Berlin,1933: Yak Gitsin!!!
Bu Öykü Kitap Kıyımına dikkat çekmek için "Şubat Ayı Hikaye Etkinliği" Kapsamında Yazılmıştır. -> #40159569
PDF Okumak İçin: yadi.sk/i/SgXMmimw_jkfAw
*
Yıl: 2059, Yer: Amerika, New York
Arabanın içinde bir anda irkildi. Taksi bir çukura girmiş, Russell’ın bedeni o an sarsılmıştı.
··
625 görüntüleme
Eline sağlık Murat, Tarihsel bir kurgu olmuş , bilgilendirici daha çok ya da bilinçlendirici. İsteğin üzerine detaylı olarak yazıyorum düşüncelerimi. Bilimkurgu kısmı ile ilgili sorunlar var açıkçası. Her şey rüyaymış moduna gireceksen o kara delik- her ay gerçekleşen kehribar vb. kısmına gerek yok, ama öyle mi tam anlamadım zaten. Kara delik üstü dijital tarihli saçma olmuş , tarih zaten insanların uydurduğu bir şey. Her ay bir gün donma olayını da bilim adamları gibi ben de oturtamadım kafama. Ama üzerinde biraz zaman geçirilirse ilk kısım daha sağlam bir kurguya oturtulabilir. Özellikle senin gibi araştırmacı biri tarafından. Çok kısa bir sürede yazdığın için inandırıcılıkla ilgii zayıflıklar olduğunu düşünüyorum zaten, bir kaç günde toparlar kendi o kısım. Böyle roman/filmlerde senaristler daha yakın tarihleri kullanır genelde bir de, günümüz insanını fazla değiştirmeden kullanabilmek için. Onu da göz önünde tutabilirsin.
Nazi Almanyası dönemi çoğunlukla bilgilendirme/ bilinçlendirme amaçlı ve bolca mesaj içeriyor. Seramonik baya, o kitap yakma sahhnesi. Olabilir tabi. Bir takım tutarsızlıklar ver, zaren ortalarda bunu kara deliğe bağlamışsın ama yayınlanacak bir metinde bu çok göze çarpar. Freud'un konuşmasını yazılı bir metin gibi yazman güzel olmamış. Bir de 10 Mayıs 1933 kısmını bugün diye söylese daha iyi olurdu.
Dilin zaten akıcı biliyorsun, ama romana daha çok uyuyor. Güzel kurgular oluşturabiliyorsun, bu öykünün amacı farklı olduğu için fazla o gözle bakmıyorum ama biraz üzerinde çalışarak bu öyküyü bil daha oturaklı ve ilgi çekici bir seviyeye dönüştürebileceğini biliyorum. Fırsat bulursan uzun kurgular yazmayı deneyebilirsin , yakın dönem tarihini içeren. Teşekkürler etkinliğe katkın için.
Erhan abi detaylı yorumun için teşekkür ederim. Metin abi de şimdi gördü ve giydirir kesin, ben biliyorum. :))))
Aslında öykü yazma alışkanlığım çok yok. Belirli standartlarını ve alışılagelmiş kurallarını amatörce dahi olsa tam bilmiyorum. Okuduklarımdan çıkarımlarla bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. O yüzden gördüğün eksiklikler benim için çok önemli.
Öncelikle, tek oturuşta yazdım bu öyküyü ya da romana dönen şeyi diyeyim. :) Sadece kafamda kurguladım ve üzerinden defalarca geçmedim. Bir kitap hemen yazılıp fırına verilip pişmesi beklenmez, fırına verilmeden önce bir çok kez tekrar tekrar bazıları da yıllarca sonra ki tekrarlardan sonra basılır. Benimkisi baya baya hızlı oldu. Haliyle göremediğim bir çok şey vardı.
*Tarih kısmını 2059 düşünmüştüm. Bir anda o rakamı girince değiştirmedim.
