Kutsal-dünyevi, teokrasi-sekülerlik, din-dünya ayrımını konu edinmiş pek çok kitapta inanılmaz biçimde yapılan hata, "din"in tanımlanmadan tartışmaya başlanması. Yazar sekülerlik, "seküler-lik"(kendi uydurduğu sözcük), sekülerizm ve sekülerleşme arasındaki farkları bıktırana dek anlatıyor. Ama dinin tanımı olmayınca, neden diye
Sende de kafanda olanı anlamak istemişin, seni rahatsız eden başka bir şey var. modern kavramları insanlar istedigi gibi kavramlaştırken ( "seküler-lik"(kendi uydurduğu sözcük) buna niye takıldın anlamadım. ayet ve hadis degil , uydur uydur siyasi kavram üret. bence ÖN YARGINIZIN NEDENİ FAKLI
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
En sevdiğim mizah yapıtlarından biri bu kitap. "Duşlardan su akmaya başlayınca, hem kendimizle, hem de birbirimizle dalga geçerek eğlenmeye çalıştık. Ne olursa olsun, duşlardan gerçek su akıyordu!" Hahaha... Mizah kitapları okuyarak arıyorum anlamı.
Kuran öğrencileri bu meali kiminin çekemeyip hedef göstermesine aldırmasınlar. İleri Yayınları'ndan çıkmış olmasına aldırmasınlar. Yazarın Atatürk'ün üstüne fazla düşmesine de aldırmasınlar. Yoksa en iyi meallerden biri olduğunun farkına varamazlar.
Mealin en önemli iki özelliği Arapça kökenli sözcükleri asgaride tutması ve Arapça ifadelere kitap boyunca her yerde aynı karşılığı vermesi. Yani aynı ifadeye bir yerde başka, öbür yerde başka karşılık verilmemeye çalışılmış. Böylece Arapça metinde görülen tutarlılık ve çapraz okuma olanağı (metin sırasıyla değil, belli bir konuyu veya sözcüğü tarayarak okuma) Türkçesine olabildiğince aktarılmış. Arapça kökenli sözcükleri çevirmeden olduğu gibi bırakmak meallerde görülen çok büyük yaygın yanlışlardan biri. Çünkü sözcükler Türkçede başka, Arapçada başka anlamda olur. Dilden dile geçen hiç bir sözcüğün anlamı korunmaz, bu neredeyse evrensel bir sabittir. Teknik ayrıntısına girmiyorum. Böyle sözcüklerin yüzlercesini Emrullah İşler'in Türkçede Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Sözcükler kitabında bulabilirsiniz.
Kuran'ı incelemeye başlayacak olanlara Hüseyin Atay, İhsan Eliaçık, Muhammed Hamidullah, Edip Yüksel gibi meallerle birlikte tavsiye edilir.
"Ağır koşullarda çalışmaktan, boğaz kavgasından, komşularla didişmekten, sinema, futbol, bira ve en önemlisi de kumar yüzünden kafalarını çalıştırmaya fırsat bulamıyorlardı. Onları denetim altında tutmak hiç de zor değildi."