Üstün muradı anlatmakta bu çok kısır ifadenin hedefini çılgınca arayan bir oluş hasretinden başka bir delaleti yoktu. Bulunması gereken bizzat hayattı; asıl hayat... Onu bul da evvelâ yaşa, sonra yaz yazabildiğin kadarını... Burada yaşaya- bilmekle yazabilmek beraber...
Garp âleminde, kendilerince yaşayabilenler, yâni duyup yazabilenler arasında,
Biz tam 137 yıldır,bize ölüm getirenleri hayat getirmiş olmakla vasıflandırıyoruz.
Artık marifet lâfta değil,hakikatte inkılâbı yapacak inkılâbı yapabilmekte...Sıra onun,yani bizimdir!
Marifet,dallara oyuncak meyveler takmakta değil,köke ve kök feyzine ermekte...
Gençler, hakikî gençler!... Bu adam yolunuza fedadır. Eğer yetişmenizde; çeyrek asırdır zift çektikleri, zulmet sıvadıkları ruhunuzun nesçlerini aralayıp mukaddes kıvılcımın girmesine yol hazırlama işinde de küçük bir emeğim varsa, bunu ebediyet tapusu kadar kıymetli sayarım. Bu adam yolunuza fedadır; ve siz mevcut oldukça bu topraklarda yaşanmaya değer bir hayat açılmasına ümitle bakılabilir. Gerisi hep kolay, hep basit... Hapis, işkence, ölüm, açlık, sefalet, hakaret... Hepsine dayanılabilir.
Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birden bire dam.
Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı. İhtiyar bacı!
Sonsuzluk elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum
Gençler,hakiki gençler!... Bu adam yolunuza fedadır. Eğer yetişmenizde; çeyrek asırdır zift çektikleri,zulmet sıvadıkları ruhunuzun nesçlerini aralayıp mukaddes kıvılcımın girmesine yol hazırlama işinde de bir küçük emeğim varsa, bunu ebediyet tapusu kadar kıymetli sayarım. Bu adam yolunuza fedadır; ve siz mevcut oldukça da bu topraklarda yaşanmaya değer bir hayat açılmasına ümitle bakılabilir. Gerisi hep kolay, hep basit... Hapis, işkence, ölüm, açlık,sefalet,hakaret... Hepsine dayanılabilir.
Bir daire, bir çizgi, bir nokta, bir hareket, bir fiil, bir mefhum, zaman, mekân, ölüm ve hayat etrafında, kuyruğundaki markanın arkasından dönen, bir kedi yavrusu gibi kıvranıp duruyordum.
Gençler, hakikî gençler!... Bu adam yolunuza fedadır. Eğer yetişmenizde; çeyrek asırdır zift çektikleri, zulmet sıvadıkları ruhunuzun nesçlerini aralayıp mukaddes kıvılcımın girmesine yol hazırlama işinde de küçük bir emeğim varsa, bunu ebediyet tapusu kadar kıymetli sayarım. Bu adam yolumıza fedadır; ve siz mevcut oldukça bu topraklarda yaşanmaya değer bir hayat açılmasına ümitle bakılabilir. Gerisi hep kolay, hep basit... Hapis, işkence, ölüm, açlık, sefalet, hakaret... Hepsine dayanılabilir.
Ona göre şiirin güncel, sosyal görevini Akif'ten, tarih ve gelenek yanını Yahya Kemal'den ve nihayet hayat ve ölüm yorumunu Necip Fazıl'dan izleyerek yeni şiirin temelleri atılmalıdır.
Sayfa 43 - NECİP TOSUN / Edebiyat kanonu ve Sezai KarakoçKitabı okudu