Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir defa Suriye iç savaşı, Müslüman dünyasının Kerbela'sıdır. Bunu kabul etmediğimiz müddetçe yaşanan büyük oyunu görme şansına sahip değiliz. İslam dünyasını, Suriye üzerinden mezhep çatışması haline dönüştürdüler. İslam dünyası bu savaş nedeniyle büyük güç kaybetmiştir.
“Gerçekten de kadın, kendi varlığına katkıda bulunmayan hiçbir şey yapmaz..”
Sayfa 59 - Metis YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Mevsimin ilk karında bu kadar büyüleyici olan nedir acaba, diye merak etti; neden böylesine etkiler insanı? Henüz kirlenmemiş, el değmemiş bir şeyi görme şansı mı? Yeni bir mevsimin, güzel bir başlangıcın çabucak uçup gidecek olan zarafetini, ayaklar altında ezilmeden, kirletilmeden önce yakalama telaşı mı?
Sanki dev aynasında...
Tüm iyilikleri içeride (kutsal cemaatinde) Tüm kötülükleri de dışarıda görme eğilimi insanın ilkel refleksidir. Gruplar bu refleksle varlık bulurlar . Dışarıda olanlar kötülemelî, düşman ilan edilmeli ve "şeytanlaştırılmalı ki,grup kendi iç dinamiğini canlı ve sürekli tutabilsin. Olgunluk ,canlı düşmanında bile bir iyilik potansiyeli bulunduğunu görebilmek ve düşmanını ,kendi iyiliğinde eritebilmek iken,ilkel refleksleri varoluşlarının temeli yapan gruplar ötekisi üretmeden ve grup dışını şeytanlaştırmadan ayakta kalamazlar.
Grup ve "öteki"
Grup olmanın tabii neticesi olarak,iç,dışarıdan yalıtılıp kapalı hale getirilirken,dış ise ötekileştirilir.iç,dışarıdan ,dış ise içeriden farklıdır. İçe doğru bağlılık, sempati,Dayanışma,duyguları hakimdir. Dışa doğru ise farklılık,antipati,nefret,katı Savunma,düşman görme ve saldırı duyguları gelişir. Grup kenetlenmesinin yolu,grubun kendisini yabancılardan ayırabilmesine bağlıdır. "Dolayısıyla, yabancılar bizim kendimizi tanımlama sürecimiz için gereklidir .(ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın,gündüz geceye muhtaç sen de bana lazımsın:) ) "Bunlar özellikle benim parçam olduğu için iyi" demek,aslında "diğerleri(ötekileri) özellikle benim parçam olmadığı başkalarının parçası olduğu için kötü" anlamına gelir .(Robert S. Robbins(politik paranoya eseri) Grup kendi tanımlamasını yapabilmesi için, düşmana veya ötekine ihtiyaç duyar. Genel de grubun bittiği yerde ötekiler ve düşmanlar başlar. Grubun kitleléşmesi için canlı düşmana ihtiyaç vardır.
Herhangi bir kişinin dünyaya gelmesinin ne kadar olasılık dışı olduğu, var olmanın her zaman bir zarar olduğu fikriyle bir­leştiğinde kişinin dünyaya gelmesinin ne kadar büyük bir şans­sızlık olduğunu anlamamız kolaylaşıyor. Kişi, az da olsa zarar gördüğünde bu yeterince kötü bir durum. Fakat olasılık bu ka­dar düşük olduğunda daha da kötü.Bu gözlemde bizi yanlış yönlendirebilecek bir nokta var. Bunun nedeni, ihtimalleri değerlendirebilecek olası trilyonlar­ca insandan, ihtimalleri değerlendirecek durumda olan herkesin şanssız olması ve hiç kimsenin şanslı konumda olmaması. De­ğerlendirme yapanların yüzdeyüzü şanssız ve yüzde sıfırı şans­lı. Diğer bir deyişle, dünyaya getirildiği takdirde birinin zarar görme riski çok yüksekken, kişinin dünyaya gelme ihtimali dü­şük olsa bile var olan insanın zarar görme ihtimali yüzde yüz.
