Kızını zalim, fâsık, bid'at ehli, içki içen kısaca dindar olmayan, ahlâksız birine veren kimse, dinine karşı bir cinayet, kızına karşı hıyanet işlemiş olur. Ayrıca sıla-i rahmi gözetmediği ve ahlâklı damat seçme hakkını kötüye kullandığı için, yüce ALLAH'ın gazabına düçar olur..
Adamın biri Hasan-ı Basri'ye [rahmetullahi aleyh], "Kızımı isteyen birçok kişi var, hangisine vereyim?" deyince, Hasan-ı Basri, "Yüce ALLAH'tan korkanına ver. Çünkü o, kızını severse, ona iyi bakar, sevmezse zulmetmez" demiştir.
. . .
SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
*******
(Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Hasan-ı Basrî( rahmetullahi aleyh) demiştir ki: "Vallahi gıybet, vücudu yiyen mikrobun bedeni harap etmesinden daha kısa zamanda kişinin dinini harap eder."
Hasan-ı Basrî [rahmetullahi aleyh] demiştir ki: "Âlimler olmasaydı, insanlar hayvanlar gibi olurlardı." Yani âlimler insanlara ilim öğreterek onları hayvanlıktan insanlık derecesine çıkarırlar.
Hasan-ı Basri [rahmetullahi aleyh] diyor ki: "Mümin ancak Rabbine kavuştuğu an rahata erer. Rahatını ALLAH'a kavuşmakta bulan kişinin ölümü, onun sevinç, neşe, emniyet ve izzet bulduğu gündür."
Dikkat et! Sakın nefsini başıboş bırakma! Çünkü sen onu hayırlı işlerle meşgul etmezsen, o seni faydasız işlerle meşgul eder.
Hasan-ı Basrî rahmetullahi aleyh