Gerçeği söylemek acı verir demiştim. Yalan söylemek zorunda olmak çok daha kötü.
Gerçekten acı çekmiş olabilirsiniz, ancak kendi acılarınıza hiç de saygı duymazsınız. Samimiyetiniz var olabilir,ama tevazudan eser yok; ufacık bir gösteriş uğruna gerçeği şova, utanca dönüştürüyor, piyasaya sürüyorsunuz... Gerçekten bir şey söylemek istiyor, ama korkudan son sözünüzü saklıyorsunuz, çünkü bunu ifade etmeye yönelik bir çözümünüz yok, sadece korkak bir yüzsüzlüğünüz var. Bilincinizle hava atsanız da sadece tereddüt ediyorsunuz, çünkü aklınız çalışıyor olsa da kalbiniz, ahlaksızlıktan kararmış, oysa temiz bir kalp olmadan tam ve doğru bir bilinç geliştirme olmayacaktır. Üstelik ne kadar mudahaleci, ne kadar ısrarcı ve ne kadar da şebeksiniz! Yalanlar, yalanlar ve yalanlar!
Reklam
~ ❝ —Gerçeği yaşamak, söylemek kadar kolay olmaz hiçbir zaman... ❞ ~
Sayfa 35 - Doğan Kitap 20. BaskıKitabı okudu
Yalan söylemek, dışa vurulması gereken bir gerçeği saklamaktır.
Ben Çok Gördüm Ülkemde ..
ben bu türden çok gördüm ülkemde .. seni düş kırıklığına uğratan eşine çamur atmak , geçimsiz bir komşuyu rahatsız eden çocuğu hırpalamak , iyi bir insanı alaya almak ya da sömürmek , vereceğin yerde almak , yalvararak istenen yerde vermek , ama sevgiyle istenen yerde asla vermemek , düşmüş ya da düşmek üzere olan bir insana tekme atmak , gerçeği söylemek gerektiği yerde yalan söylemek , yalana değil gerçeğe saldırmak ..
— Ancak onurlu bir erkeğe, onurlu bir kadına hakaret edebilir insan; ama hırsıza hırsız olduğunu söylemek la constatation d'un jait'dir (bir gerçeği saptamak) yalnızca.
Sayfa 344
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.