Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanlar kendilerini güvende hissetmek ister. Kötü bir senaryo yaşadığında sığınacak birileri ya da bir yerler olduğunu bilmek isterler."
Sayfa 145Kitabı okudu
Samimiyetle
Erkek kadının yükselmesi için basamak da olmalı, kendini güvende hissetmek için sığınak da olmalı ama hep samimi olmalı, kendi olmalı... Erkek kadını kandırdığını zanneder ama çoğu zaman kadın ona inanmayı ve kendini kandırmayı seçer.
Reklam
Limbik mirasımızı yaşamak
Kendini Kucaklamak Stresli durumlarda insanların bir kısmı, sanki çok üşümüşler gibi, kollarını kavuşturur ve elleriyle omuzlarını ovalar. Herhangi birini bu tür bir yatıştırıcı davranış içindeyken seyretmek, insana bir annenin küçük çocuğuna sarılmasını getirebilir. Bu, kendimizi güvende hissetmek istediğimizde, yatışmak için yöneldiğimiz koruyucu ve sakinleştirici bir harekettir. Öte yandan, kollarını kavuşturarak öne doğru eğilmiş ve küstah bir şekilde size bakan birini görürseniz, bilin ki bu yatışmaya yönelik bir davranış değildir!
Sayfa 73
Kontrol, korkuya verilen cevaptır. Korku temelde hayatın bir parçası olduğundan, hepimizin kendimizi ve etrafımızı kontrol etmeye yönelik yüksek bir ihtiyacı vardır. Bazı insanlarda kontrol isteği özellikle çok belirgindir, kendilerini güvende hissetmek için çok fazla kontrole ihtiyaç duyarlar. Çünkü gölge çocukları kendisinin aciz ve muhtaç olduğunu düşünür.
Yaşadığımız her an önümüzde iki seçenek vardır: gelişime doğru bir adım atmak ya da güvende hissetmek için bir adım geri kalmak. ABRAHAM MASLOW
Sayfa 138Kitabı okudu
Julia'nın yumuşak, güzel tenine dayanamayarak elini onun belinde gezdirirken, Julia cazibeli bir ser- zenişle uykusunda mırıldandı. Clay'in lanet elinin kendi bilinci vardı sanki, parmakları karnının deri- sinde dolandıktan sonra göbek deliğinin altına indi. Julia uykusunda döndü, ya da belki de poposunu ona yaklaştırırken uyanmaya
Sayfa 208
Reklam
Bazı ilişkiler insanların hayatında yüzde altmışı kapsayabilen evlilik ve aile kurma hayali, güvende hissetmek, sadakat, dostluk gibi olumlu kavramlar içeriyordu. Bazı ilişkiler, yüzde otuz oranında diyelim (tabiki bu rakamlar farazi idi), aşk, tutku, öfke, kıskançlık gibi yoğun duygular içeriyor insanlara inişli çıkışlı ilişkiler yaşatıyordu. Geri kalan yüzdeler ise (kendi içinde yüzde iki, yüzde üç gibi azar azar dağılarak) toplum tarafından sapkınlık olarak tabir edilebilecek bir takım sıra dışı zevkler ve duygular içeriyordu. İnsan bunun hangisini beslerse onu yaşıyor, onunla kalıyor, ona dönüşüyordu. Tabi bunların hepsini aynı anda yaşayabilmek isteyenler de vardı ama böyle bir şeyin olmayacağını baştan kabul etmek gerekiyordu.
"Dinle beni, en iyileri bile kendini beğenmiş ve dayatmacıydı. Beni kendilerini daha üstün hissetmek ve kendi yetersizlikleri içinde güvende kalabilmek için kullandılar. Bir moronun yanında herkes kendisini zeki hissedebilir."
Sayfa 132Kitabı okudu
-"İnsanlar sana kötü davranmadılar." -"Sen nereden bilebilirsin? Dinle beni, en iyileri bile kendini beğenmiş ve dayatmacıydı. Beni kendilerini daha üstün hissetmek ve kendi yetersizlikleri içinde güvende kalabilmek için kullandılar. Bir moronun yanında herkes kendisini zeki hissedebilir."
Okumak benim için ne midir? İşte budur :
Okurken dünyanın ışığı değişiyordu, insanlar ve olaylar duru bir berraklığa kavuşuyordu, kimse beni seyredemeden, bana dokunamadan dünyayı seyredip, romanların içindeki insanlara dokunabiliyordum. Kendimi güvende ve güçlü hissediyordum, böyle hissetmek beni iyileştiriyordu. Yaşam geçici, bu nedenle de yapay gözükürken, romanlar kalıcı ve sahici gözüküyordu. Her kitapla birlikte yaşadığım çağ, bulunduğum yer, daha da önemlisi kimliğim değişiyor, bunaltıcı bir esaret duygusundan sıyrılıp hiç kimsenin sınır koyamadığı bir özgürlüğe kavuşuyordum.
Sayfa 173Kitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.