Titanlar bilge değildi; onları bir sürü gibi güden kralları dedem de, babam da bilge değildi. Onların ardı sıra gelen biz tanrılar da bilge değiliz. Evet, her tanrı her şeyi bilemez. İçimizden çok azı bu mertebeye ulaşır. Bilgelik yaşanılmış olanı anlamakla başlar, ki zaten geçmişi bilmeyen bugünü kavrayamaz. O yüzden kâhinler gelecekten çok geçmişte neler olduğuna bakarlar. Geçmiş, geleceği içinde saklayan sırlarla dolu bir aynadır. Eğer o aynaya yeterince bakarsan zamanın sırrını da görürsün, hayatın manasını da. Ve elbette çocuklar aynaya baktıklarında kendileriyle değil babalarıyla karşılaşırlar. Kendilerini gördüklerini sanmalarına rağmen o saydamlıkta duran babalarıdır aslında. Zaman aktıkça farkına varacaklardır bu hakikatin. Babalarımız, unuttuğumuzu zannettiğimiz ama hiçbir zaman silinmeyecek buruk bir anı olarak hep yaşayacaktır zihnimizde. Onlar kaşımızda gözümüzde, boyumuzda bosumuzda, aklımızda ve yüreğimizdedir. Kudretleri güç verir bize, şefkatleri yüreğimizi yumuşatır, zalimlikleri korkak yapar bizi ya da acımasız, cesaretleri ruhumuzu yüceltir, ödleklikleri küçültür. Velhasıl iyilik ve kötülük, bencillik ve fedakârlık, ne kadar karşıtlık varsa ruhumuzda, hangisinin galip geleceği babamızın şahsiyetiyle alakalıdır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Gülümsemelerimiz bir bir gidiyordu.Daha az gülen, genelde asık bir suratla evde oturan, az konu­şan insanlar olmuştuk.
Reklam
ERKEK, ERKEKLER, ERKEKSİ, ERKEKLİK kelimelerini ve eril türevlerini kullandığımız zaman aklımızın bir köşesinde dünyaya ve içinde yaptığımız faaliyetlere dair geniş, belli belirsiz, karmakarışık bir resim beliriyor aslında. Büyüyüp "adam olmak" diyoruz ya da "erkek gibi davranmak" diyoruz, anlamı da yan anlamı da oldukça geniş bir kelime bu. O sırada gözümüzün önüne sıra sıra uygun adım yürüyen erkekler, çark yaparak yer değiştiren erkekler, geçit törenlerinde yürüyen erkekler geliyor, gemileriyle yeni denizlere açılan, bilinmeyen dağları keşfeden, atları ehlileştiren, sürüleri güden, toprağı süren ve ekip biçen, demir ocaklarında ve fırınlarda çalışıp duran, maden kazan, yollar ve köprüler ve yüce katedraller inşa eden, büyük işletmeleri yöneten, üniversitelerde öğretmenlik yapan ve kiliselerde vaaz veren, her şeyi yapan ve "dünyayı" döndüren bütün o erkekler geliyor. KADINLAR dediğimizde ise aklımıza gelen sadece DİŞİydi, cinsiyetti.
Sayfa 197Kitabı okudu
Eksiksiz ve Gerçek Bir Öykü
"Eleştirinin sağında, babası ve kocası olan, ihtiyarlığı nedeniyle artık gözleri görmeyen Cehalet, solundaysa yırttığı kitap sayfalarıyla onu süslemeye çalışan annesi Gurur vardı. Hareketli, göz boyayıcı, kendine güveni tam ama hoppa, olduğu yerde dönüp duran kız kardeşi Fikir de oradaydı. Fikir'in çevresinde Eleştiri'nin çocukları Gürültü ve Kıskançlık, Ahmaklık ve Kendini Beğenmişlik, Olumluluk, Bilgiçlik ve Görgüsüzlük oynuyorlardı."
İnsancıklar
Biz, insancıklar Her şeyin yok edicisiyiz, hemcinslerimizin avcısıyız, atom bombasının, hidrojen bombasının ve insanlanı öldürürken nesnelere hiç zarar vermediği için bunların arasında en faydalısı olan nötron bombasının yaratıcılarıyız, makineler icat eden, icat ettiği makinelerin hizmetinde yaşayan, içinde yaşadığı evi yiyip bitiren, kendisinin içeceği suyu ve kendisine yiyecek veren toprağı zehirleyen, kendisini kiralayabilen ya da satabilen ve kendi benzerlerini kiralayabilen ya da satabilen, zevk için öldüren, işkence eden, tecavüz eden yegâne hayvanlarız. Ama aynı zamanda da, gülen, uyanıkken düş kuran, ipekböceğinin salyasından ipek yapan, çöplüğü güzelliğe dönüştüren, gökkuşağının tanımadığı renkleri keşfeden, dünyanın seslerine yeni müzikler katan ve gerçeklikle hafıza dilsiz olmasın diye yeni sözcükler yaratan yegâne hayvanlarız.
Merhamet istemiyordu, insanlıkla ilgili kararını vermişti; içine oturan zifiri karanlığı delecek en ufak bir ışık sızmasına bile izin vermeyecek kadar kapatmıştı kendisini. Umutsuzluktan güç alan, bunun sarsılmasına izin verdiği anda yıkılacak bir kalebende benziyordu. Demek ki insanlığa güven duymanın tam olarak yıkılışı böyle oluyormuş diyordum, umut kapılarının, pencerelerinin sıkı sıkıya kapatıldığı bir kararlılık hali, artık hiç kimsenin aralayamayacağı bir demir kapı...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.