Ses Tiyatrosu'nun son inşaatı sırasında, tiyatroda çalışan işçiler epey elbise, ayakkabı, şemsiye, şapka, gözlük, darbuka, tef, el feneri ve beşbenzemezi şeyler yürütmüşler, tiyatro girişinde yığılı duran binlerce kitaptan bir tane çalınmamış! Bizim böylesine kitapsızlığımızın niçin korsan kitapçısı var?
Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Birkaç hafta sonra yeni nişanlı çift bizi ziyarete geldiler. Babamla sade ama kesinlikle bir kilise huzurunda yapılması­nı diledikleri evlilik töreni hakkında konuşmak istiyorlardı. Carl Dayı rahat giysiler içindeydi. Boyun bağı takmamış, spor bir gömlek, kareli bir spor ceket, iyi ütülenmiş, hiç leke­siz flanel bir pantolon giymişti. Eski moda gözlük çerçevesini modern, kemik bir çerçeveyle değiştirmiş, bağlı çizmelerinin yerine de makosenler giymişti Sessiz, ölçülü, denetimli ve ağırbaşlıydı. Ağzından ne saçma sapan bir sözcük kaçırdı ne de karmaşık düş ürünlerine daldı.
Reklam
Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, korkuları ve noksanları kadar ne meşgul edebilirdi? Halbuki bütün arkadaşlarının gözünde sanki sihirli bir gözlük vardı ve onların kendilerini görmelerine mâni oluyordu. Bu ahmakça bir körlüğe başka türlü mana verilemezdi.
kavgada söylenmez be.....!!!! günaydınnnnn
"Oradan bakınca nasıl görünüyor bilmiyorum ama oldukça anlayışlı olmaya çalıştığımı söyleyebilirim. Kendinden başka bir şeyi görmekte güçlük çekiyor olabilirsin bu yüzden belki de kendine yeni bir gözlük almalısın? Ayrıca bunları her şeye burnunu sokmaktan başka bir şey yapmayan yürüyen bir "kamusal tehlike"den duymak isteyeceğimi sanmıyorum. Bu nedenle neden çeneni kapamıyorsun?"
Şu ya bu nedenle suçlu olduğuma göre (suçlu olmak için yüzlerce nedenim vardır, yüzlerce neden bulurum), kendimi cezalandıracak, bedenimi çirkinleştireceğim: saçlarımı çok kısa kestireceğim, bakışımı kara bir gözlük ardında gizleyeceğim (manastıra kapanma biçimi), kendimi soyut ve ciddi bir bilimi incelemeye adayacağım. Bir keşiş gibi, daha ortalık ağarmadan kalkıp çalışacağım. Çok sabırlı, biraz kederli, tek sözcükle onurlu davranacağım, hınçlı bir insana uygun düştüğü gibi. İsteriyle, yasımı (tuttuğumu varsaydığım yası) giyimime, saçlarımın biçimine, alışkanlıklarıma işleyeceğim. Yavaş bir "geri çekiliş" olacak bu; sessiz bir acıklılığın iyi işlemesine yetecek ölçüde bir çekilme.
. Almanya'da çocukların büyük bir bölümü gözlük takmaktadır. Demek ki gözleri erkenden bozulmuştur. Ayrıca şehirlerde yaşayan çocukların birçoğunda omurga eğriliği, göğüs çöküklüğü görülür, bacakları ince, kolları zayıf, yüzleri renksizdir. Havasız kalan bitkiler gibi solgun görünürler. İnsanın bu çocukları elinden tutup şehir dışına koşmaya, zıplamaya, çimlerde güreşmeye, derin bir nefes almaya götüresi gelir. .
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.