*Geçmişe giderken kara deliği biraz zaman makinesine çevirdim sanırım. Dijital saat kısmını o yüzden ekledim ve aynı anda halüsinasyon ile kotarmaya çalıştım ama pek olmadı sanırım.
Freud konuşması, yakın zamanda izlediğim Troçki dizi/belgesel 'de aklımda kaldı sanırım. O yüzden o diyalogları uzun tuttum. Öykü biraz da film senaryosuna dönmüş olabilir, haklısın.
Detaylı yorumun için çok teşekkür ederim. Eksik olan kısımları ve daha iyi yapabileceğim kısımları da söylemen benim için iyi oldu. Dediğin gibi daha çok yazarak ve yazdıklarımı da tekrar gözden geçirerek biraz daha iyi işler çıkartabilirim. Bunlar hep az öykü okumamdam. :)
Sağolasın.
Arkadaş o kadar lirik ki metin, ele avuca sığmıyor. Dolayısıyla eleştiriye gelmiyor. Kalemin romana meylediyor gibi. Öykü için fazlalıklar var. Erhan yazmış aslında. Konu sağlam. Ama Erhan'ın dediklerini yabana atma derim.
Kalemine sağlık.
Hoş geldin Metin abi. :)))
Biraz önce Erhan abi'nin yorumunu okudum ve cevap yazdım. Dedim Metin abi şimdi giydirecek. :)
Yazdığı yorumda ki konuları dikkate alacağım. Çok fazla öykü yazmıyorum, çünkü öykü çok okumuyorum. Bu da eksik olan yanlarımdan biri. Öyküyü tam anlayamadan yazdığım şey haliyle öykü olmuyor. :))
Çok sağol yorumun için, çok özletiyorsun kendini. Özlüyoruz seni, daha çok olsan ya buralarda....
1 sonraki yanıtı göster
Eline sağlık Murat, hazırda duruyordu bu galiba:))
Yakma Zevki ne devam kitabı yaz sen: Yak Gitsin – Fahrenheit 451 Öyküleri :)
Bu arada karadelik, zaman yolculuğu falan tam benim olaylarım bayılırım! Russell’ın 1933 yılına ışınlanmasının üstünde durmayıp 1938 de gerçekleşecek olay hakkında Freud’un bilgi sahibi olmasına takıldım:)
(Yorumcunun Notu: Üstteki paragrafın son cümlesi Anlatıcının Notu undan önce yazılmıştır:D)
Freud’a da iyi giydirmişsin haa, ben de sevmem pek o keratayı:) Her muhabbeti cinselliğe bağlıyor, anal dönemde saplanıp kalmış olabilir..
Tekrar eline sağlık.. Ve narin parmaklarına :))))
2 saate yazdım sanırım. Sadece fikir olarak aklımdaydı. Parmaklar geri kalan kısmı halletti. :) Yazarken biraz daha kurgusu genişledi o ayrı. Teşekkür ederim desteğin için. Bizim yazacağımızı kimse basmaz, pdf olarak yayınladım. En azından kitapmış gibi kendimi kandırdım. :)))) Yaptığım kapak tasarımı hoşuma gitti o ayrı. :)
Yorumcu gaza gelmeden bir sonunu bekleseymiş iyi olurmuş. :))) Baş parmaklar giydirmeye başladı, benim suçum yok. :))
Okuduğun için, yorumun için, desteğin için çok teşekkürler. :)
Ne kadar güzel bir yazı insanı bir nehirde akıntıya karşı alıp götürüyor, elinize emeğinize sağlık.
Uzun bir öykü olmasına rağmen, sizi sıkmadıysa ve akıcı bir üslupla ilerlediyse buna sevindim. Sürekli öykü yazmadığım için, bunu duymak mutlu etti beni. Teşekkür ederim okuduğunuz ve yorumunuzla katkı sağladığınız için.
