Tanpınar, Huzur' romanından sonra bu roman çıtayı daha da yukarı çıkarmış. Şimdiye kadarki Türk romanları arasında bu eser gözümde 1. sırada.
Hayri İrdal'ın gözünden toplumun, bireyelerin tanzimat,savaş,cumhuriyet devrimleri sürecinde batılı değerleri içselleştirmeden -mış gibi yaşamanın harika bir eleştirisi. Roman , tezli değilim dese de bal gibi Cumhuriyet devriminin (bizaat cumhuriyetin kendisi olmasa da )ve bürokrasisinin eleştirisi.
Hele Hayri İrdal'ı psikanalize maruz bırakan Dr. Ramiz'e bayyyyıldım. Cami saati olan "Mübarek'in geçirdiği değişim, Abdüsselam beyin konağı'nda yalnızlaşması, İrdal'ın halasının ölüp dirildikten sonraki cemiyet hayatında aktif oluşu, Van Humbort'tan yani cumhuriyetin batıdan destek bulma arayışı, Ahmet Zamani gibi uydurma bir tarih karakterinin icadı; müverrihlerin bugünün anlayışını geçmiş tarihteki kişilere söyletme isteği, Türk moderneşmesi vs vs yani dolu dolu bir kitap.
Benzerlerine Rus edebiyatında Turgenyev'in Rudin, Babalar ve oğulları, Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü'nü , İvan Gonçarov'un Oblomov'unu, okuyabilirsiniz. Doğu batı karşılaştırmasını edebiyat üzerinden görmek için Murat Belge'nin 'Step ve Bozkır'ını da okuyabilirsiniz.
Batılılaşmaya ayak uyduramamak halen bir sıkıntı. Uçağa biner, laptop, smart tv, akıllı telefonların en son modelini kullanırız da onu üretecek araçlara , felsefeye, zihne bir türlü malik olamayız. Neyse sözü uzatmayalım, romana bayıldım,tekrar okumak isterim.
Son söz; romanı anlayabilmek için asgari ölçüde de olsa yakın tarih ( 1800-1960) bilmeniz gerekir