Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
BİLMEK İSTEYECEĞİNİZ BİR KADIN
YouTube kitap kanalımda Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabını yorumladım : ytbe.one/CwJC6YxG8do&
İçselleştirmelere doyamadığım, hatıralarıyla birlikte Ring Caddesi'nde dolaştığım, dönemin siyasetini ve erkek-kadın ilişkilerini en iyi kurguya döken yazarlardan biri: Stefan Zweig.
Zweig, novellalarında tezatlıkları seviyor.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,6bin okunma
Seçmediğim Hayatlara...
Satranç oynamayı bilir misiniz? Her oyunun tek düze bir sistemle başladığının ve ilk hamleden itibaren sayısız olasılığın karşınıza çıktığını hiç oynamasanız bile duymuşsunuzdur. Peki piyon nedir? fedailer mi, oyun içinde gözümüzü kırpmadan harcadıklarımız mı?
Herkesin hayatı düzgün dizilimli bir satranç tahtasında başlar-hemen hemen yani…- sonra
Çünkü sen “OL” deyince “OLDURANI” tanımadın!
İstemek 'bedel ödemek' demek... bedelini hesap etmeksizin istemek demek... bedeli ne olursa olsun istemek demek... isteğin şiddeti arttıkça ödenecek bedelin miktarının da artacağını bilmek demek... bedeli büyük olduğu için olması istenenden kaçmak değil, bedeli büyük olduğu için olması istenene koşmak demek.
…
İsteseydin eğer, isteğinin şiddetinden, istemenin muhabbetinden yer yarılır, gök parçalanır, ma'dum mevcûda, adem vücûd'a inkilab ederdi. isteseydin eğer, günahların yok olurdu.
İsteseydin eğer, bir kere isteseydin, evet bir kez gerçekten isteseydin olan olurdu... olacak olan olurdu... isteseydin olmaz bile olurdu...
…
İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun! Sen hiç olmadın ki! Evet, olmadın, çünkü sen hiç ölmedin! Ölecek kadar istemedin, ölümün pahasına istemedin, ölümüne istemedin!…
Sen hiç istemedin ki dostum!
Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın!
184 syf.
·
Puan vermedi
Cinsiyetten evvel karakter, şahsiyetiyle bakılmalıdır insana.
Evli olanlar, karı koca olabiliyor mu? O 4 duvar, bir aileye yuvaya tebeddül edebiliyor mu, yoksa orası iki yabancının yaşadığı, sadece yemek, yatağın paylaşıldığı, yüzeysel hususiytler dışında hiçbir paylaşımın olmadığı bir pansiyon mu? Kadınlığın da erkekliğin de yeri, zamanı vardır.
Mecburiyet
Askere gitmek istemeyen ve bu vatani görevi ile karısı arasında kalmış bir adamın yaşadıklarını anlatıyor. Paula eşine bu görevi yapmakta mecbur olmadığını, aslında gerçekten gitmeyi istemediğini, isteseydin seni bunun için desteklerdim gibi söylemlerinden ötürü kendi ile çelişen Ferdinand, kendini bu vatani görevi yapmaya mecbur hisseder. İşte böyle bu çelişkinin içerisinde kendinizi buluyorsunuz. Stefanın bu kitabınıda severek okudum . Gerçekten çok güzel bir biçimde o psikolojiyi anlatmış bize. Aynı zamanda hissettiriyorda. Keyifle okuduğum, üzerine düşündüğüm güzel kitaplardandı.
Yorgunsun. O kadar uzun zamandır yorgunsun ki camlardaki yansımaların sana içlerinden kırık bakıyorlar. Yalnızlığına tutunuyorsun. Aklında yükseliyor gökdelenler. Senin adına konuşmam gerekirse ki bana düşmüyor seninle ilgili hiçbir kalp ağrısı, kalbinde açtığım ağrıya vurgunsun. Hangimiz geride bırakılmadık ki? Hangimiz tavandaki lambaları bomboş izlemedik? Ben senin suskunluğunu bile kendime kapı zili yaptım, üstelik hiç çalmayacağını bile bile. Kapıma yalnız sen gelirdin oysaki.
