tomris Uyar
Ülkü Tamer,
Tomris Uyar
Tomris Uyar
'ın ilk eşiydi. Aynı kolejde okumuşlardı, birbirlerini okurken sevmiş ve mezun olduktan sonra aşklarını evlilikle taçlandırmışlardı. Ülkü Tamer de şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmendi. Hatta Cemal Süreya ile "Papirüs" isimli bir dergi çıkarıyorlardı ve kurucuları arasına daha sonra Tomris Hanım da eklenecekti.
Reklam
Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları Bir Arada (Düşler dergisi, sayı 10)
“Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları” birarada... ATAOL BEHRAMOĞLU - İSMET ÖZEL Yöneten: İrfan Çiftçi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Daşkanlığı'nca Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde düzenlenen “Şiir Patikası” toplantısında İrfan Çiftçi'nin yönettiği “Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları “ konulu bir söyleşi
Yakında Buluşuyoruz!
Peyâmi Dergi ekibi olarak; edebiyat, kültür&sanat alanındaki yazılarınızı bekliyoruz. Genç ve diri zihinleri bir araya toplamayı hedefleyen dergimize siz de katılmak ister misiniz? Yazı göndermek için son tarih: 30 Nisan... İnstagram adresimiz: instagram.com/peyamidergi Sorularınız ve yazılarınız için "peyamidergi@gmail.com" adresini kullanarak bizle iletişime geçebilirsiniz.
Daha kaç elif miktarı bekleyeceğiz?
Efendi, acı var mı acı! Acı öze, öz söze, söz kalbe, kalp Allah’a döne. Ara vermeye. Yola gele, kaleme gele, gönle gele. Bizi mahrum etmeye. Dükkân gene o dükkân ola. Yoldaki Kalemler sükût, umut, hüzün ve gözyaşı ola. Ahmet Abi ola. Ferhat hasbi tercüman, Fazlı sazıyla türküdar ola. Genç “Güllü’ler” ola. Mekânları Cennet, makamları âlî ola. Hayırlar fethola, Şerler defola. Cümle dualar kabul ola. Âmin. Âmin. Âmin. Velhamdülillahi Rabbil âlemin. Vesselamın âlâ mürselin. (EL-FATİHA)
Edebiyat bilimcilerine ve öğretmenlerine
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasıyla birlikte Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acemlerin dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Reklam
Mevcut nüfus artış hızı göz önüne alındığında yakın gelecekte Batı Şeria ve gazze'deki Filistinli nüfus, Yahudi nüfusu geçecektir. Zira Filistinlilerin nüfus artış hızı israillilerden yıllık olarak %33 oranında daha fazladır. Üstelik filistinliler İsrail oranında genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahiptir. Diyanet Aylık Dergi (Ocak 2024)
Peyâmi Dergi
“Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz. Dergi, hür tefekkürün kalesi. Kitap çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi, bir zekalar topluluğunun.” Kıymetli okuyacaklarımız, merhaba! Henüz tanışmamış olmamıza rağmen biz, siz kıymetli okurlarla tanışmak için can atıyoruz. Kıymetli okuyacaklarımız diyoruz zira öncelikle okurumuz olmanız için size layık bir ilk sayı çabasındayız. Biz Peyâmi ekibiyiz. Memleketimizdeki -eski tabirle- mecmua arenasında boy göstermek isteyen; edebiyat, kültür ve sanat ekseninde birtakım fikirler üretme gayesinde olan, bahsettiğimiz eksende siz kıymetli okurlara sahih haberler iletmek, iyi sanat aşılamak, fikriyatımızca edebiyat okutmak, kültür hazinemize hizmet etmek isteyen, halihazırda akademide eğitim gören genç yurttaşlarınızız. Cemil Meriç’in de deyimiyle her tefekkürün kalesi olan dergide, başta edebiyatın (elbette kültür ve sanatın da) körelmemesi için daima genç ve diri fikirlere ihtiyacı olduğunun bilincindeyiz. Bu dergi faaliyetimizde bahsettiğimiz bilinçten hareketle çaba sarf edip kazanımlarımızı siz değerli yurttaşlara aktarmayı kendimize görev edindik. Memleketimizdeki dergi faaliyetlerine biraz olsun katkıda bulunmak, okurluğunuzda karınca kararınca yer edinmek ve okurlarımızın üç ana tema (edebiyat, kültür ve sanat) üzerindeki fikirlerini dergimizde sunmak, biz Peyâmi ekibinin bu yola çıkma gayesidir. Sizinle tanışmak ve beraber yol almak için gün sayıyoruz. Yakında buluşmak üzere hoşça kalın! - Peyâmi Dergi
İlgilenenlere Duyuru
Şiir çalışmalarıma Antoloji, Düz yazılarıma Genç Yazı, Spor-Sanat-Hobi videolarıma Youtube, Felsefi ve Kişisel Bloglarıma Wordpress Akademik Çalışmalarıma Dergi park Siteleri Üzerinden Ulaşabilirsiniz.
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.