2013 yılında çıkmış ve bildiğimiz, alışık olduğumuz dünyayı yok etmiş bir hastalık, kızıl veba çevresinde yaşanmış olayların ardından devam eden hayatın, bu yeni dünyanın hikâyesini okuyor, bir zamanların profesör Smith'inden nasıl bu günlere gelindiğini dinliyoruz. Aslında bu ihtiyar adam çok güzel bir noktaya değiniyor. "Aynı eski hikâye yeniden, yeniden yaşanacak." diyor. İnsanlar şuanda kurulmuş bazı kabileler içerisinde yaşamlarına devam ediyor ve üreyerek yeniden büyük bir toplum olma yolunda ilerliyorsa da daha önce de bu yollardan geçilmiş olduğuna, bunun ne ilk olduğu ne de son olacağına işaret ediyor. "Barut sayesinde insanlar milyonlarca insan öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir uygarlık, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinden evrilecek." diyor. Yeni nesile kendi tecrübelerini aktarıyor. Eski dünyayı da görmüş bu yeni dünyayı da gören ihtiyardan nasıl bu günlere geldik onu okuyoruz. "Eski uygarlıklar nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek." diyor. O kadar da uzak cümleler değil aslında söyledikleri, içinde gerçek hayattan bir şeyler bulacağımız bu kitabı herkese öneririm!