384 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
O kadar boş,manasız,gereksiz,sıkıcı ve kötü bir kitap ki.Resmen sinirlerim bozuldu okurken.Belki çok sert yaklaşıyorum fakat bu kadar takip edilen bir 'yazar'ın bu gibi bir kitap yazmış olması bana inanılmaz haksızlık gibi geldi.İçerik boş,her kitapta ana unsurlar aynı ki bu iyi yazılıyor olsa kabul edilebilir benim gözümde ama o kadar kötü yazmış ki.Ne düşüneceğimi şaşırdım okurken.Çok sığ bir kitaptı.Ne duygular yeterli,ne karakterlerin ilişkileri gerçekçi ne de dert ettikleri şeyler gerçekçi.Kızın ailesi kafayı sonradan görme olmakla o kadar bozmuş ki.Cemiyet hayatı bir yere kadar bu şekilde ilerliyor olabilir ama bunu on yaşında çocuklar bu seviyede dert eder.Bir de öyle ciddi bir meseleymiş gibi yazar sürekli öne sürmüş.Hayır anlamıyorum aklınıza başka bir problem falanda mı gelmiyor hiç.Çok daha içi doldurulabilir meseleler varken bunun bu boyutta öne sürülmesi bana gereksiz geldi.Alt metin olarak verilebilir fakat ana olay sadece bundan ibaret ve bunun çevresinde dönüyor.Karakterlerin 'aşk'ı zaten zerre geçmiyor tamamen para,para,para ve 'pahalı jest' üzerine kurulu.Evet milyonerleri,milyarlerderi okumak kafa dağıtmak için keyifli olabilir fakat içi doldurulmadığı sürece inanılmaz derecede rahatsız edici bana kalırsa.Bu kitap yerine başka bir kitabı alıp okuyun derim.Hem maddi hemde manevi açıdan kayıptan ibaret.
Öfke Kralı
Öfke KralıAna Huang · Martı Yayınları · 0300 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Evrim ve Adaptasyon
İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı. Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
İnsan Çeşitliliği
İnsan ÇeşitliliğiBarış Özener · Alfa Yayıncılık · 201836 okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Daren ve Nova’yı okumayı inanılmaz özlemişim ve araya bir novella sıkıştırılması iyi olmuş bence. İnanılmaz keyif alarak okudum ama bazı yerlerin üstünkörü geçildiğini düşünüyorum açıkçası, keşke bazı anları daha derinden görme şansımız olsaydı onun dışında asla sıkılmayacağınız yazarın da dediği gibi okumak zorunda olmadığınız ama okuyunca bazı şeylerin daha da anlam kazandığı güzel bir kitap olmuş.<3
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve Yıldız
N. G. Kabal
N. G. Kabal
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024100 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ben bu çağdan nefret ettim!
Kitapta beni en çok etkileyen ilk şey Boxer isimli at oldu. Kendini önemsemeyen, kendisini yönetenleri sorgulamadan onlara koşulsuz itaat eden, çok çalışan, daha çok çalışan bir at. Onun sonunu okurken aklıma, geçenlerde gördüğüm şu söz geldi: "İyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz, olsun. Kötülük yapacak kadar vicdansızlaşmadım ama iyilik yapacak kadar saf değilim artık." Ne acı değil mi? Karşılık bekleyerek veya beklemeyerek iyilik yapmak fakat sonunda en kötüsünü görmek... Çağımızın en acı senaryolarından biridir bu. Dahası sırf böyleleri yüzünden iyilik yapmaktan çekinir oldu insanlar. Yolda gördüğü birine yardım etmez, ya başıma bela açılırsa diye. Bir kavga görür fakat şahitlik etmeye gitmez, ya diğer taraf peşime takılırsa diye. Ya en basiti bir çocuğa gülümsemeye, onu sevmeye korkar olduk çocuk tacizcisi ilan edilmeyelim diye. Bir kez daha anladım ki her şey eskiden daha güzeldi. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi: "Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim." ××× Hayvanlar bile güzel bir düzen kurup yönetim yapabiliyorken, biz insanlar bir türlü birbirimizle anlaşıp yönetemedik dünyamızı. Kitabın ilk sayfalarında böyle düşünmüştüm ve hayran kalmıştım hayvanların yönetim stiline. Fakat ilerledikçe, hayvanların da insanlara benzediğini gördükçe aklımdan geçen tek şey şu oldu: "Kaçınılmaz son!" Tek dileğim; bir sabah, gerçekten adil ve daha yaşanabilir bir dünyaya uyanmış olmaktır. Sevgiyle kalın...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
9. Koğuş