Murat siteye ve kitaplara katkıların için bir kere daha teşekkürler, incelemenin üzerine cila gibi oldu bu hikaye :)
Çok sevdiğim yönetmen Tarkovski der ki, "Bizim bilmeye ihtiyacımız yok, bizim ihtiyacımız inanmak ve sevmek." Tabi buradan okumayalım öğrenmeyelim anlamı çıkmaz. Bunu şu nedenle söyledim, yazındaki teknik detaylar, bilim kurgu meseleler , olabilirliği-olamazlığı beni pek ilgilendirmiyor. Benim için önemli olan kitaplara inancın ve sevgin bu yeterli.
Yorumu geciktirmişim, kusuruma bakma.
Sağolasın!
Kitaplar bizim için bambaşka bir dünya. Onlara yapılan zulmü unutmamak, tekrarlarının yaşanmasına mani olmak bizim elimizde. Hangi ülkede yaşarsak yaşayalım, yozlaşmamış olmamız ve bize dokunmayan bin yıl yaşasın durumuna girmememiz çok önemli.
Ufak bir farkındalık yaratmak için elimizden geleni yaptık. Olduğu kadar artık. Çok sağol tekrardan.
Murat eline sağlık. Gercekten cok güzel olmuş! Tarihe gittim bir anda.. bilgi doli bir yazı olmuş. Söyleyecek çok soz var; sözün özü: Harikulade.
(Eleştirileri de, elestirmenlerden dinliyelim) :)
Ve hiç bir şey değişmedi ..ne zamanın gerisinde, ne şimdi ne ,de gelecekte :)
"Yine yakacaklar" :)
Çok güzel olmuş sabah sabah ısıttı :)
Alev silahımla ben de onları yakacağım! :))
Şimdi alevler, sansür ve oto sansür olarak karşımızda duruyor. Yeni yasa ile sinema filmleri bir kurul tarafından izlenip uygunsa yayınlanacak artık. Eleştiri varsa sinemada gösterime sokulmayacak. Şaka gibi değil mi?
3 sonraki yanıtı göster
Bunca okumanın araştırmanın ve değiştiremeyeceğin geçmişin üstüne bir gün 
Körleşme ‘de ki Prof. Kien gibi tüm kitaplarını ateşe verceğin düşüncesindeyim. Mezar taşına Yak Gitsin falan da yazmayacağız, çünkü seni de yakacağız :) çok başarılı, biraz Netflix etkisi sezdim ama :D
Körleşmeyi aldım da, diğer kitapların altında kaldı sanırım, gözümden kaçmış. Hatırlattığın iyi oldu. :)))
Yak Gitsin Ayşe, okyanusa boşaltın küllerimi. Tüm cihana yayılsın hücrelerim. :)))
Bilimkurgu var, biraz distopya var, 
Ray Bradbury var, 
George Orwell var, 
Aldous Huxley var. Hepsinden biraz biraz karışım yapmış olma ihtimalim var.
Beğenmiş olmana sevindim, genel olarak nasıl biraz daha irdeleyelim. Olmuş mu gerçekten. Eleştir yahu. :))))
3 sonraki yanıtı göster
Murat hocam Müttefikler Dachau kampinin Yerleşkesi olan Rhendorf,a girdiklerinde tam bir şoka girdiler. Bunun üzerine General Eisenhower Çevredeki köylerde yaşayan Alman halkını kampa zorla getirterek SS ve Bazı zulmünü onlara izletti ve insanlar şoke oldu.
Kardeşler Takımı dizisinin sonuna mı eklemişlerdi bu sahneyi. Ya da başka film mi tam hatırlamıyorum. Yalnız tam söylediğin bu sahneyi çok iyi yansıtmışlardı. Alman halkı arka planda olanları zaten bilmiyordu. Nazizmin en başarılı olduğu konulardan biri işte. Propaganda yaptığı şey başka, uyguladığı şey başkaydı.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.