Ahmet Haşim’in "Müslüman Saati" makalesinde söylediği gibi, fecri kaybetmek­le beraber yönünü şaşırmış, çölde kaybolmuş kimseler gibiyiz. Günlük hayatın içinde hatırladığımız anlar azalmaya başladı.
Akşamı Getiren Sesler
Akşam, kızıllığını alıp gelmişti. Bir taraçada oturuyor ve üşüyorduk hafiften. Uzaktan, otomobillerin motor ve klakson sesleri, çocuk çığlıkları ve bin bir türlü gürültünün içinden bir adamın, ne dediği anlaşılmaz sesi duyuldu. 'Saat, sekiz.' dedi dostum, şaşırdım. Nereden biliyorsunuz? Saatini gösterdi, evet tam 20:00'ydi Kim bu?
Sayfa 55 - Kapı Yayınları
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
Kitap incelemeleri için lütfen takip ediniz: instagram.com/kitapincele Şiirleri ile ön plana çıkan Ahmet Haşim, deneme, gezi ve fıkra türünde de eserler vermiş bir isimdir. Bir dönem Fecr-i Atî grubunda yer alır, bu grup dağıldıktan sonra ise kariyerine bireysel olarak devam eder. “Gurebahane-i Laklakan” eseri, Ahmet Haşim’in 1921-27 yılları arasında çeşitli konularda yazdığı 29 denemeden oluşur. Bu denemelerin çok çeşitli konularda olması, Haşim’in, çevresinde meydana gelen toplumsal, siyasi ve edebi başta olmak üzere tüm olaylara duyarlı olduğunu gösterir. Bir sanatçı olarak toplumsal meselelerden kopmadığının ispatıdır. Eserde en çok dikkat çeken “Müslüman Saati” isimli denemedir. Cumhuriyetin ilanından sonraki takvim, saat ve ölçülerde yapılan değişikliklere kadar Osmanlı’da alaturka saat sistemi kullanılırdı. Bu sistemde güneşin batış vakti günün başlangıcı kabul edilirdi ve gün iki kere 12 saate ayrılırdı. Bu sistemde akşam ezanının okunduğu saat gece 12 kabul edilirdi. Haşim “Müslüman Saati” denemesinde, alaturka saat sisteminden alafranga saat sistemine geçilmesinin toplumda meydana getirdiği olumsuz değişikliklere değinir. Yüzyıllardır devam eden önemli bir alışkanlığın ani değişiminin, insanların yaşayış biçimlerinde meydana getirdiği olumsuzlukları anlatır. Ahmet Haşim, bu eseri ile gösterdiği gibi, halktan kopmamış, halkın bütün önemli meselelerinde söz söylemiş bir isimdir. Halkın içinde yaşamaya devam eden tüm sanatçılarda olduğu gibi o da günümüzde yaşamaya devam etmektedir.
Gurebahane-i Laklakan
Gurebahane-i LaklakanAhmet Haşim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,425 okunma
⏳ Ahmet Haşim: Müslüman Saati Ahmet Haşim’in, 16 Mayıs 1921 tarihinde Dergâh Dergisinde neşredilmiş olan “Müslüman Saati” yazısını Edebifikir okuyucuları için iktibas ediyoruz. edebifikir.com/deneme/ahmet-ha...
... “Kadim dönemde önemli ile önemsiz, değerli ile değersiz, meşru ile memnu arasındaki sınırı din tayin ediyordu. Son otuz yıldır ekran üzerinden tartışılan dini sorular ve sorunlar sınırları koruyup riayet etmeye değil, sınırları aşındırmaya hizmet verdi. “Bana göre” diye başlayan yorumlar... “İslam buysa ben Müslüman değilim” diyenler.
Sayfa 31 - *Fatma Barbarosoğlu
SÖ: Henry Corbin'in İslâm Felsefesi Tarihi adlı eserinde okumuştum.“ “Müslüman'ın bir su kabı vardır ve dibinde 've cealnâ minel mâi kulli şey'in hayy', yani 'Diri olan her şey sudan gelir,’ yazılıdır,” diyordu. KS: Hayatın her ânında Allah'ı zikretmek için vesileler bulan bir kültür. Her yudum suda Allah'ı zikrediyor. Şu suyu içiyoruz ve şükrediyoruz fakat Cenab-ı Allah'ı zikretmek için bazen vesile kılıyoruz, bazen kılmıyoruz. Öyle bir kaptan su içince siz unutsam: da size sürekli hatırlatan bir bilinç hali sunuyor. Ahmet Hâşim’in “Müslüman Saati" makalesinde söylediği gibi, fecri kaybetmekle beraber yönünü şaşırmış, çölde kaybolmuş kimseler gibiyiz. Günlük hayatın içinde hatırladığımız anlar azalmaya başladı.
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.