Sayfa 24 - DoğuBatı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap herkese hitap etmeyebilir ama Karanlık romantizm kitaplarda kaybolmak isteyenler ve sınır tanımayanlar için kesinlikle ideal… Sevgi ve Nefret dolu bir cehenneme hazır mısınız ? Erika daha çok küçük yaşta babasını kaybetmişti babası ile birlikte adeta annesini de kaybetmiş gibi olmuştu çünkü babasının ölümü annesini çok sarsmıştı ve
Günaha Davet
Günaha DavetPenelope Douglas · Dex Kitap · 2023444 okunma
Her şeyin eskisi gibi olabileceğini düşünürüz hep. Ama bu doğru değildir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hiçbir şey. Kırışıklıklar hiçbir zaman düzleşmeyecektir. Ne duruş bozukluklarimız, ne görme, işitme duyularımızdaki zayıflıklar ne de eklemlerimizdeki hasarlar giderilebilir cinstendir. Bir bacak kırığı, her şeyi değiştirir; tıpkı her burkulma, her deneyim, her aşk ve her sistem gibi. Her şey ardında izini bırakır. Özellikle de hayat.
Ergen mi yoksa bay A. :p
belki A.'da kendimin "en sonradan görme" yanını bulmak hoşuma gidiyordu .
Ne var ki çocuk zamanla büyür. Zannettiği kadar güçlü olmadığını, ayakta kalabilmek için başkalarına muhtaç olduğunu anlamaya başlar. Severse sevilmek ister ve yaşadıkça karşılık görme arzusu iyice büyür. Sahip olduğu güç de dahil her şeyi fedaya hazırdır, yeter ki sevdiği kadar sevilsin. Sonunda şimdi bulunduğumuz noktaya varırız: Kabul edilmek, sevilmek için ne yapacağını şaşırmış yetişkinler olur çıkarız."
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlk kitabın devamı olan eserde Mafalda görme yetisini kaybettikten sonra üç yıl geçmiştir ve Filippo ile daha yakın arkadaş olmuşlardır. Üst komşusu Nino Dede’den fikir almaktadır. Sokakta bir evsiz olan Elsa’yla tanışmış ve ona bahçelerinde kalması için yardım etmiş, yemek vermiştir. Elsa zatürre olunca köpeği Ernesto’ ya, Nino Dede bakmıştır. Filippo, Mafalda’ nın sınıf arkadaşı olan bir kızla çıkar. Mafalda, Filippo’ ya aşık olduğunu fark eder ve kazanmak için uğraşır. Kitap ergenlik dönemini anlattığı için başkalarına sıkıcı gelebilir ama yaş grubu için güzel durum tespitleri var, bunları hep yaşıyorlar.
Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı
Filippo, Ben ve Kiraz AğacıPaola Peretti · Timaş Yayıncılık · 2023974 okunma
Eğer kendimi olduğum gibi görme cesaretim olsaydı, neyimin yanlış olduğunu bulur ve onu düzeltirdim.
Bilinçsizce de olsa durmaksızın kendi karakterimizi kötürümleştirir ve deforme ederiz. Aslında bu içsel şiddet o kadar amansızdır ki, o olmadığında neye benzeyeceğimize dair hiç fikrimiz yoktur. Kendimize dair neredeyse hiçbir şey bilmeyiz çünkü kendimizi görme şansımız olmadan yargılarız. Ya da başka bir deyişle, kendimizi yargılamaya muktedir gördüğümüz şeyi yargılarız sadece.
koskoca şehrin hiç gelmediğin sokaklarında bile seni görme umuduyla etrafa bakmanın nasıl hissettirdiğini bilmiyorsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.