Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

282 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap Okumak Bir Başkaldırıdır!
YouTube kitap kanalımda Rus edebiyatı kitapları okurken işinize yarayacak bilgiler verdim: ytbe.one/zT0CaAXppUc Yoksulluk ve acı dolu bir hayat sürdükten sonra adınızı Acı olarak değiştirseydiniz sizce nasıl olurdu? İşte Gorki tam da böyle yapmış biri... Yıllardır Rus edebiyatı okuyorum. Şimdiye kadar
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
,
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
,
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
,
Mihail Yuryeviç Lermontov
Mihail Yuryeviç Lermontov
ve
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
gibi yazarların bütün kitaplarını okudum. Bu yüzden bütün bu yazarlardan sonra yaşamış Gorki'nin anlattıklarını çok iyi anlıyorum. Gorki, hepimizin çocukluğuna seslenip unuttuğumuz anıları canlandırıyor aslında. Nasıl ki
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
,
Çocukluk
Çocukluk
kitabında hayatla ilk tanışmasını anlatıyorsa;
Tezer Özlü
Tezer Özlü
,
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk Geceleri
kitabında çocukluğunda ona çektirilen acıları ve kimsenin onu anlamamasından bahsediyorsa ve
Franz Kafka
Franz Kafka
da
Babaya Mektup
Babaya Mektup
kitabında çocuk Kafka'nın babasıyla olan psikolojik mücadelesini bizimle tanıştırıyorsa, işte Gorki de bu kitabında bizi kendi çocukluk anılarına götürüyor. Ben böyle kitaplar okuduğumda çocukluğumun ne kadar imkanlarla dolu ve acısız bir hayat olarak geçtiğini düşünmeden edemiyorum. El bebek gül bebek büyütülen bir çocuktum ben. Hiçbir maddi sıkıntımız olmadı. Annem ve babam ise ne mutlu ki hâlâ yaşıyor... Peki, bunları neden söylüyorum? Çünkü Maksim Gorki'nin babası 4, annesi ise 11 yaşında ölüyor. Düşünsenize çocuk yaşlarınızda böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızı... Ölüm denen hiç tanımadığınız bir yabancı var ve etrafınızda sevdiğiniz kim varsa sizden çekip alıyor. Ve siz de buna karşı hiçbir şey yapamıyorsunuz. Tepkiniz ne olurdu? İşte bu yüzden çok erken olgunlaşıyor Gorki. Bazı insanlar erken olgunlaşır. Acılar, zorluklar, hayal kırıklıkları ve ölümler sanki tek o insan yaşasın diye var gibidir. Haliyle insan, ölüm denen o nihai noktayla ne kadar erken tanışırsa o kadar da erken büyüyor. Hayatına koymaya çalıştığı virgüllerin ne kadar geçici olduğunu, her şeyin o siyah noktaya varacağını anlıyor. Bunlarla da kalmıyor Gorki,
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi Kazanırken
kitabında 15 yaşına kadar para kazanabilmek için girip çıktığı pek çok işi anlatıyor bize. İşte tam da bu yüzden bu yazarların hayatımızın merkezine katması gereken en büyük farkındalık empatidir bence. Böylece okuduğumuz yazarların yaşadığı zorlukları hiç yaşamamış olsak bile onlara karşı empati duyabilir ve kendi hayatlarımızı da buna göre şekillendirebiliriz. Dikkatimi çeken bir noktayı daha paylaşmak istiyorum. 1000kitap'ta bu kitabın okunma sayısı şu an 12 bin küsürken, serinin devam kitabı olan
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi Kazanırken
'in okunma sayısı ise onun yarısı bile değil. Oysaki Gorki'nin geleceğini bizim önümüze sunan ve başkaldırı içeren karakterini serinin devam kitaplarında okuyabiliyoruz. Bu yüzden Gorki'nin çocukluğunda yaşadığı olaylar ve dedesinden çektiği eziyetlerin psikolojisi iş hayatında ortaya çıkıyor. Bu sefer de patronlar ona dedesi gibi davranmaya ve onu ezmeye çalışıyor. Çocuk Gorki'nin ise onlara verdiği tepkileri herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Hatta kendi kitap okuma grubumda da bu ay Gorki'nin bu üçlemesindeki kitapları okuyup derin olarak tartışacağız. Bu incelemeyi okuyanlar da eminim çocukluklarında büyük oranda imkanlara ulaşabilmiş ve pek de sıkıntı çekmemiş insanlardan oluşuyordur. O halde yapmamız gereken şey, hayatı acılarda kavrulmakla geçmiş bu yazarlara empati duymak ve onların dediklerini anlamaya çalışmaktır. Bu yazarlar bizden sadece okunmayı ve anlaşılmayı bekliyor. Ülkemizde yoksulluk ve acının böylesine hakim olduğu bir dönemden geçiyorken ülkenin adını Acı olarak değiştirmeden önce herkesin Gorki okumasını tavsiye ediyorum.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,7bin okunma
··1 alıntı·
15,9bin görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
tamam 200 beğeniyi geçtiğimize göre bir çocukluk anısı patlatiyim.. bir gün canım şeker çekmiş evde yiyebilceğim jelibon, polo falan bişiler arıyorum. sonra aklıma buzdolabı geldi, oraya bir bakim dedim. kapağı açtım. sağdaki raflardan bir tanesinde tofita'ya benzeyen bir nesne duruyodu. ben de hiç umursamadan aldım ağzıma attım. atıp çiğnemeye başlamamla yüzümün muşmulaya dönüşmesi bir oldu.. çünkü şeker sanıp da ağzıma attığım şey et bulyonmuş:(
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
bu inceleme 200 beğeniye ulaştığında bir çocukluk anısı patlatacağım ama duymak için önce incelemeyi okuyalım..
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
400 beğeni için çok teşekkür ederim. 🌟 o zaman bir çocukluk anısı daha gelsin.. ilkokulda okumayı öğrendikten sonra genelde insanların ilk kelimesi anne, baba, abi falan filan olur dimi? işte bir gün yine ailemle bir yerlere gidiyorum. okumayı da yeni yeni öğrendiğimiz zamanlar.. arabanın içindeyken arkamı dönüp bir baktım, bir benzin istasyonu. ve o anda kendi başıma okuduğum ilk kelime “otogaz” oldu:(
Hatice Etik okurunun profil resmi
" Sevgili hayâl gücü senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin. " Alıntısını eklemek isterim :)
Gamze okurunun profil resmi
Ben her yemeğe attığımda kenarından biraz yerim (:
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.