Peyami Safa'nın edebiyat dünyasına kazandırdığı başyapıtlardan biri olan "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu", 7 yaşında bacağından rahatsızlanan bir çocuğun başından geçen olayları konu alırken, aslında insanın iç dünyasındaki karmaşıklığı ve çatışmayı da ustalıkla işler. Romanın en etkileyici yanlarından biri, Safa'nın sade ve etkileyici bir dille, okuyucuyu karakterlerin dünyasına çekerken, aynı zamanda derin felsefi düşüncelere de kapı aralamasıdır. Her cümlenin altında yatan derin anlamlar, romanı sadece bir hikaye olarak değil, insanın varoluşsal sorgulamalarına bir zemin olarak görme imkanı veriyor. "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu", sadece Türk edebiyatının değil, dünya edebiyatının da önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. İnsanın zihinsel dünyasını merak edenler için vazgeçilmez olan bu roman, her okuyucuya farklı bir bakış açısı sunar ve derin düşüncelere yol açar.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,2bin okunma
510 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Vladimir Bartol | Fedailerin Kalesi Alamut Dogmalar ve bağnazlıklar üzerine kurgulanmış bir eser. Dini bir hakaret var mı diye düşünülebilir. Hasan Sabbah’ın hayatına hakim değilim, başka bir yazardan herhangi bir Sabbah romanı okumadım, kitapta anlatıldığı kadar tanıyorum. Hasan Sabbah gerçekten bir terörist mi yoksa bir fedai mi… Eseri uzun süre önce okumayı planlıyordum, bir türlü okuyamamıştım, şu an okuduğum için de hiç pişman değilim. Eserin üslubu yalın, merak uyandırıcı ve anlaşılır. Bir bölümü bitirirken diğer bölümde ne olacağını merak ediyorsunuz ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Sizi içine çeken bir eser. Eser büyük bir hiciv örneğini gözler önüne seriyor. Hasan Sabbah yirmi yıl önce bir söz verip ve yirmi yıl boyunca bu amaç uğruna elinden geleni yapıyor. Bu süre içerisinde arkasından yürüyen fedaileri ve askerleri körü körüne kendisine bağlanıp onun Allah tarafından gönderilip ve peygamber olduğuna inanıyorlar. Tabi bir de “cennet ve huriler” algı perdesiyle fedailere başka bir dünya gösteriyor. Körü körüne bağlanmanın ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu, inancın ne kadar önemli olduğunu, yürünen yolun ne kadar doğru olduğunu kitapta görmekteyiz. Genel olarak yazar ne söylemek istiyor derseniz, kitaptan bir kesintiyle cevap vermek isterim: “Oku dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü ön yargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol.”
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,3bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Kiraz Ağacı İle Aramızdaki Mesafe
Paola Peretti
Paola Peretti
Bir mücadele kitabı olan Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe, yavaş yavaş görme yetisini kaybetmeye başlayan küçük bir çocuğu anlatıyor. Stargardt sendromu hastalığı sebebiyle yaklaşık 6 ay içinde göremeyecek olan Mafalda'nın hem hayatla hem de kendisi ile olan mücadelesi anlatılıyor. Aynı zamanda küçük yaşına rağmen kararlı ve güçlü hali, sevdiklerine daha çok sarılması ve aslında onlar sayesinde umutlu olabilmesi kitabın vermek istediği en önemli mesajdır. İçimdeki Müzik adlı kitabı okuyup beğenenlere bu kitabı %1000 öneriyorum ,büyük bir zevkle okuyacağınızı düşünüyorum...
Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı
Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki MesafePaola Peretti ·  Genç Timaş Yayınları · 202010,9bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bellman eşi öldükten sonra on yaşındaki kızı Bess ile başbaşa kalır. Kendi çiftliklerinde huzur içinde yaşarken bir gün gazetede Kentucky'nin iç kısımlarındaki bataklıklarda tarih öncesine ait kalıntılar bulunduğunu okur. O kalıntıları gidip görme hevesine yenilen Bellman kızını ve çiftliğini kız kardeşine emanet edip yola çıkar. Onlara göz kulak olsun diye de komşunu tembihler. Yolculuğun ne kadar uzun olduğunun ve başına gelebilecek tehlikelerin farkında olan Bellman belkide evine bir daha hiç dönemeyecektir. Kitabı okurken sinirden deli oldum. Bellman kendini yaktığı gibi o küçücük kızını da bilmeden tehlikeli sapık insanların arasında bırakıp bir heves uğruna gitti. Kitabın akışı durağan gibi olsa da yaşananlar bence çok gerçekçi ve etkileyiciydi.
