Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi Giyindiğimi Düşünüyorum
kot giyiyorum, bot giyiyorum, trençkot giyiyorum mevsimi geldiğinde şakırt diye şortu çekiyorum giyim konusuna ehemmiyet veriyorum genel olarak iyi giyindiğimi düşünüyorum modada günceli yakalamak bir hayli zor bakıyorsun, bayanlar bay kıyafeti giyiyor yalan yok benim de mom jean denediğim oluyor baya baya iyi giyindiğimi düşünüyorum yüksek bel, kısa paça ve sayısız kombinlik parça crop top’u bulan şahıs hay sen bin yaşa sadece kalite bir külot bile prestijdir, gerek yok telaşa tartışmaya kapalı bir biçimde iyi giyindiğimi düşünüyorum çok sayıda giyim mağazası var şaşım şaşım şaşıyorum internete özel indirimleri dostlarımla paylaşıyorum ton sür ton diyen dillere git gide alışıyorum konu kilit, gayet iyi giyindiğimi düşünüyorum nike adidas puma reebok ve de new balans taşımasını bilene her biri ayağa takılan alyans iyi giyinmek sadece & sadece insanoğluna has bir pezevenk gibi iyi giyindiğimi düşünüyorum
Yüksek bir tepenin başında tahtalardan yapılmış küçük bir ev göründü, etrafı ağaç ve çiçeklerle doluydu. Küçük bir bahçe içinde domates, biber, salatalık vb. ekiliydi. Yaşlı mı yaşlı, saçı sakalı birbirine karışmış, alnındaki kırışıklar olduğu gibi belli olan bir amca balkonda oturmuştu. "O efendi bir misafirimiz var, neden daha erken söylemedin?" "Birden oluştu bu misafirlik." "Ama misafirimizin sana birkaç sorusu olacak." "Tabi buyurun efendi." Güvercin birden atıldı ortaya, "İnsanlar neden sevdasından vazgeçer." "Bazen hayat bunu gerektirir, ne yapsan ne etsen yaramaz hiçbir şey. Çünkü insanlar nankördür bulduğuyla yetinmez, hep daha fazlasını ister." Efendi araya girer, "Senin sevdan neden bitti?" "Efendi biz Allah'ın emriyle sevmedik, Allah insanlar için bu haramdır dese de biz nefisimize yenik düşüp sevdamızı haram ettik. Haram olan şeyden hayır gelmez. Ben bunu istiyorum, bu olsun, bu olmasın diyeceğimize Rabbim bizim hakkımızda hayırlısı olanı nasip etsin demeliyiz." "Yani, sen diyorsun ki bazen bir şeyin bitmesi bizim için daha mı hayırlı?" "Evet, eğer sen Rabbine güvenip onun yasakladıkları ve emrettiklerini yaparsan Rabbim de o zaman senin hakkında hayırlı olanı nasip eder." "Artık olacaksa olsun diyen gönül ile hayırlısı olsun diyen gönül, hiç bir olur mu?" "Hay çok yaşa efendi çok yaşa!"
Reklam
Hay sen çok yaşa
Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değerlidir.
Annemin çocukluğundan az çok hatırladığı bir konuşmadan
-Renkli televizyon çıkacakmış dede +renkli televizyon nasıl oluyormuş, ne renkmiş? -üstünde ne renk varsa aynı öyle gösterecekmiş renkleri, kırmızıyı kırmızı, maviyi mavi gösterecekmiş +deme ya -öyle dediler dede çıkarsa görürüz +bilmem ki evladım biz görür müyüz -görmezsen ben mezarına gelir haber ederim dede meraklanma sen +hay sen çok yaşa evladım
Hay sen çok yaşa !!!
Muhtemelen Fransız okulunda aldığı eği-timin de etkisi vardı bunda. Annem bazı şeyleri hiç unutmaz­dı. Mesela, daha sonra Moda'ya taşındığımızda, oranın en ünlü berberine gitmeyi yasaklamıştı bana. Rum bir berberdi bu; işgal sırasında Türk bayrağını yere sermiş, gelip geçen çiğnesin diye. Annem onu kesinlikle affetmiyordu.
Sayfa 8 - İş Bankası Yayınları 3. Baskı 2000Kitabı okudu
Birgün Müjdat Gezen’in arabasındayım. Arabada yaşıtım bir yazar da var. Yaşıtım ama, beş dakika önce söylediğini ve kendisine söylenileni unutuyor. Damar sertliği var; her yanı yumuşamış da salt damarları sertleşmiş zavallının. Müjdat Gezen, benim yaşıma vardığında başına neler geleceğini merak ettiğinden öğrenmek için, - Ağabey, kaç diye sordu. Ne de olsa eski kuşaktan olduğumdan böyle konularda konuşmayı sevmem. Yanıt vermeyecek, sözü değiştirecektim. Ama damar sertleşmesi unutkanı yazar arkadaşım birden sesini de sertleştirerek, - En az iki!... diye bağırmaz mı? Hay sen çok yaşa, e mi?
Sayfa 40 - Adam Yayınları Altıncı Basım 1989 MartKitabı okudu
Reklam
burclar
BAKIN YALAKA ASTROLOG NE DEMİŞ SİZLERE :) #BOĞA benim güzeller güzelim. Bu Boğalar var ya dünya tatlısı, yer gök harikası, şeker mi şeker insanlardır. Bal bunlar bal. Sohbetine doyum olmaz. İyi sevgili, iyi arkadaş, iyileri say say bitmez bunların. Biliyor musunuz ki sizler; "bir Boğa bir dünyaya bedeldir". Onlar şanlı burç aleminin,
- Yaşamaz. Ben Yaşamaz... Soyadım Yaşamaz. -Demek soyadın Yaşamaz? -Evet, Yaşamaz. -Yaşar Yaşamaz, öyle mi? - Evet. Hay sen çok yaşa Yaşar Yaşamaz!
hay sen çok yaşa Paşam :)
— “Oldu yeter... Gel gerisin geri yerine... ” demişler. Gelmezlenmiş... “Otur oturduğun yerde, hiçbir işe burnunu sokma... Aybeay, al aylığını, padişaha dua et” demişler. Dinlemezlenmiş... Padişah efendimiz paşalığını sıyırmış sırtından, acemi erliğe indirmiş, ne güzel! Bu bizim Kemal Paşa’mız, hiç umursamamış... Şuna buna, kâğıt yazmayı kesmemiş, paşalığı hiç alınmamış gibisine... Evet, kendin bilmez değilsin ya, bu bizim Kemal Paşa’mız, oldum olası densizdir.
vicdan ve ahlak..ve vicdan ahlakı..hay sen çok yaşa Doğan hocam...
Dış tanıklığa önem veren kültürde bireyin vicdan oluşturabilmesi zordur. Vicdan ahlakı ancak bebeklikten itibaren gözlemleyen bilinci besleyerek, kişinin kendine hesap vermesinin gelişimiyle oluşabilecek bir erdemdir.
Reklam
Hay sen çok yaşa, YAŞAR YAŞAMAZ!!!
+Adın ne? -Yaşar +Soyadın? Ağızını açmayınca karşısında ki; +yoksa soy adın da mı yok? Diye alay etti. -Var, var ama... +Varsa söylesene yahu. -Yaşamaz +Ne -Yaşamaz. -Ben yaşamaz... Soy adım yaşamaz. +demek Soyadın Yaşamaz? -Evet, Yaşamaz. +Yaşar Yaşamaz, öyle mi? -Evet +Hay sen çok yaşa, Yaşar Yaşamaz!
97 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.