Kendi içine bakmaya cesareti olanlara!
"Siz bilinçdışınızdakileri bilince dönüştürene
kadar, onlar sizin hayatınızı yönlendirecek ve
siz ona kader diyeceksiniz."*
Carl Gustav Jung, bir bilim olarak psikoloji ve psikoterapinin gelişmesinde 
Sigmund Freud'la birlikte adı en çok anılan filozof ve psikiyatristlerin başında geliyor. O bir dönem Freud'la öğrenci-öğretmen ve baba-oğul denebilecek düzeyde yakın bir ilişki içerisinde oluyor. Zaman içerisinde bazı konularda yaşadıkları görüş ayrilılıkları nedeniyle ondan ayrılarak kendi "Analitik Psikoloji Ekolü"nü kuruyor. Bu ekolün temelini oluşturan psikolojik tipler, kolektif bilinçdışı, kompleksler, arketipler, çağrışım testi, anima ve animus gibi kavramları geliştiriyor.
• • •
36 yaşında Uluslararası Psikanaliz Birliğinin ilk başkanlığını yapan Carl Jung, geliştirdiği ekol ve kavramlarıyla yalnızca psikoloji ve psikoterapiyi değil, aynı zamanda teoloji, etnografi, sosyoloji, antropoloji, edebiyat, sinema ve güzel sanatlar gibi birçok alanı da çok derinden etkiliyor. Nitekim 
Özlem Küskü de "
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır" adlı kitabında Carl Jung'un insan ruhunu anlama adına çıktığı bu uzun yolculuğu anlatıyor bizlere. Bir bireyleşme süreci vaat eden Carl Jung'un ekolünün temellerini adım adım nasıl inşa ettiğini ortaya koyuyor.
• • •
Bunun için çocukluğundan başlayarak Carl Jung'un nasıl bir aile ortamında yetiştiğini, aldığı eğitimleri, özel yaşamında nasıl biri olduğunu, kişisel özelliklerini, gezdiği ve gördüğü ülkeleri, etkilendiği yazarları, düşünür ve filozofları, yaptığı araştırmaları, Freud'la kurduğu yakın işbirliğini ve yollarının nasıl ayrıldığını, ekolünü kurmada rüyaların ve mitolojinin gücünü nasıl çözdüğünü, kolektif bilinçdışı, arketipler, anima ve animus gibi geliştirdiği kavramların ne anlama geldiğini özet olarak anlatıyor. Öyle ki kitabı okuduğunuzda Carl Jung'un geliştirdiği ekolü ve kavramlarıyla ilgili bir alt yapı kazanıyor ve detaylı bir okuma için merakınız daha da artıyor.
• • •
Yalnız kitabı okumayı düşünen okurlara Carl Jung'un bu adı taşıyan bir kitabının olmadığını belirtmek istiyorum. Kitabı Özlem Küskü onun eserlerinden yararlanarak kaleme almış. Kitabın anlatım dili çok sade, o nedenle anlaşılması güç kavramları anlamakta zorlanmıyorsunuz. Kitap, Carl Jung'un herbiri vecize haline gelmiş sözleriyle zenginleştirildiği için okurken hiç sıkılmıyorsunuz. Bu itibarla yaptığı çalışmalar ve kaleme aldığı kitaplarla psikoloji ve psikoterapinin gelişmesinde en büyük pay sahibi olan filozof ve psikiyatristlerden biri olan Carl Jung'la tanışmak isteyen okurlara, bu kitabı bir başlangıç kitabı olarak okumalarını tavsiye ediyorum. Daha detaylı okuma yapmak isteyen okurlar için ise eke Carl Jung'un kaleme aldığı eserlerden bir liste bırakıyorum.**
İncelememe Carl Jung'un, "İnsan kendi ruhunun efendisi olduğuna inanmak ister. Ancak istese de tam anlamıyla mümkün olmaz. Ne ruh halini ne de duygularını kontrol edebilmeyi başarır. Bilinçdışının yaptığı sızıntıyı görürse ve sayısız gizli yolla kendisini etkilediğini fark ederse o zaman kendi kendisinin efendisi olabilir" (s.48) sözleriyle son verirken...
Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!
.............................................................
*Bu söz kitabın arka kapaktaki tanıtım
yazısında geçiyor.
**CARL GUSTAVE JUNG'U ANLAMAK!
• 
Analitik Psikoloji.
• 
Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri.
• 
Analitik Psikoloji Sözlüğü.
• 
Dört Arketip.
• 
Rüyalar.
• 
Psikolojide Tipler.
• 
Kırmızı Kitap.
• 
İnsan ve Sembolleri.
• 
Anılar, Düşler, Düşünceler.
• 
Psikoterapi Pratiği.
• 
Freud - Jung Mektuplaşmaları.
• 
Jung Psikolojisinin Ana Hatları.
··
1 artı 1'leme
·5,4bin görüntüleme
Jung-Freud-Fromm-Adler-psikanaliz ve psikolojiye bir giriş mahiyetinde anladım ben kitabı ve beğendim.
Çok güzel bir tavsiye daha. Sırf sizin paylaşımlarınız için bile 1000k daki varlığım anlam kazanıyor... 🙏🏻
Kitap için psikolojiye giriş mahiyetinde bir eser olduğu söylenemez. Ancak "Derinlik Psikolojisi"nin Freud ve Adler'le birlikte üçüncü ismi olan Carl Jung'u ve onun geliştirdiği Analitik Psikoloji ile kavramlarını tanıtan bir eser olduğunu söyleyebiliriz.👌 Keyifli okumalar dilerim.🙏📚🎈
Özlem Küskü ve arkadaşları, Destek yayınları olarak çok güzel bir felsefe serisi altında, okuyucudan da olumlu geri dönüş aldıkları bir projeye imza attılar. 100 sayfa civarında tuttukları kitaplarda, her bir felsefi değeri olan dehayı , bizlere ana yemek olarak değilde bir başlangıç tabağı olarak sunuyorlar. Okuduklarım içinde çok başarılı bulduklarım olduğu gibi ,ıııh , hiç olmamış deyip tat bulamadıklarım da vardı. Biraz daha özenli ve işin ehli insanlarla çok daha leziz tabaklar pardon kitaplar çıkarta bilirler diye düşünüyorum.
Ben bu seriden ilk defa bir kitap okudum. Aynen dediklerinize katılıyorum.👍Okuduğum bu kitabın kapak tasarımından, iç dizaynına kadar çok beğendim. İçerik olarak da konular gayet anlaşılır bir şekilde kaleme alınmış. Fakat özellikle kavramlar örneklerle daha da zenginleştirilebilir ve derinleştirebilirdi. 128 sayfa yerine kitap 200 sayfa da olabilirdi. Bir diğer konu kitabın yazarı sanki Carl Jung'muş gibi bir hava verilmiş. Zannediyorum bu ticari bir kaygıyla yapılmış. Buna gerek olmadığını düşünüyorum. Direk Özlem Küskü'nün adı kapağa yazılmalıydı. Tüm bunlara rağmen, başlangıç düzeyinde kitabı başarılı bulduğumu söyleyebilirim. O nedenle önümüzdeki günlerde serinin diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.👌
aşağıya bıraktığınız liste sırasına göre yapıldı, değil mi?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.