"Sophronei, gnothi seauton" söyleminin anlamımı, Eflatun'un "fikriyatı" itibariyle, Türkçe'de, "yaklaşık" olarak şöyle ifade ederiz:
"Tanımayı örten iştah ve öfkeden nefs'ini arındırarak, nefs'ine mahsus 'öz'ü' gör.
Sokrat'ın şu iki vecizesi en kıymetli cümel-i hikemiyedendir:
1- Kendini bil! (Gnothi seauton) Yani "en evvel kendi mâhiyetine nazar et" ve "hakikatini bil" demektir. Meşhur Delf Mâbedi ( Le Temple de Delphes) nin kapısı üzerinde yazılı olan bu mühim sözü Sokrates pek beğenmiş ve benimsemişti.
Bu vecize "men arefe nefsehu fekad arafe rabbehu" (nefsini bilen rabbini bilir) hadîs-i şerîfinin* mantûk-i münîfine tamamen muvâfıktır. Tasavvufta adeta bir düstur-ı hikmet olmuş ve bilcümle mutasavvıfîn bunun mânasını şerhetmekle uğraşmıştır.
*<Kaynaklarda kelam-ı kibâr olarak geçen bu sözün senedi yoktur dolayısıyla hadis değildir.>
Erdemin bilgiyle özdeşleştirilmesi Sokrat’la gelen bir yeniliktir. O insanların bilgisizliklerini yüzlerine vurarak kendi kendilerini tanımalarını sağlamak istiyordu.
Bir tapınakta taşa kazılmış olan
"Kendi kendini tanı (gnothi seauton)" sözünü yineleyerek karşısındakileri hep uyarmıştır.
Sokrates'in delfik gelenekten devralarak öne sürdüğü motto "kendini bil" (gnothi seauton) değil mi? Rivayet edilen hadis-i şerifler arasında şu da var: " Kendini bilen -doğrusu- Rabbini bilir." ( Men arefe nefsehu -fekad- arefe rabbehu)