Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Sayfa 349Kitabı okudu
"Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Reklam
"Okşayan elleri ısıranlar, tekmeleyen ayakları öperler."
Sayfa 55
Mutsuzluğun nedeni başarısızlıktan gelmemeliydi, hele hayal kırıklığı asla gözyaşlarının nedeni olmamalıydı... Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini, diye düşündüm. Neden binlerce kitap, film, şarkı, şiir umudu tek hayat kaynağı olarak göstermiş, diye düşündüm... Hiçbir zaman ümit etmedim.Umutla tanışmadım. Eğer mutsuzluk, istediğini bulamamaktan, hayalini gerçekleştirememekten kaynaklanıyorsa sıradanlaşır. Sadece adı kalır. Güler geçerim sınavlarında başarılı olamadıkları için ağlayan gençlere, sevdikleri terk ettiği için intihar eden kadınlara. Kolay mı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında? En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezliği hikayenin. Kolay mı hayat, daha zengin olamadağı için bir adamın ağlayacağı kadar?
Sayfa 264
"Ve nedense hepsinin ortak özelliği benim olmayışın yani sen avcı ben acı. Acı yani sen yakan güneş, ben kardan adam burnu havuç gözleri kömür.Gel artık havalar ısınınca kardan adamlar ölür."
"İnsanın görmediği şeyler yok olmazdı ki!"
Reklam
Unutmanın en kolay yolunu da anlatmak sanıyordu.
Sayfa 202Kitabı okudu
Belki de hayat yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi...
Sayfa 280Kitabı okudu
Herkesin öyle bir hikâyesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
Sayfa 285Kitabı okudu
Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur. Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılamayacak kadar mükemmeldir.
Reklam
Aynı yüzdeki iki gözün arasında bile bakış açısı farkı vardı.
"Sevgi, tırmananları birbirine bağlayan bir halattı. Biri düşerse diğerlerinin hayatta kalması için halatın kesilmesi gerekiyordu. Ancak sevgi, kesilemeyecek kadar kalın bir halattı ve sonunda herkes düşerdi. Aptallar sevdikleriyle düşer, kötüler sevdiklerini aşağı çeker."
"Omnes vulnerant ultima necat..." Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür...
Hayatımı diktiler. Oysa yırtmak için çok uğraşmıştım...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.