Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne var ki anılar, rüzgârda uğuldadıktan sonra bir daha duyulmayan bir göz yaprağından ibarettir.
Daha ne olduğumuzu bile bilmiyorken ne olacağımızı tartışmanın bir anlamı var mı?
Reklam
Beşinci nar tanesi konuştu "Daha ne olduğumuzu bile bilmezken, ne olacağımızı tartışmanın ne anlamı var?" Ama altıncısı cevap verdi: "Ne olursak olalım, var olmaya devam edeceğiz."
Orijinal bir Osmanlı kültürü, devlet ve hukuk düzeni var olmuştur. Özellikle Osmanlıların Balkanlar'da sosyal ve kültürel etkileri derindir. O zaman bu kültürün büyük bir çekici kuvveti vardı.
Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin. Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kırık Kanatlar
"Anne karnındaki küçük bir varlık tarafından yayılan ışıktan daha göz kamaştıran ışık yoktur…"
Reklam
“Dün mutluluğumla zengindim, bugün paramla yoksulum’’
"İnsan sofrasını kaybetmesin yeter dedi, yolda karşısına çıkacak olan yoksula,kimsesize ikram olsun yeter, kara yağız gözümde büyüdü büyüdü göğe açılan bir sofraya dönüştü taya, hızır buralarda olmalı diye düşündüm, halil ibrahim buralarda olmalı....
Ne sahip olur aşk ne de sahip olunmak ister. Çünkü aşka aşk yeter.
Reklam
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin... Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanuni Sultan Süleyman dönemiyle Osmanlı kültürünün klasikleştiği, dış etkilere kapanmaya başladığı düşünülebilir. Osmanlı kültürü gerçekte o zaman en büyük üstadlarını vererek ideal şekillerine kavuşmuş bir kültür bilincine vardı ve artık dış alıntılara özenmedi ve kendi klasik şekilleri içinde kalıplaştı.
1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta
Film Önerisi
Halil (Müşfik Kenter) adada ustası Mustafa'yla (Fadıl Garan) birlikte boyacılık yapmaktadır. Halil boyadıkları boş köşklerden birinin üst katındaki duvarda asılı kadın resmine âşık olmuştur. Her gün köşke girer ve resmi seyreder. Köşkün sahibinin kızı olan resimdeki Meral (Sema Özcan) bir gün iki arkadaşıyla köşke gelir ve Halil'i resmini seyrederken görür. Meral, Halil'in kendisine aşık olduğuna inanarak bu aşka karşılık verir. Oysa Halil, Meral'e değil, onun resmine aşıktır. "Benimle resminin arasına girme, istemiyorum." Sevmek Zamanı (1966) 🎬 İMDB: 8/10
1940'lı yıllarda kalem kavgaları Atsız'ın yakasını bırakmaz. Önce Sabahattin Ali'ye cevap vermesi gerekmiştir. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu'nda sık sık Atsız ve arkadaşlarıyla beraber olan, onlarla yakın dostluk kuran Sabahattin Ali 1928-1930 yıllarında öğrenim gördüğü Almanya'dan döndükten bir süre sonra komünist olmuş ve 1940'ta yayımladığı İçimizdeki Şeytan romanında Atsız'ı, Mükrimin Halil ve Zeki Velidî Togan gibi Türkçüleri tezyif etmişti. Böyle bir şey Atsız tarafından kabul edilemezdi; aynı yıl Aylı Kurt Yayınları arasında İçimizdeki Şeytanlar adlı eserini yayımladı. Sabahattin Ali'nin aşağılık duygusu içinde bir Komünist olduğu için romanında Türkçüleri küçük düşürmeye çalıştığını ortaya koydu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.