İkinci şanslara inanmayı seninle bıraktım ben. Şöyle de bir şey var, hayatına dahil olmayı istemedim, belki seni korudum kendimden. Şimdi gökdelenlere savaş açmaya gidiyorsun, arkadan kimse durmuyor çünkü ve benim de bir şey gelmiyor elimden. Keşkelere inanmayı da seninle bıraktım ben. Bir sırrı mezara gömer gibiydi ses tonun. Sevmedim, sevmek istemedim. Yine de konuşmak, anlatmak geldi içimden. Huzursuzsun. Yürüme o suların üstünde. İsteseydin, belki sana akardım, yağmur olup sana, yalnızca sana yağardım. Kaçmak için geç mi kaldım? Gerçekten çok mu korkaktım?
İyiki varsın ve iyiki karşıma çıktın Beyhan BUDAK
Kitap kütüphanede raflarda başka bir kitabi ararken önüme çıktı. Arka kapağını okumaya başladım.
"Sen kendin için bir şey yapmıyorsan kim senin için bir şeyler yapacak? Sen kendi yaralarını kendin sarmadan, kim sana yardım edebilir gerçekten? Eğer başkaları için önemli olmadığını hissediyorsan, ilkönce kendine şunu sormalısın: Ben kendim için önemli miyim? " orada anladım ki bu kitabı okumam gerek.
Yazarla gerçekten sohbet ediyor gibisiniz. Kendime kitaptan çokça pay çıkardım. Geçen senelerde kendimi çok suçlardım. "Eğer çok isteseydin olurdu.Demekki yeterince istemedin ve elinden geleni yapmadın." Bunları sürekli düşünüp mutsuz olurdum. En basiti " bundan sonra erken kalkıp ders çalışacağım" derdim ve bu 2 gün sonra bozulurdu. Kendimi hemen başarısız olduğuma inandırır başarının mükemmel olması gerektiğine inanırdım. Aslında hiç de öyle değilmiş.
Bazen bazı şeyler olmayabiliyor önemli olan o konudan ders çıkarıp zaman kaybetmeden devam etmek. "Değişim iki ileri bir geridir." diyor yazar. Bazı yerlerdeki motivasyonların gerçekten çöp olduğunu ve insana uzun vadede zarar verdiğini anlıyorsun kitabı okuyunca.
Herkesin okuması gerektiğini ve kendinden bir parça bulabileceğini düsünüyorum.
Kitapla kalın :)
İsteseydin eğer, bir kere isteseydin , evet bir kez gerçekten isteseydin olan olurdu…
Sen hiç istemeden ki dostum! İstemek nedir bilmedin ki! Hiç tutulmadın sen! Tutkuların için ölmedin ki! İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun! Sen hiç olmadın ki! Evet, olmadın , çünkü sen hiç ölmedin ! Ölecek kadar istemedin , ölümün pahasına istemedin, ölümüne istemedin ! İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun. Oysa ne öldün , ne oldun. Çünkü sen istemedin; isteğini, istediğini aslında dile bile getirmedin.Öyle ya, bir kere dile getirseydin, olurdun, bir kez adam gibi aklından geçirseydin hemen orda olmuş ve ölmüş idin.
Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilemedin, istemek nedir bilemedin! Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın!
İçselleştirmelere doyamadığım, hatıralarıyla birlikte Ring Caddesi'nde dolaştığım, dönemin siyasetini ve erkek-kadın ilişkilerini en iyi kurguya döken yazarlardan biri: Stefan Zweig.
Zweig, novellalarında tezatlıkları seviyor. Ulaşılmak istenen taraf bazen bir kişi olsa bile bazen bir kalp oluyor bazen de bir hedef oluyor fakat o hedefte her daim
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,6bin okunma
Göz İzi
Yazar, Dücane Cündioğlu, bilgi birikimi olsun, ilmi olsun hayran olduğum isimlerden. Bazen bazı görüşleri biraz "uç" olsa da kendisini hem yazıları olsun, hem videoları olsun takip ettiğim isim. Felsefik bakış açısından çoğu meseleye değinmesi alanında uzman olduğunu zaten gösteriyor. Kitap bir deneme formatında yazılmış, bence dili