Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
488 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Biraz karışık anlatmak zorunda kalacağım ama bunun suçunu romanın esas karakterinin son derece girift yapısına atıp izninizle kaçacağım. Bu baskının sonundaki yorum bölümünde yorumun yazarı zamanında bu kitabın aşk ve gotik roman olarak kalıplara sokulduğunu ve romana tepeden bakıldığını belirtmiş. Şimdi aşk teması ya da bir tür olarak gotik
Rebecca
RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020500 okunma
Reklam
624 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kalbimi bıraktığım bir Kristin Hannah kitabı daha Sanırım okuduğum en iyi kitabı Böylesine sürükleyici, merak uyandırıcı ve heyecan yaratıcı bir romanı nasıl yazmayı başarıyor Hannah bilemiyorum. Son sayfayıda okuyup kapağını kapatınca kitaba sarılıp hüngür hüngür ağladım Her şeyden önce dostluk, aile ve sevginin önemini vurgulayan duygusal bir roman. 1970'li yıllarda Amerika'da yaşayan Tully ile Kate’in yollarının kesişmesi ve birbirinden çok farklı kişiliklerine, hayatlarına rağmen kurdukları güçlü dostluk anlatılıyor. Tully, hırslı ve özgür ruhlu bir gazeteciyken, Kate ise evine ve ailesine bağlı bir ev hanımı. Farklılıklarına rağmen, iki kadın birbirlerinde benzerlikler buluyor ve güçlü bir bağ kuruyorlar. Sadece bir dostluk hikayesini değil, aynı zamanda aşk, aile, kayıp ve affetme gibi temaları da ele alıyor Hannah. Roman boyunca, Tully ve Kate'in hayatlarının iniş çıkışlarına tanıklık ediyor, sevinçlerine ve üzüntülerine ortak oluyoruz. Kitabın en etkileyici yönlerinden biri, Kristin Hannah'ın karakterleri derinlemesine ele alması. Tully ve Kate'in tüm kusurlarına ve zaaflarına rağmen, onları gerçek ve sevecen karakterler olarak hissediyoruz. Ayrıca kitapta, 1970'li ve 1980'li yılların Amerika'sı da canlı bir şekilde tasvir ediliyor. O dönemin siyasi ve sosyal olayları, romanın arka planında yer alıyor ve hikayeye derinlik katıyor. Kristin Hannah'ın akıcı ve etkileyici dilini keşfetmek isteyenlere, duygusal romanları sevenlere tavsiyemdir, mutlaka okuyun. Okuduktan sonra uzun süre aklınızda kalacak harika bir roman. Keyifle okumanız dileğiyle
Ateşböceği Yolu
Ateşböceği YoluKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20168bin okunma
Farkında mısınız bilmem ama gençlerimiz tuttuğu takımın harika futbolunu tasvir için şöyle bir cümle kuruyorlar: "Abi bizimkiler fena oynadılar be!" Yedikleri yemeğin lezzetinden bahisle: "Manyak bir yemekti kanka, yok böyle bir şey!" Sevdikleri kızın endam ve zarafetini anlatmak için "Benim manita korkunç güzel ya!" Arkadaşlarının şıklığını ifade sadedinde: "Çocuğun ceketi ateş ediyor be abi!" Güzeli ve güzelliği tasvir için ellerinden bu kadar çirkin kelimeleri kullanmaktan başkası gelmeyen gençlerimizden güzel bir gelecek inşa etmelerini ne hakla ve nasıl bekleyeceğiz?
Sayfa 153
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022160,2bin okunma
495 syf.
9/10 puan verdi
Dan Brown benim için hep harika bir yazardı Başlangıç kitabını okurken hayal gücüne hayran kalmış üç günde bitirmiştim. Gelelim bu eseri akıp giden olaylar silsilesi içinde yine kayboldum. Dan Brown’un tek eksik yanı -bence- tasvir betimleme gücü zayıf, hayal kurgu her şey harika fakat durup bi nefes alayım zihnim dinlesin diyeyim derseniz bu kitapta durak yok.
Da Vinci Şifresi
Da Vinci ŞifresiDan Brown · Altın Kitaplar · 200345,9bin okunma
Reklam
480 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitapta bir kadının Paris'e gitmesiyle birlikte ortaya çıkan sırlarla dolu bir hikayeyi okuyoruz. Erkek arkadaşı tarafından havaalanında yüzüstü bırakılan Ruby Miller, gözyaşlarını silip Paris’e doğru yola çıkar. Aslında tek istediği en yakın arkadaşı Harriet’ın kollarında teselli bulmak olan Ruby, uzun bir süre aşktan ve onunla ilgili her
Paris'ten Sevgilerle
Paris'ten SevgilerleAlexandra Potter · Arkadya Yayınları · 2016259 okunma
Fena,Manyak,Korkunç,Ateş Ediyor (!)
~|~ Farkında mısınız bilmem ama gençlerimiz tuttuğu takımın harika futbolunu tasvir için şöyle bir cümle kuruyorlar: “Abi bizimkiler fena oynadılar be!” Yedikleri yemeğin lezzetinden bahisle: “Manyak bir yemekti kanka, yok böyle bir şey!” Sevdikleri kızın endam ve zarafetini anlatmak için “Benim manita korkunç güzel ya!” Arkadaşlarının şıklığını ifade sadedinde: “Çocuğun ceketi ateş ediyor be abi!” Güzeli ve güzelliği tasvir için ellerinden bu kadar çirkin kelimeleri kullanmaktan başkası gelmeyen gençlerimizden güzel bir gelecek inşâ etmelerini ne hakla ve nasıl bekleyeceğiz? Kendi kelimelerini unutturup, başkalarının kelimeleriyle konuşmak zorunda bıraktığımız için ortada kendilerinden eser kalmayan çocuklarımıza kendin gibi ol demeye ne hakkımız var? İngilizce kelimeleri cânım lisanımızın içinde alelâde kullanmayı entelektüellik alâmeti saya saya Türkçeyi İngiliz aksanıyla konuşmaya başlayan nesiller, Âsım’ın neresine denk düşer, Diriliş’in hangi safhasında yer alır, Büyük Doğu müellifinden ne anlar? Kişinin kelimelerini değiştirmeden dünyasını değiştiremeyeceğini, kendi dünyasını kuramayanların başkalarının dünyasında başkaları gibi yaşamaya mecbur kalacağını, kendisi olamayan kimsenin bir başkasına yeni bir dünya teklifi sunamayacağını ne zaman anlayacağız? ~|~
Sayfa 124Kitabı okudu
Ve bir kez daha yüksek sesle soruyorum kendi kendime: Sen yaşadığına inanıyor musun? Çokça, derinlemesine, yoğun yaşadığına inanıyor musun? Yanıt veriyorum: Hayır, yaşadığıma inanmıyorum. Hayır, çokça, derinlemesine, yoğun yaşadığıma inanmıyorum. Ben de herkes gibi bir alçak, bir yavan, bir hadımım! Resimlerle tasvir edilmiş koca bir dünya vardır odamda: kartondan adamlar, kıtıktan kadınlar, dumandan dağlar. Bu şeylerin hepsini güzelce düzene koydum ve bazı güneşli günlerde bunların hepsi harika bir görüntü oluşturuyor. Ve odamda kalıyorum. Bu benim bütün dünyam ve bütün hayatım; her gün ev tanrılarına dualar ediyor ve penceremin altından, sokaktan geçen, evlerinde benimki kadar şirin bir yapay dünyacığı olmayan insanların üzerine tükürüyorum.”
770 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.