Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YASA ÖNÜNDE kanun önünde bir kapıcı durmaktadır. bu kapıcıya taşradan bir adam gelir, kanundan içeri girmek istediğini söyler. kapıcı, kendisini şimdilik içeri koyveremeyeceğini söyler. adam düşünür taşınır, ileride girip giremeyeceğini sorar; "belki," der kapıcı "ama şimdi giremezsin." kapı her zamanki gibi açık
Sayfa 77 - İş Bankası Kültür Yayınları 2. Baskı Ocak 2017Kitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı tek kelimeyle ifade etmem istenseydi bu kelime kuşkusuz masumiyet olurdu.Kitabın yazarının sıradışı hikayesini bilenler için Holden'i anlamak muhtemelen daha kolay.Kitabın her satırında yazarın iç dünyasına giriş yapmış oluyorsunuz.Kitabın yasaklı olduğu dönemde en çok satan kitap olduğu da göz önüne alırsak ne kadar ilginç bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz...
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma
Reklam
Hermes'den buyana aşkı bütün fetişleriyle, Dali'nin dudak kapaklı kadın kokusu şişelerinden erkeklik organı biçimindeki şişe açacaklarına kadar bütün 'şey'leriyle sergileyen müzeye giriş, biz öğrenciler için dahi yüksek ücrete tabidir.
sen nesin ? şüphesiz; sen, sen değilsin.. sen osun.. ama sen, sen olaraktan değil.. o, bir giriş şekli ile sana dahil değildir. ama, bir çıkış şekli ile de, senden hariç değildir.. keza; sen de onun haricinde değilsin. bu anlattığım mana ile: senin mevcud olduğunu kastetmiyorum.. keza sıfatını da... şunu anlatmak istiyorum: sen hiç bir zaman var olmadın. olman da mümkün değil.. her şeyi bir yana at.. hiç bir şeyle olma.. hatta sen, sen olma.. hele nefsinle hiç olma.. onunla, yani: Hak'la da olma hatta, onda da olma. onunla birlikte de olma.. fakat, şunu da unutma ki: sen, ne bir fanisin; ne de bir mevcud.. sen osun ; o da sen..
320 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Murakami’yi biliriz, eserlerinde fantastik öğeler ile masalı bir tutup gerçekler ile harmanlayarak ortaya hem inanılması güç hem de inanılması çok kolay eserler verir. Akla yatmasa da, inanılması güç unsurlar olsa da aslında çok da fazla sorgulayamayız bu harmanlanmayı; ama bazen de rüya ile hayali gerçekle harmanlar, neyin gerçek neyin rüya
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac YıllarıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20142,022 okunma
Anlatılan hakiki hale vasıl olan birini düşünün.. Vasıl olduğu anda görecektir ki ; Kendi sıfatları , ancak Allah'ın sıfatlarıdır.. Zatı da , Allah'ın zatı.. Ama , hiç bir yeni oluş yok.. Ne zatta ; ne de sıfatta.. Yani : Allah'a duhul yönünden.. Yani : Ondan huruç yönünden.. Kısacası : Ne giriş var ; ne de çıkış.. Ama , hiç mi hiç..
Reklam
Bilinmeyen Kelimeler
Duhuliye: Giriş ücreti. Tiyatro, sinema, stadyum vb. yerlere girmek için ödenen ücret, girmelik. Kullanımı: Ardından, meydana varınca, duhuliye resmi gişelerinde, bir de küçük yeşil memurun ot gibi pineklediği küflenmiş büronun önünden geçiliyor.
Louis Ferdinand Celine
Louis Ferdinand Celine
-
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna Yolculuk
219 syf.
6/10 puan verdi
Fakir Baykurt'un, yurdum insanını anlatan, bir kısmını kendisinin oluşturduğu, bir kısmını ise halktan duyduğu şekilde yazdığı 55 kısa öyküden oluşan bir kitabı. Giriş kısmında kitapla ilgili açıklamaların bulunduğu 'Bu Öyküler Üzerine' isimli yazı kaleme almış Baykurt. Bu kısımda -yazarla aynı fikirde olduğum için sanıyorum- dikkatimi çeken
On Binlerce Kağnı
On Binlerce KağnıFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2015274 okunma
LEKE
Tüm şehirlere girdik, tüm evleri tek tek kontrol ettik. Şehir yollarının giriş çıkışlarını kapattık. Uyuyabiliriz. Bu gece nöbet tutmayalım. Nasıl olsa kaçamazlar. Tek bir düş dahi göremeyecek kadar yorgunlar. Sabah kafalarının karışıklığından dolayı güneşi bile görebileceklerinden şüpheliyim. Uyuyalım. Belki bu gece bu kabustan uyanırız.
·
Puan vermedi
"Çağımızda müslümanlar iki türlü açmaz içinde : 1. Çağın getirdiği meseleler karşısında, kendi kabuklarına çekilip, İslâm’ı tek başlarına veya kapalı cemaatler hâlinde yaşamayı tercih ediyorlar. 2. Çağın getirdiği meselelere boyun eğiyor, İslâm’ı terkediyor, kendilerine sivil toplumcu, liberal, muhafazakâr, demokrat, kapitalist vs etiketler ithal ediyorlar... Demek ki, burada temel mevzu: Çağın getirdiği meseleler... Ve onlara karşı müslümanca duruşun nasıl olması gerektiği... Yâni, İslâma Muhatab Anlayış'ın ne olması gerektiği... Zira İslâm, sadece ferden yaşanabilecek bir din değildir. O, sadece namaz kılmak, oruç tutmak, İslâm’a göre evlenmek ve boşanmak değildir. İslâm, "Çağlarüstü Mutlak Fikir"dir; çağın getirdiği hiçbir mesele, İslâm’ın dışında olamaz. Onların dindeki yerini bulmak ve "dindeki gizlilikleri açık etmek", müslümanın baş görevidir. Bunu da ancak İslâma Muhatab Anlayış'la yapabilir. İslâma Muhatab Anlayış ona, İslâmın sosyoloji, psikoloji, felsefe, teknoloji, edebiyat, resim, müzik vs bütün insanî verim şubelerinde hükmünün ne olabileceğinin de anlayışını verir. Tek kelimeyle İslâma Muhatab Anlayış, İslâm ile, çağın getirdiği meseleler arasında bir "vasıta sistem" rolü oynar. İşte, Salih Mirzabeyoğlu, 500 yıldır kaybedilmiş olan bu anlayışı getiriyor. Üstad Necib Fazıl'ın onu "500 yıldır beklenen mütefekkir" diye karşılaması ve selâmlaması da bu yüzden!"
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.