YİRMİNCİ ASRA DAİR - Uyumak şimdi, uyanmak yüz yıl sonra, sevgilim... - Hayır, kendi asrım beni korkutmuyor ben kaçak değilim. Asrım sefil, asrım yüz kızartıcı, asrım cesur, büyük ve kahraman. Dünyaya erken gelmişim diye kahretmedim
Sayfa 209Kitabı okudu
131 syf.
10/10 puan verdi
Her Güne Ölme Hissiyle Uyanmak :(
Merhaba 1K! Çok sevdiğim şahsımı derinden etkileyen usta bir kalemin eseri Yazarımız Victor Hugo... Bu eser hakkında ne kadar çok şey yazılır kim bilir ama ben bu kitabı size hiçbir şekilde olumsuz eleştiri yapmadan sunacağım... Kitabın olay örgüsü, hapishaneye işlediği bir cinayet yüzünden giren bir adamın acıklı, dramlı ve oldukça duygusal
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122,3bin okunma
Reklam
848 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kristal Gecede Gri Bir Baykuş
Sessizlik açtırdı gözlerimi. Yatakta doğruldum. Karanlık gökyüzüne baktım pencereden. Uykularımda bile düşünceme yuva yapan bu hikayeyi “Hepsi sadece metafor, sadece birtakım kavram yığını...” diye zihnimden kovmaya çalıştım. Tam o sırada arkamdan ince bir ses duyar gibi oldum. İrkildim. Kumandandı bu. Apaçık onun sesiydi. Onu göremesem bile
Kumandanı Öldürmek
Kumandanı ÖldürmekHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20181,826 okunma
çember
En temelde güneşli yada yağmurlu bir sabaha uyanmak yada soğuk bir akşamda ayni yorgonda ısınarak uyumak, sonra yol maceralarını birlikte yasamak, ayni hayal uğruna çalışıp çabalamak ve bunu başarmak.Birlikte dünyayı görmeyi hayal etmek bunlar olurken icinde sevgi, sahiplenme, eğlenceyi barındırmak.Butun bunlara hayatin içinden bi anda , birisine denk gelmek ne kadar güzel olurdu. Ömrümüzden geçen günler, eskilerde daha guzelken şimdiler de daha keyifsiz. Ama bu hayatı bir kere yaşıyoruz renk katmak biraz da bizim elimizde. Küçük mutluluklar a olan inancı biraz daha artırmak lazim.
Eğer insanın yaşamındaki temel motivasyonu, güzel bir sabaha uyanmak ya da sakin bir geceye başlamak değilse; birdenbire hayatın her anını sevdiğini zanneder ve yine kendine has sessizliğiyle övgüye boğar yalnızlığını.
"Konuyu yine dağıttın. Sen kıştan söz et bana. Ne oldu sonra?" dediğini duyuyorum. Anlatayım: Kışa da kar gibi çarşaflar serdim. O gece ne kadar üşüdüğümü tahmin edemezsin. Yün yorganlar, kış'ın kaldığı odadaydı. Rahatsız etmeyeyim, uykusunu bölmeyeyim, diye girmedim odasına. Battaniyelerin altında titredim sabaha kadar. Sabah güneş o kadar parlak doğdu ki, gözlerimi kamaştırdı. Gün ışığıyla uyanmak ne güzel! Üstelik güneş sadece ışığını değil, sıcaklığını da göndermişti odama. Kalkar kalkmaz ilk işim, kış'ın odasına gitmek oldu. O da ne, erkenden çekip gitmiş. Yatağını toplamayı da unutmamış. Bir de not bırakmış: "Yine geleceğim." "Bunu saymayız," dediğimi duymadı. Evet, saymayız. Vaktinde geldiğinde onu nasıl ağırlayacağımı göreceksin. Belki sobanın üstünde kestane bile pişiririm ona. Bu defa iyi bir ev sahibi olamadığımı biliyorum. Kıskançlığına kızdığımdan öyle davrandım.
Sayfa 122 - Şule yayınları
Reklam
124 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.