Öyleyken biz insanlar ölümün her türlüsünden budalaca korkarız: Ölüm çok geçirdiğimiz, durmadan geçirmekte olduğumuz bir durumdur. Herakleitos'un dediği gibi ateşin ölümü havanın doğuşu, havanın ölümü suyun doğuşu olduktan başka bu durmadan doğup ölmeleri kendimizde daha açıkça görebiliriz. İhtiyarlık gelince olgunluk yaş ölür gider; gençlik olgun yaşta biter, çocukluk gençlikte, ilk yaş çocuklukta, kaldı ki dünkü gün bugün ölmüştür, bugün de yarın ölmüş olacak.
Sayfa 166Kitabı okudu
Herkesin bir çocukluk, gençlik ve olgunluk evresi var ve bu evreler içerisinde iken olmak ya da yapmak istediği şeyler elbette çoktur. Yarım kalanlar, hiç olmayanlar vardır. Zaman, mekan, insan ve imkan faktörü elbette olması gereken ya da yapmak istenilen şeyler için en önemli faktörlerdir. Fotoğraf çekmek ve kitap yazmak üzerine olan merakımın olmadan ya da yapmadan nasıl yavaş yavaş rafa kalktığını kestiremedim bile hayat o denli o faktörlerin etkisi ile akıyor. Bizler bundan adam olmaz diyen insanların cümleleri ile büyüdük öyle bize söylenilen ya da yapılan şeylerin üzerimizdeki psikolojik ve sosyolojik etkisini tahlil eden bir süzgecin içinden geçerek büyümedik. Mesela halen faullerime dokunsam gözlerimden yaşlar gelinceye kadar çeken okul müdürü gelir aklıma, şiir okuma hevesimi içimde bırakan bir kitap dahi okumayan edebiyat öğretmenim, bıyıkları sigaradan sararmış din kültürü öğretmenim, kolay problemlere kaçan matematik öğretmenim, topu verip sandalyeyi altına çekip ders verdiğini sanan beden egitimi öğretmeni daha niceleri oldu hayatımız da velhasıl kelam çok cümle kurdum karıştı mı bilmem ama biz bazı şeyleri rafa boştan yere kaldırmadık. İçinde yatan ya da içimizde yatan şeylerin ağırlığı büyük neyse gece dolmadan içimize bir çay daha içelim en demlisinden
Reklam
Ateşli bir gence, yaşlılıktaki hali gösterilebilse korkuyla yerinden sıçrar. Tatlı gençlik yıllarından, olgunluk yaşlarının asık yüzlü, sert yıllarına girdiğiniz zaman, bütün insansal duyguları da beraberinizde alın, onları yolda bırakmayın, çünkü sonra bir daha yerlerinden kaldıramazsınız. Sizi bekleyen yaşlılık korkunçtur. Aldığını geri vermez. Mezar ondan daha merhametlidir. Çünkü, onun üstünde, "Burada bir insan gömülü," diye yazar; fakat insanlıktan çıkmış yaşlılığın o soğuk, o duygusuz çizgilerinde hiçbir şey okumak mümkün değildir.
Gençlik adaletsizliğe yöneldiğinde bilincin aynasına bakmaya cesaret edemez; oysa olgunluk çağı kendini bu aynada görmüştür: Yaşamın bu iki evresi arasındaki tüm fark buradadır.
Sayfa 111 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gençlik adaletsizliğe yöneldiğinde bilincin aynasına bakmaya cesaret edemez, oysa olgunluk çağı kendini bu aynada görmüştür.
Sayfa 111Kitabı okudu
Ne yazık ki, vücudun çökmesi zekanın olgunluk zamanına rastlar. Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk yaşına hazırlanmaktan başka nedir? Zeka nar, ayva ve portakal gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. En az 40 sene güneşte pişmeden bu soylu meyve ballanmıyor.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.