Batı
BatıCarys Davies · Can Yayınları · 202318 okunma
205 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
BÜTÜN OLMAYAN ŞEYLERİ PAYLAŞMAK
Çoğu zaman yoğunluğun içinde hayatın size olmadığınız biri gibi davrandığı hissine kapılırsınız. Bu hisse çok fazla alışırsanız onu suçlamaya başlarsınız. Karşılığını alamadığınız her şeye küsmek ve ilginizi kesmeye varana değin. Ama o sizi tam tersi bir duruma ikna etmeye çalışır; Aynadaki yüz bile bu ifadeyi taşır. İnsanlardan size bu yansır.
Yürekteki Hayvan
Yürekteki HayvanHerta Müller · Siren Yayınları · 2022152 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Reading slump dan çıkarttırır
Rüyalar ,gizem avcıları,aile dramları fantastik bir dünyanın gerçeklikle kesiştiği o ince çizgi. Silber;alman babası ve Amerikan annesi olan Mia ve Liv 'in londra ya taşınmasıyla başlayan bir hikaye .Ancak olaylar Liv 'in yeni tanıştıkları insanların bazı sırlarını keşfetmeleri ile derinlik kazanıyor .rüyalar keşfedilmemiş bir alan olduğundan dolayı rüyalarda nelerle karşılaşabileceğimizle ilgili ihtimaller büyüleyici bir şekilde içine çekiyor .Bu kitap nefes kesici.yazarın da pedagog olmasının fantastik dünyayı gerçeklerle uyarlanmasında başarısına etki ettiğini düşünüyorum. Bir solukta okunacak bu kitap bize birçok olayı farklı yönlerden görme açısından da yeni bir perspektif sunuyor .
Silber
SilberKerstin Gier · Pegasus Yayınları · 20161,888 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
hadi uyuyalım.... ben çocuk ve aşıktım anne. kendimi karanlıktan düştüm. Bitti. Şair olmak için ne gerekiyorsa onda var ki şiir yazmayı yaşamaktan ayrı görmüyor. Hayatın anlamını armak için şiir okumayız. Çünkü sadece bir başka hayatın anlamlı kılınışını seyrederiz. Gözlerimiz görme işlevini kazanması için bu da kendi başına gereklidir. Bir başkasının yazdıklarıyla bakabilmek gerekir, yazdığında başkaları bakabilsin diye...
Veda Busesi - 34 U 442
Veda Busesi - 34 U 442Umay Umay · İthaki Yayınları · 2021739 okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Bir Ses Böler Geceyi, Ahmet Ümit'in ilk dönem romanlarından, karakter ve atmosfer yaratmada saf yeteneğini görme açısından önemli bir fırsat, diyor arka kapağında. Çoğunlukla etkilenerek okuduğum akıcı, kısa bir romandı. Başkarakter Süha'nın akademik bir araştırma yapmak için yola çıkmasıyla başlar roman. Bir Alevi köyü mezarlığında arabasıyla kaza yapar. Ardından köyde hiç beklemediği olaylara şahit olur ve oradan itibaren anlatı akıp gider. Bir yanda Alevilik adı altında hakikati arayan İsmayil'in hikâyesini okurken, diğer tarafta bunu gören ve dinleyen Süha'nın hikâyesini okuruz. Uygun geçişlerle genel olarak bu iki karakterin hikâyesini anlatır Ahmet Ümit. Beklentinin altında kalsa da akıcı ve sürükleyen yapısı var romanın. Ya da ben nereye bağlanacak diye okurken böyle hissetmiş olabilirim. Kitapta asıl üzerinde durduğu nokta ise Alevilik ve şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapıları. Bunlar üzerinden de sağlam bir örgü kurmuş ve sorgulatmış. İsmayil'in tabutu başında anne ve babasının çabasını, İsmayil'in dualanması için onun hakkında yaşadıklarını ilk ağızdan anlatmaları zaten romanı oluşturuyor. İsmayil'in hakikati arayışı ve kâmil insan olma yolunda neler yaptığını, düşündüğünü ve nasıl bir arayış yoluna girdiğini anlatıyor. Tüm bunlarla beraber romanın son sayfalarında akıcılık artıyor. Süha'nın yaşadıkları, içsel çekişmeleri ve kendini anlamaya çalışması okuyucuyu da afallatıyor. Hayal mi gerçek mi derken son sayfayı aralıyor ve o geceye veda ediyorsunuz. Kısa ve fena olmayan bir roman. Bir Ahmet Ümit daha okumuş olmak da güzel.
