ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKİLİŞİMİZ
11.02.2019
23.59'dan sonra yazılanlar geçersiz sayılacaktır.
Kitap bağışçılarımız ve sizlerin sayesinde dopdolu bir kumbaramız oldu. Biz de çekilişle bu kitapları sizlere dağıtıyoruz. Kumbaramızdan seçtiğiniz kitap ya da kitapların isimlerini yoruma yazıp çekilişe katılabilirsiniz. Paylaşmak her zaman güzeldir ve
-Ne işle meşgulsünüz evladım?
+ Kelebek çobanıyım efenim, boş zamanlarda da perili deniz fenerleri bekliyorum, unutulmuş mevsim adları buluyorum, yalnızlığın göğsüne hanımeli çiçekleri iliştiriyorum.
ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKLİŞİNİN KAZANANLARI !!!
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme vakti..
Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya
İlgili söz:
İnsanların umutlarıyla oynama, belki tek sahip oldukları şey odur.
Konfüçyüs
KAPKARA SINIRLARIMIZ VARDI
Her sabah en erken gelen oydu. Bahçede dolanıp durur, bulabilmişse lastik bir topu tekmeler, bir oyun arkadaşı beklerdi. Kendisi gibi erken gelen öğretmenini görünce yarım yamalak Türkçe’siyle birkaç kez bağırırdı.
“Günaydın
Yaşıyoruz Sessizce ile başlayan Şükrü Erbaş yolculuğum Bağbozumu Şarkıları ile devam etti.
Bağbozumu Şarkıları Binbir Gece Masalları'ndan bir alıntıyla başlıyor, ardından aşk, ayrılık, yalnızlık, ölüm, keder konularıyla ilgili birbirinden anlamlı satır ve dizeler geliyor. Satır ve dizeler diyorum çünkü Şükrü Erbaş'ın okuduğum iki kitabının da
"Mükemmel değil, merhametli çocuklar yetiştirin. Karıncaları ezmeyen, ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezip geçmeyen, sevgiyi hissetmeyi ve hissettirmeyi bilen çocuklar."
~ Doğan Cüceloğlu ~
Bir sevdanın en derin yaralarını taşımaktayım.
Yaralarının en derini, acıların sevda kokulu çiçekleri,
Kalbimden de, yüreğimden de daha içeri.
Sevdasızlığın eseri, sadakatsizliğin en ileri gösterisi,
Temaşa, aşk için; lakin kime aşk için!
Hayatımdaki tüm adamlar!
Hiç biriniz anlam çıkarmaya çalışmayın,
Bu aşk sizden içeri,
yaralarımın yaralarını,
acılarımın acılarını,
yalnızlığımın yalnızlığını
bir bardak çay ile yudumladığım son eserim…