Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ulusuna hayat hakkı bahşeden Atatürk’ü aramızda yaşatmaya mecburuz.
Çünkü O, ulusal varlığımıza bütünlük vermesini bilen ve gençliğe idealler aşılayan bir insanın huzuru içinde, bu devleti kendinden sonraki nesillere emanet etti. O'nun, Türk milleti için dilekleri, daima bizimle beraber olsun ve idealleri gerçekleşsin.
Sayfa 241 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Reklam
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
Ulusuna hayat hakkı bahşeden Atatürk'ü aramızda yaşatmaya mecburuz. Çünkü O, ulusal varlığımıza bütünlük vermesini bilen ve gençliğe idealler aşılayan bir insanın huzuru içinde, bu devleti kendinden sonraki nesillere emanet etti. O'nun, Türk milleti için dilekleri, daima bizimle beraber olsun ve idealleri gerçekleşsin.
Sayfa 241 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Baskı - IV. Bölüm - Atatürk'ün Hayatına Ait Hatıralar
Kâinat insan için yaratılacak, kâinat içindeki milyarlarca nimetler insan için var edilecek, bütün mahlukat insana hizmet edecek, peki insan bu kadar masrafa karşı ne yapacak? Görevi ne olacak? Nasıl bir hayat sürecek? Hayatını nasıl düzenleyecek? llişkileri, tavırları ve görevleri ne olacak? İşte gençliğe bunlar anlatılmalı, bu konular işlenmeli. Bunlar öğretilmeli ki insan nasıl bir kıymet ve emanet taşıdığını, bu hesabı nasıl ve kime vereceğini bilsin.
Sayfa 149 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Hem yazarı, hem hatibiydi.TBMM kürsüsünden bizzat okudu.
Tarihi konuşmasına "senelerden beri devam eden yükümlülük ve icraatımız hakkında milletimize hesap vermenin, vazifem olduğu kanaatindeyim" diye başladı. Ve, siyasi vasiyetnamesi olan "Gençlige Hitabe" ile bitirdi. Saygıdeğer efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
Atatürk, inkılapları, Cumhuriyeti kendisine teslim ve emanet ettiği gençliğe büyük kıymet ve ehemmiyet veririlerdi.
Sayfa 75 - CumhuriyetKitabı okudu
Herkes senin gibi tabakhaneye b.k yetiştirir gibi çocuk yapmıyor
Sivas mitinginde,Devlet Bahçeli'yi eleştirirken, "aile nedir,çoluk çocuk nedir bilmez,onun böyle bir derdi yok,çocuk nedir biz biliriz" dedi. * Aniden Atatürkçü olmuştu ama çocuğu yok lafının Atatürk'e gittiğini elbette herkes biliyordu...MHP,o lafı Tayyip Erdoğan'a geri iade etti: "Sizin zihniyetinize göre,Türkiye Cumhuriyeti'ni gençliğe emanet eden ve her Türk gencini evlat hükmünde gören Mustafa Kemal Atatürk de insan sevgisinden mahrum mudur?" * Tayyip Erdoğan,bir sonraki mitinginde Devlet Bahçeli'den vazgeçti,aynı lafı Fetullah Gülen için kullandı."Bugün kendi ülkesine tuzaklar kuran zatın da evladı yok,bizi anlayamaz" dedi. * Çocuk sahibi olamayan aileleri rencide ediyor,kahrediyordu. Umrunda bile değildi.
Atatürk, inkılâpları, cumhuriyetin kendisine teslim ve emanet ettiği gençliğe büyük kıymet ve ehemmiyet verirlerdi.
Sayfa 338 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyeti inkılâpla beraber kül (bütün) halinde en lâyık ve emin bir zümreye, gençliğe emanet etmişti.
Sayfa 279 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
- Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği Cumhuriyete inananlarla onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lâzımdır, diyordu. "Gençliğe Hitabe" yazısını ilk dinleyenlere methetmek (övmek) fırsatını dahi verdiğini hatırlamıyorum. Sadece onun sözleri hâlâ bugün dahi kulaklarımda akisler (yankılar) yapmaktadır. -Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkiine geçtiği vakit "Türk milleti yükselecektir.", diye telkinlerde bulundu. O, Türk gençliğinin sağduyusuna, milliyetçiliğine,vatan muhabbetine (sevgisine) inandığını ve onlara güvendiğini söylüyordu.
Sayfa 149 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
ATATÜRK ülkü ateşiyle yanan ve bir avuç arkadaşı bularak Türk Bağımsızlığını ve özgürlüğünü, Türk şeref ve haysiyetini çiğnenmekten; vatanı parçalanmaktan kurtardı. Aynı imanlı ve ülkücü arkadaşları ile Devrimleri yaptı; gençliğe, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve öğretmenlere emanet etti. Hiçbir zaman din düşmanı olmadı; din simsarlarının, cahil yobazların, devlet ve milleti yıkan medrese ve tekkelerin şeyh, dede, baba, derviş gibi menhus ve mendebur insanların düşmanı oldu. Vatanı imar edip, milleti refah ve saadete ulaştırmayı, millî kültürü muasır medeniyetin üstüne çıkarmayı hedef tuttu. Ondan bu mukaddes emanetleri teslim alan gençler, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve öğretmenlerle, inanıp iman etmiş diğer aydınlar, ATATÜRK'ün bu mukaddes ülküsünü şerefli bir sancak gibi elden ele ve nesilden nesile götürmeyi ve her gün yeni bir medenî hamle yaparak Kemalizm'in ışığı ile, cahil kalmış milletin beynine giren hurafeleri temizlemeyi, kafasının içi bomboş, din simsarı mutaassip yobazı yok etmeyi bir şeref, bir vatan, bir milliyet, bir hürriyet ve bir namus borcu bilmek mecburiyetindedir.
ATATÜRK ülkü ateşiyle yanan ve bir avuç arkadaşı bularak Türk Bağımsızlığını ve özgürlüğünü, Türk şeref ve haysiyetini çiğnenmekten; vatanı parçalanmak-tan kurtardı. Aynı imanlı ve ülkücü arkadaşları ile Devrimleri yaptı; gençliğe, Türk Silâhlı Kuvvetlerine ve öğretmenlere emanet etti. Hiç bir zaman din düşmanı olmadı; din simsarlarının, cahil yobazların, devlet ve milleti yıkan medrese ve tekkelerin şeyh, dede, baba, derviş gibi menhus ve mendebur insanların düşmanı oldu. Vatanı imar edip, milleti refah ve saadete ulaştırmayı, millî kültürü muasır medeniyetin üstüne çıkarmayı hedef tuttu. Ondan bu mukaddes emanetleri teslim alan gençler, Türk Süâhlı Kuvvetleri ve öğretmenlerle, inanıp iman etmiş diğer aydınlar, ATATüRK'ün bu mukaddes ülküsünü şerefli bir sancak gibi elden ele ve nesilden neaile götürmeyi ve her gün yeni bir medenî hamle yaparak Kemalizm'in ışığı ile, cahil kalmış milletin beynine giren hurafeleri temizlemeyi, kafasının içi bomboş, din simsarı mutaassıp yobazı yok etmeyi bir şeref, bir vatan, bir milliyet, bir hürriyet ve bir namus borcu bilmek mecburiyetindedir.
Sayfa 17 - PDFKitabı okudu
141 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.