Sen de mi Brütüs...?
Tarihe geçmiş insanların ölmeden önce son sözleri... Leonardo Da Vinci: -"Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." Oğuz Atay: -"Sevinmeyin daha ölmedim." Ünlü seyyah Marko Polo: -"Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile
317 syf.
9/10 puan verdi
Es Selam Dostlar! Eserimiz yine bir İsmet Özel şaheseri… Kendine has uslübu ile aykırı bir kitap. Kavramlar ve düşünceler arasında adeta tepetaklak oluyorsunuz... ''İslam kitaplarda ve Müslümanlar mezarlarda.'' Sözüne istinaden yazılmış bir eser de diyebiliriz. Özelllikle İslamın yeni bir düşünme ürünü olmayıp bizatihi doğru düşünme ürünü olduğunu
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,287 okunma
Reklam
Nahl suresi
35. Allah'a inanmakla birlikte, birtakım sahte ilâhları itaat edilecek mutlak otorite kabul ederek veya makâm, şöhret, servet ve benzeri değerleri hayatın biricik ölçüsü hâline getirerek Allah'a ortak koşanlar, günahlarını mazur gösterebilmek için diyorlar ki: "Eğer Allah dileseydi irâdemizi elimizden alırdı, böylece ne biz, ne de atalarımız O'ndan başkasına kulluk etmez, O'nun hükmüne aykırı olarak hiçbir şeyi yasaklamazdık! Madem ki bunları yapıyoruz, demek ki Allah buna izin vermiştir." Aslında buraya kadar söyledikleri doğru. Fakat buradan yola çıkarak vardıkları sonuç yanlış: "O hâlde, yaptıklarımız O'nun rızasına uygundur. Öyle ya, Allah bizzat kendisinin izin verdiği şeyi niçin yasaklasın?" Evet, gerçekten de Allah, imtihân hikmeti gereğince insana akıl ve irâde vermiş ve yaptığı kötülüklere derhal müdahale etmeyerek bunları yapmasına izin vermiştir. Fakat Allah'ın bir şeye izin vermesi, ondan razı olduğu anlamına gelmez. O'nun razı olduğu şeyleri öğrenmek için "nelere izin verdiğine" değil, "neleri emrettiğine" bakmak gerekir. Fakat inkârcılar, bunları bile bile hakîkati çarpıtıyorlar. Onlardan önceki zâlimler de buna benzer saçma gerekçelerle insan irâdesini yok sayarak aynı şekilde davranmış ve sonunda azabımızı tatmışlardı! Göz göre göre saçma bahaneler uyduran bu insanlara karşı elçilerin görevi, hakîkati onlara açıkça duyurmaktan başka ne olabilir ki!
1040 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tarih, kitaplarda anlatılanlar gibi midir yoksa bireylerin yaşadıkları gibi midir? 1000 sayfa boyunca yazar bu soruya yanıt arıyor. Cevabı da sonunda okuyucuya bırakıyor. Yazar bir demecinde, “Sadece politik ve ekonomik tarih bizi doğru yoldan saptırır; yazarı asıl ilgilendirmesi gereken insanoğlunun kaderi ve tecrübeleridir.” diyor. Bu bağlamda
İri Memeler ve Geniş Kalçalar
İri Memeler ve Geniş KalçalarMo Yan · Can Yayınları · 2019531 okunma
Oysa insanlara kendi açımızdan değil her açıdan bakmalı ve ona göre davranmalıyız, onlara öyle davranmalıyız ki, onlara önyargılı davranmadığımızı söyleyebilelim, ama bunu beceremiyoruz, çünkü gerçekten de herkese karşı önyargılıyız.
Sayfa 111Kitabı okudu
SEVGİ ANLAYIŞIMIZ...
Bir arkadaşım bana bir saat hediye etti, taktım eve gittim, bahçedeyiz… Akrabalar var. Saat dikkatlerini çekti ben de, “Arkadaşımın hediyesi.” dedim. Teyzelerden biri, “Nasıl arkadaşmış o, kimse kimseye durup dururken hediye almaz, bak bana alan var mı?” dedi. İnsanımızın sevgi anlayışıyla bilinçli olarak ilk o gün yüz yüze geldim. Pek çok
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.