Siz Hangi Ağaçsınız?
23 Aralık - 1 Ocak - Elma ağacı
1 Ocak - 11 Ocak - Köknar ağacı
12 Ocak - 24 Ocak - Karaağaç
25 Ocak - 3 Şubat - Selvi ağacı
4 Şubat - 8 Şubat - Kavak ağacı
9 Şubat - 18 Şubat - Sedir ağacı
19 Şubat - 28 Şubat - Çam ağacı
1 Mart - 10 Mart - Söğüt ağacı
11 Mart - 20 Mart - Ihlamur ağacı
21 Mart - Meşe ağacı
Macar yazar Ferenc Molnar'ın 1906'da yayınlayan bu mükemmel eseri, birçok otorite tarafından her ne kadar salt çocuk kitabı gibi görülse de aslında öyle değildir.
Hikayemiz, haksızlığa uğrayan bir çocuk grubunun kendilerinden daha büyük ve güçlü başka bir çocuk grubu karşısında tertiplenip haklarını ve oyun oynadıkları arsalarını savunmasıyla
İnsan sağlığı ve hastalığı üzerine yeni bir anlayış doğuyor.
Bu anlayış öylesine heyecan verici ve olağanüstü olasılıklara gebe ki, henüz sınanmamış ve onaylanmamış, yani bilimsel bilgi
olarak benim senmemiş de olsa kamuoyunun önüne bu konu ile
çıkma isteğime karşı koyamıyorum.
Bu anlayışın tem el varsayımları:
1. Her birimizin biyolojik
Adamak, ne kadar büyük anlamı olan güçlü bir kelime. Tüm hayatını belki de o kişi ya da olgu uğrunda yönlendirmek demek. Belki de bir çok kişi, hayatını bir kişinin istekleri doğrultusunda onun belirlediği yaşam tarzında, onun egoları, belirlediği şartlar , kişilik özellikleri belki de kıskançlıkları çerçevesinde yaşıyor. Kendisine ait çocukluğundan beri getirdiği hedeflerini, amaçlarını gerçekleştiremiyor.. Gerçekleştirmeyi bırakın, bazılarının hedeflerini düşünmesi bile yasak ya da yanlış bulunuyor. Böylesi bir fikir ve yaşam köleliği bir kişiyi ne kadar mutlu edebilir? Bireyi yaşama bağlayan en büyük etkenlerin başında hedefleri ve amaçları gelir. Hedefi olmayan kişi, ruhunda ki yaşama sevincini, mutluluğu kaybeder, yaşama tutunmak için tutkulu bir sebebi kalmaz. Hedeflere adanmış hayatlar, kişiye adanmış hayatlardan çok daha fazla mutluluk getirir. Kimseyi kendinizden bu kadar verecek, kendinizi ve tüm yaşam amaçlarınızı o uğurda yok edecek kadar sevmeyin. Bunu yaparsanız, hem karşınızdakinin gözünde hem kendinizin gözünde değersizleşirsiniz, hem de kendinİze ve karşınızdaki kişiye öfke duyarsınız. İlerleyen zamanlarda kişiye adanmışlık yoğun pişmanlık duygularını, geçmişe özlem duymayı da beraberinde getirir. Fedakar bir yaşamda beklentiniz artar , beklentiler karşılanmadıkçada pişmanlıklar, öfke ve mutsuzluklar artar. Mutlu olmak için kimse adına hedeflerinizden vazgeçmeyin. Mutlu bir pazar günü olsun🙏🏻🍀 #motivasyon #psikoloji #terapi
Oysa iletişimde"aynalama"diye bir yöntem var. Siz gülümserseniz karşıdaki de gülümser, siz somurtursanız karşıdaki de somurtur. Lider yönetici "erişkin" iletişimi kurmak zorundadır.
Hoca Ahmed Yesevî, İmam Maturidî veTöre bütün topluma yeniden anlatılmalıdır. Bugün bizi parçalamaya çalışanlara vereceğimiz en sağlam cevaplar bu terkipte hala canlıdır. Alevi-Sünni ayrımı, etnik temellendirmeler yokken bunlar vardı ve bizi güçlü ve yüksek bir insani seviyede tutuyordu. Hele Töre, kültürümüzün en temelindeki hikmete nüfuz
Erken dönem çocuklukta deneyimlenen stresin, ergenlik döneminde beynin olgunlaşmasını hızlandırması, evrimsel biyolojinin teorileriyle de tutarlılık gösteriyor. Evrimsel açıdan bakıldığında, daha stresli bir ortamda büyüdüğünüzde, daha hızlı olgunlaşmak işe yarar bir strateji olabilir. Ancak, bu strateji bir yandan da beynin mevcut çevreye esnek bir şekilde ayarlanmasını engeller. Yani, beyin mevcut çevreye kıyasla çok erken olgunlaşıyor. Öte yandan, araştırma ekibi, daha sonraki dönemde yaşanan stresin ergenlik döneminde daha yavaş olgunlaşmaya sebep olduğunu gördüklerinde şaşkınlığa uğradılar. Bunu ilginç kılan şey ise, stresin beyin üzerindeki daha güçlü bir etkisinin de asosyal kişilik özellikleri geliştirme riskini arttırmasıdır.
aleksandr Puşkin her şeyden önce ozandır. Rus ve dünya yazınına, aralarında ''Ruslan ile Ludmila'', ''Çingeneler'', ''Bahçesaray Çeşmesi'', ''Kafkas Tutsağı'', ''Yevgeni Oneğin'' gibi anlatı-şiirler de bulunan ölümsüz bir şiir mirası bırakmıştır. Fakat onun ''Byelkin'in Hikâyeleri'', ''Dubrovski'', ''Yüzbaşının Kızı'' vb. öykü ve romanları da şiir
Yine bir kitap aldı götürdü beni ve hiç bilmediğim mecralarda bıraktı.Maksim Gorki'nin diğer eserlerini okumadan rahat edemeyeceğim anlaşılan.
Bir insanın çocukluğunu okursunuz da artık onu nasıl sevmezsiniz veya ilgi duymazsınız?.
Bir çocuğun hayatı dinlediği masallarla anlamlandırmaya çalışması; sevdiklerinin yanıbaşında uysal bir kedi gibi
Nobel edebiyat ödülü, son yıllarda ne kadar tartışılan bir ödül olsa da, benim adıma edebiyat rotamı belirlemek ve zenginleştirmek adına hala önemli bir işlev görüyor. 2017 Nobel Edebiyat ödülünün Japon/İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’ya verildiği açıklandığında, kütüphanemde olmayan ve daha da ötesi varlığından haberim bile olmayan bir yazarla daha
İblis Döngüsü'nün ilk kitabı Dövmeli Adam'ı sevince ikinci kitaba başlamıştım ama ilk sayfalar o kadar sıkıcıydı ki ara ara okuyarak 250 sayfayı aylar içinde anca bitirdim, neden bu kadar sıkıldım bilmiyorum ama sanırım aşağıda değindiğim yazarın Arap'lara karşı olan tutumundan dolayı.
İyi Yanları
Genel kurgu ve hikaye güzel, geceleri meydana