"Makineler düşünebilir mi? Kısa yanıtı şudur: 'Evet; bir insan tarafından yapıldığında düşünme dediğimiz şeyi yapabilen makineler vardır."
1961'de bilgisayarlar bir oda büyüklüğündeydi. Mini bilgisayarlar 1965'e kadar gelmeyecekti ve bugün bildiğimiz şekliyle mikroçiplerin gelmesine daha yıllar vardı. Bilgisayar
"Çok azımız, gerçekten burun denebilecek şeye sahip." Hoş görülebilecek bir gururla hortumuna göz attı.
"Bu sözlere şiddetle itiraz ediyorum" dedi Bulldog.
"Fil biraz haklı" dedi Tapir.
“Bak, Kafka Tamura, belki de dünyadaki hiç kimse özgürlüğü arzulamıyordur. Arzuladıklarını sanıyorlar sadece. Her şey bir ütopya. Eğer ellerine özgürlük gerçekten geçecek olsa, çoğu insan ne yapacağını şaşırır. Bunu aklında tut. İnsanlar aslında özgürlüklerinin kısıtlanmasından hoşlanırlar.”
“Sen de mi?”
“Evet. Ben de özgürlüğün kısıtlanmasını isterim. Elbette, makul bir ölçüde” dedi Oşima. “Jean-Jacques Rousseau medeniyetin insanoğlunun çit yapmaya başlaması sonrasında doğduğunu söyler. Çok haklı. Tüm medeniyetler çitle çevrelenmiş esaretin ürünüdür.
Tutucular haklı olduklarını bilirler çünkü kutsal kitapta gerçeği okumuşlardır ve buna ek olarak bilirler ki hiçbir şey onları inançlarından saptıramayacaktır. Kutsal kitabın gerçekliği bir aksiyomdur, kanıtlanamayan bir önermedir, bir muhakeme sürecinin sonucu değildir. Bu kitap doğrudur ve eğer kanıt onunla çelişirse atılması gereken kanıttır, kitap değil. Bunun aksine, bir bilim adamı olarak ben, inandığım şeylere ‘örneğin evrime’ onları bir kutsal kitapta okuduğum için değil, kanıtlarının üzerinde çalıştığım için inanırım. Bu gerçekten oldukça farklı bir konudur. Evrimle ilgili kitaplara kutsal oldukları için inanılmaz. Onlara inanılır çünkü çok büyük miktarda olan ve üzerinde herkesin onayı bulunan kanıt sunarlar. Prensipte her okur gidip kanıtı kontrol edebilir. Eğer bir bilim kitabı hatalıysa, birileri eninde sonunda o hatayı keşfeder ve sonraki kitaplarda bu hata düzeltilir. Bunun kutsal kitaplarda gerçekleşmediği aşikardır.
"BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR."
Kapitalizm düşüncesine karşıt olarak doğup kominizm fikrinin doğmasını hayvanlar üzerinden anlatılıyor. Baktığımızda ayaklanmanın başlarında her şey çok harika özgürler, tahıl ihtiyaçları karşılanıyor ve daha birçok haklarını ellerine aldılar. Aynı zamanda
Çiganok ne zaman alışverişe gitse anane onun öleceğinden söz ediyordu ve oğullarına siz öldüreceksiniz diyordu. Bir şeyi kırk defa söylersen olur mantığı ile düşünürsek anane belki de o kadar çok bilinçaltına bu konuda yönlendirme yaptı ki en sonunda gerçekten de Çiganok onlar sayesinde genç yaşında öldü ve anane haklı çıktı.