Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyran bozkurt

Uzak yerlerin, dünyaya yansıttığı büyük boşluğun çekiciligine kapılıyorum. Bir boşluk duygusu yükseliyor içimden, kollarımla bacaklarıma, organlarımı ele gelmez ve hafif bir sıvı gibi katediyor. Nedendir bilmem, bu boşluğun aralıksız ilerleyişinde, sonsuza dek genişleyen bu ıssızlıkta, bir ruha etki edebilecek en çelişkili duyguların gizemli varlığını seziyorum. Hem mutluyum hem mutsuz, aynı anda hem taşkınlığı hem de çöküntüyü yaşıyorum, Aklımı başımdan alan bir uyumun içinde umutsuzlukla hazza boguluyorum. Bir yandan öyle Şen, bir yandan öyle üzgünüm ki gözyaşlarım göklerin de cehennemin de yansımaları gibi… Üzüntümün sevinci için bu yeryüzünde bir daha ölüm yaşanmasın isterdim.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
KESTİM KARA SAÇLARIMI Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön Yasaktı yasaydı töreydi dön İçinde dışında yanında değilim İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi Bu nasıl yaşamaydı dön Onlarsız olmazdı, taşımam gerekti, kullanmam gerekti Tutsak ve kibirli -ne gülünç- Gözleri gittikçe iri gittikçe çekilmez İçimde gittikçe bunaltı gittikçe
Kendime ilişkin, bu dünyaya ilişkin bilincimi bütünüyle yitirmeyi nasıl da isterdim !

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanın kendi yıkımı karşısında altüst olması, düşünememesi ya da hareket edememesi, dondurucucu karanlıkların altında ezilmesi, bir gece sanrısına kapılmışçasına yolunu şaşırması ya da vicdan azabııyla boğuştuğu anlarda olduğu gibi terk edilmiş olması, yaşamın olumsuz sınırına, en son yanılsamayı da yok ederek aşırı ısıya eriştiğini gösterir.
‘Ben işte o tutunmak zorunda olduğum canım kendimi, içimde bir devlet hastanesine yatırdım. İmkanları çok gelişkin olmasa da iyi kötü tedavi oluyorum. Kalbim hala cılk yara ama her gün antibiyotik veriyorlar, iltihabın bir vadede kuruyacağını umuyorum. Bazen insanlar niye aniden sessizleştiğimi soruyorlar. Bilmiyorlar ki o anda yorgun ve sinirli bir hemşirenin çok acıtarak taktığı serumumu alıyorum. Kendimi tıbbın kollarına bıraktım, gıkımı bile çıkarmıyor, çaktırmadan iyileşiyorum Osman.’
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
‘Kafam minibüse döndü, ayakta yolcu bile alıyorum. Kendimi bu şekilde sürmeye devam edersem kaza yapmaktan endişe ediyorum. Ağzımdan yel alsın Osman, ben barışmak istiyorum. ‘
“Kaygılarında nasıl da kehanetler sezmiştim… ama sevgilim, gözlerinde gökyüzü kalmış hala.”
mutlu son
Canımız çekince sözlükten üç söz alabilsek Örneğin: Aydınlık, şölen ve mutlu Bir kadın çizsek kağıda üç buutlu Sonra bu çok kalabalıkta en yalnız kalabilsek Şarkılar söylesek, çalgılar çalsak canımız çekince Örneğin: Keman, piyano, klarnet, lir Yaşamak nerde başladı, ölüm nerde kim bilir Hani sabahlar vardı, hani bitiyordu bu gece Ben sen oyuz ya da bizler, sizler, onlar Bir yanda mutsuz ölüm, bir yanda mutlu sonlar
Unutmalısın
… İçinde bir mabet yıkılmış Anlıyorum Yine de kendini aldanmışlığın hazzına bırak Düşün ki yıllar geçiyor umutlar değil Ağlayan tanrıdır bulutlar değil Anlasana Kolay değil Bunca insanın Tanrısı olmak ….
Reklam
… Ayaklarımın dibinde denizler can çekişti Şehirler parçalandı Bir çağ öldü gözlerimin önünde Benim en güzel çağım öldü Bizi topraktan yarattılar Gel diyor ki Bu şehirde Benim toprağım öldü …
ŞİİRİSTAN
Şiiristan sultanı devletlü gönlün emreylesin yeter ki Güzelliğinden nice ülkeler kurur Yoksan gece ve ölüm Varsan el sürdüğün her şey şiir Ayak bastığın her yer şiiristan olur
ŞİİRİSTAN
… Yeter bir nabız gibi vurduğun Bana bir şiir ver güzelliğinden Bütün şiirler senin olsun …
Saatin rakamlarının dikdörtgen pencereciklerinden dışarıyı gözlemlediklerini, her dakikanın giyotinin bıçağı misali üzerime inmesini görmediğimi kim söyledi ki sana ?
Sayfa 28 - YkyKitabı okuyor
Sana geçmişe dönme, yitirilmiş zamanları ve mekanları yeniden ele geçirme duygusu yaşatan eski bir istasyona varmak mı yoksa hayatta olmanın haz verdiğini düşündüğümüz, günümüzün ışık ve sesler dünyasında yaşamak mı?
Sayfa 28 - YkyKitabı okuyor
285 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.