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
Bir Ses Böler Geceyi
Bir Ses Böler GeceyiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20197,5bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"bütün çocuklar karanlıktan korkar" hepimiz karanlıktan korkmuşuzdur bi dönem hatta belki hâlâ korkuyoruzdur. gözümüz alışana dek ürkütücü gelir alıştıktan sonra her şey daha da normal bir hâl alır. hayattaki acıları da karanlıkta kalmaya benzetiyorum aslında. ilk başta insan fazlaca afallar ne yapacağını bilemez hatta karanlıkta yürümeye çalışırken çok daha fazla zarar görebilir ama zaman geçtikten sonra göz karanlığa alışınca işler biraz daha kolay olmaya başlar. fakat o karanlık hiçbir zaman geçmez. sadece gözümüz alışmaya başlar. fakat o acı hiçbir zaman geçmez. sadece kalbimiz alışmaya başlar. kitapla alakası olmayan edebiyatımı yaptığıma göre kitaba geçebilirim elbette. 9 yaşındaki başrolümüz mafalda nadir görülen bi görme sorunu yaşar "stargardt" 6 ay gibi bir süre sonra görme yetisini tamamen kaybedip karanlıkta kalacak. bu süreye dek yaşadıklarını, arkadaşlıklarını, kiraz ağacıyla arasındaki mesafeyi okuyup fazlasıyla keyif alabileceğiniz bi çocuk kitabı. okurken küçük prens, şeker portakalı hissini veriyor. cesareti, umudu iliklerinize kadar hissedeceksiniz hem de 9 yaşındaki bi çocuktan. benim için en etkileyici kısım eserin otobiyografik bi eser olması. yazarın kendi yaşadığı hastalık. hatta kitabın sonunda mafalda arkadaşına ilerde bir kitap yazacağından ve kitabın ilk cümlesinin "bütün çocuklar karanlıktan korkar" olacağından bahsediyor. ve kitabın ilk cümlesi "bütün çocuklar karanlıktan korkar"
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki MesafePaola Peretti ·  Genç Timaş Yayınları · 202010,9bin okunma
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Müthiş bir kitap
Kitaba gelmeden önce yazar hakkında bir iki cümle söylemek istiyorum çünkü en az kitap kadar yazarı da beni çok etkiledi. Eric Hoffer, zor ve meşakkatli bir çocukluk yaşamıştır. Üstelik 7 yaşında geçirdiği bir hastalık yüzünden görme yetisini kaybeder ancak 15 yaşında gözleri iyileşir ve tekrar görmeye başlar. Bu sefer "tekrar kör olurum" korkusuyla hayatta en çok yapmak istediği şeyi yani kitap okumaya başlar. Bu sırada geçimini sağlamak için madenlerde ve limanlarda çalışır. Kendisini çok iyi bir şekilde geliştiren Hoffer 1951'de meşhur 'Kesin İnançlılar' kitabını yazar. Kitabı sayesinde büyük bir üne kavuşur ve üniversitelerde misafir öğrenci olarak ders bile verir. 1983 yılında da hayatını kaybeder. Kitaba gelecek olursak, hiçbir zaman güncelliğini kaybetmeyecek bir konuya sahip. Yazar kitle hareketlerini ve bu hareketlere katılan insanların psikolojik ve sosyolojik yapılarını inceleyerek onların bu hareketlere katılmalarına neden olan olayları anlatmış. Bunu yaparken de Fransız Devrimi ve Bolşevik İhtilali gibi olayları da örnek veriyor. Bir hocanın tavsiyesi ile almıştım. İyi ki de almışım çünkü herkesin okuması gereken bir kitap özellikle de tarih, psikoloji ve uluslararası ilişkiler bölümü öğrencileri için.
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,727 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.