SON DANS -1
O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim.
Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
GÖRDÜM, GÜLÜMSEDİ GÜL
İnsan zayıflığının nanelimon geceleri O'nu düşünürüm. Yalnız O'nu.
O'nu okşamanın doymaya az kalmış tadında yeşillenirdi her şey. Seni seviyorum ulan, diyebilecek kadar delikanlı zamanlardı bunlar. Dokunmakla, dokunumlara alışmak arasında bir seste kalmak isterdim. Aynı çocukluktan start alıp. Çıktı... Karşılaştık... Öyle bir karşılaşmaydı ki, hiçbir görmezden gelme direnemezdi. Bahanesi yoktu konuşamamanın. Çok birden bire, gözlerim gözlerine yazma, sözlerim sözlerine susamak, dilim diline ıslaklık bir an yaşandı. Özleşmiştik deyip geçiştirmek mümkün satırı. Kalemin buna itirazı yok. Ama o kadar basit değildir. Daha asitti.
Yakıcıydı. Zorunluydu.
Herşeyi anlatan bir sözcük yoktur ya,
İşte ondandı.
-- Demek sendin...
Özleşmiştik deyip geçiştirmek mümkündür satırı. Kalemin buna itirazı yok. Ama o kadar basit değildir. Daha asittir.
Yakıcıydı. Zorunluydu. Her bir şeyi anlatan bir sözcük yoktur ya, işte onlardandı.
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU
Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
İstekayı çektim; birlikte avludan ana lobiye doğru yürümeye başladık. Bir ara başını yana çevirip masanın üstünde duran beyaz güllerle dolu vazoyu gördü. Gülümsedi; gözlerinin kenarlarının kırıştığını gördüm.
"Stella, gül mü çalıyorsun? Önce koca bir adımı çaldın, şimdi de sıra güle mi geldi?"
Güldüm, uzanıp kulağımın arkasındaki güle dokundum. "Yakaladın beni. Evet çaldım."
İstekanın diğer ucunu çekiştirip başını iki yana salladı.
"Ona çok daha iyi bir yuva bulmuşsun."
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor
Acıyı ve insanlığı çocuklar
Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları
Onların bilgileri getirdi
Elleri önlerine bağlı - duruşları
Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu
Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı
Ki şimendifer
Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
İnternet Fenomeni Kızın İmtihanı
(İbretlik Hayat Hikayeleri Mutlaka Okumalısınız)
Tüm mahremlerini internet ortamına ama bilinçli ama bilinçsiz şekilde taşıyan genç kızlarımız mutlaka ama mutlaka dinlemeli, Allah rızası için kendinizin iyiliği için dinleyin ve bir an böyle bir durumu düşünün kendi adınıza inşallah....
“Ümmü Gülsüm! Kızım kalk
Yazar: https://1000kitap.com/incikupelikiz
Hikaye Adı : Rüya
Link: #32205538
Ressam : Van Wieck
Tablo: hizliresim.com/Q2pOAy
Trafik akmak bilmiyor. Herkes kornalarının üzerine çökmüş gibi sanki. Ya da düğün konvoyu havasında. Birazdan birisi elinde mendille arabanın camından dışarı sallayacakmış gibi