Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hatırlıyorum, 5 yaşlarında falan olmalıyım. Mahalledeki çocuklarla kovboyculuk oynayacağız. E haliyle, her kovboya bir silah lazım. Koş­tum eve, üç dört tane oyuncak silahım vardı, hepsini al­dım geldim. Bir ona bir buna derken, bir de baktım bana silah kalmamış. Sen de şurdan bir tahta al dediler. İşaret parmakları tarladaki tahta parçalarını gösteriyor­du. Ben de ordan bir tahta aldım. Ne yapsaydım yani? Ulan şerefsizler siz benim silahlarımı aldınız ben tahta­dan uyduruk bir silahla mı oynayacağım? Denir mi. Den­mez. Ben de ordan bir tahta parçası alıp onunla ateş aç­tım ve hepsini öldürdüm. Benden yana olanları da öl­dürdüm. Bunu niye yaptığımı anlamayıp salak salak gül­düler: kendi adamlarını da vurdun. Hah ha. Farkındayız herhalde. Bir şekilde bu durumu protesto etmem lazımdı: ben de kendi adamlarımı vurdum saklandıkları yerde: ye­nildik tabi. Oh olsun. Ulan, insan bu kadar mı alçak, bu kadar mı yüzsüz olur ya! Biraz da benim saflığım ama: bu insanlar da az değil hani. Çocuk getirmiş işte üç dört silah. Yani en azından bir tanesinin onda kalması ge­rekmez mi? Fırsat vermeye gelmez bu insanlara. Bunu o zaman bilmiyordum tabi. Ne bileyim. Benim silahlarımın birini de bana verirler sanıyordum. Meğer öyle değilmiş.
SAYDAM BIRAKAN DİYALOG: BİR PİŞMANLIK OLARAK GURUR
- Teşekkür ederim… Senden daha çok zeki olanları dinledim ben… - Hayır, hayır, onlar ya seni benim kadar yakından tanımıyor, ya sana yalan söylüyor, ya da benim gibi düşünüyor ve susuyorlar. Bütün nazariyelerin… Bütün o düşüncelerin, uğraşıların, tıpkı aşkların ve dostlukların gibi ihtirasından kaynaklanıyor. İhtirasın da yalancı ve zararlıdır.
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
Ben çok güldüm siz de okuyup güler misiniz sayın HANIMEFENDİLER :)))
. Tencere Esra Turap Kendisinden başka herkesin her işine burnunu sokmaya bayılan Batı, pusulayı hepten şaşırıp artık duygularımıza da yön verme derdine düştü! Farkındasınızdır, bilhassa yüzyılın son yarısında her meseleye güya bir reçete bulup “şöyle davranın” demeyi de aşarak, “bu durumda şöyle hissedin” diyor. Elbette bunu açıkça değil,
Hah işte, al sana alışmak! Ya fıtıklı birini getirirlerse? Söylesenize, ona nasıl alışayım? Hem ayrıca hasta kendini benim elimin altında nasıl hissedecek? Artık öteki dünyada alışır o da
Nasip işte :)
Adamın biri bir gün dostlarıyla dertleşirken canı sıkkın bir şekilde, "Yahu arkadaşlar, benim bir derdim var. Bu zarar etmek dedikleri şey nasıl bir şey? Merak ediyorum ben. Bu yaşıma geldim, daha bir defa zarar etmedim. Bir verdim, bin aldım. On verdim, yüz aldım." demiş. Arkadaşları, "Derde bak." deyip gülmüşler. "Başka
Kitapya
İşte yine o vitrinin önündeyim. Lacivert bir kutunun içine özenle yerleştirilmiş altın sarısı kaleme bakıyorum. Yine. Muhabbetle. Birkaç ay önce, kütüphane çıkışında, buradan geçerken gördüm onu. İmrendim. “Benim olsa” dedim. Girdim sordum fiyatını. Yoo. Onun için cazip, benim için yüksek bir ücreti var. Biraz sabır. Biraz
Reklam
“Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum..Hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım..Artık insanlara bakıp şöyle demekteyim; Bu iyi adamdır bu kötü adamdır..İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk..Hepsi bir benim için.Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum..Ve ekmek çarpsınki,ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım..Ulan ister iyi ister kötü olsun be..Hepsine acıyorum İşte..Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor..Hah diyorum bu fakir de yiyor,içiyor, seviyor, korkuyor (..) o da kıkırdayacak ve düm düz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek..Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be..Hepimiz kurtların yiyeceği etiz...”
Kitabın tamamı
TARHUN Bir tüccarın kızı olan Tarhun, ablalarına hiç benzemiyordu. Fereng, Sultan, Mahsan, Begüm, Moluk ve Anka’nın, yani tüccarın öbür altı kızının her birinin ayrı bir şımarıklığı, çeşit çeşit istekleri vardı. Bazen, onların gürültülerini, oyunlarını duyan mahallenin erkek çocukları sokağa fırlarlardı. Tüccarın kızlarının neşeli
Östrojen Ne Zaman Artar? Erkeklerdeki hormon üretimi ve salgılanmasında genel anlamda bir sabitlik söz konusuyken kadınlarda bu durum dalgalanma şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu dalgalanmalar yaklaşık bir aylık döneme yayılır ve ekstradan bir durum olmadığı sürece her ay kendini tekrar eder. Menstrual siklus ya da âdet döngüsü olarak da
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.