Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük dedemin Laz bir John Wick olduğundan söz etmiştim hatırlarsan. Son zamanlarda yine açıp açıp seriyi izliyorum. Tüm aksiyon sahnelerinin de hastası olmakla birlikte, benim için John Wick ilk filmin ilk 20 dakikası demek. Hikâye orada. Ama ne hikâye, gerçek bir ciğerdelen. Orada hani John Wick’in köpeğini vuruyorlar da, kendisini de zaten dövmüşler de bu şey yapıyor ya hani, sürüne sürüne yanına gidip köpeğin ölüsünü seviyor ya... Hah işte ben o kanlı döşemenin üstünden bir türlü kalkamıyorum Osman.
"Bırak kolumu. Bana dokunmanı istemiyorum. Bu da şartlarımdan biri. Ayrıca dönüp dolaşıp başa getireceksen mevzuyu, Cihan benim için güle oynaya hapis yatar. Kapıda iki polisin arasında gördüğün kişi var ya hani, senin beni bırakıp gittiğinden emin olduğun ama beni arkasında bırakmayan adam gibi adam, hah işte o, Cihan. Cihan Kalender. Benim sevgilim işte o." Ultimatomunda çok ileri gitmediğini umdu Duygu. Nitekim Burak'ın tek dudağı yukarı kıvrılmıştı. Onu küçümsüyor muydu yoksa ettiği aşırı doz etkili tehdidine karşılık kendisi gibi kuyruğu dik tutmaya mı çalışıyordu, anlayamadı o konuşana kadar.
Pika YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Muşmula surat, ahahahaha.
Kolu kanadı kırılmış şövalye önce dikkatle Celestina'ya, sonra da köylüye baktıktan sonra öfkeden tir tir titreyerek cevapladı silahtarını: "Benimle böyle mi alay ediyorsun, dostum? Sen benim deli olduğumu ve karşımda duran şu kocakarıyı, şu mamayı göremeyecek kadar kör olduğumu mu sanıyorsun; o geçerken bastığı taşlar bile bağırıyor,
Sayfa 551
"O kafadaki şeyden bahsedip duruyorlar. Neydi o şeyin adı? [Etrafındakilerden biri 'zeka' diye fısıldadı.] Hah, işte o. Onun kadın haklarıyla, zenci haklarıyla ne alakası var? Benim bardağım küçük, senin bardağın büyük diye, kendi küçük payımı içmeme izin vermemen mi lazım yani?"
Birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. Sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. Otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. O zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak.
Sayfa 49 - yapı kredi yayınları, altıncı baskı, eylül ikibinyirmi, pdf
Onlar gülümseyip, "Alışırsın," dediler. Hah işte, al sana alışmak! Ya fıtıklı birini getirirlerse? Söylesenize, ona nasıl alışayım? Hem ayrıca hasta kendini benim elimin altında nasıl hissedecek? Artık öteki dünyada alışır o da (tam o an sırtımdan soğuk bir ter akmıştı). Peki ya peritonit? Ha! Ya köyün çocukları boğmacaya yakalanırsa? Trakeotomi gerektiğinde ne olacak? Gerçi trekotomi gerekmese bile büyük olasılıkla işin içinden çıkamayacağım. Peki ya... ya... Ya doğum? Doğum işini hepten unutmuşum! Ya ters doğum olursa? Ne yapacağım o zaman? Ne yapacağım? Ha? Ne düşüncesiz bir adamım ben! Bu bölgeye gelmeyi reddetmeliydim. Reddetmeliydim...
Reklam
“birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. benim hayatım bu değil, olamaz. bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. o zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak.”
"Birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim,bekliyorum." "Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç -tren,gemi, uçak- ne olursa mutlaka gelip beni alacak.Benim hayatım bu değil,olamaz.Bir gün bir şey olacak ,bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak,ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.O zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin,vermediğim müjdelerimin,dilemediğim özürlerimin,inmediğim yokuşların,edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak."
Sayfa 49
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.