Ruh, bitimli, ölümlü hayatın içinden sonsuzluğa ve ölümsüzlüğe kurulan köprünün uhrevî veya tamamen gayrı maddi malzemesidir.
Sayfa 82
Kuklacı, Kahin, Yargıç romanlarını bir solukta okuduğum Günay Gafur'un yeni kitabına kavuştuk "BABA" ....
Diğer kitaplarından da alışık olduğumuz Fizik,kimya,kuantum, metafizik ile edebiyatı harmanlayan yazar bize başka kapılar da açıyor.Baba'yi okumak kolay değil ,biraz beyin yakıyor,kafalar karışıyor size unutamayacağınız bir serüvene sokuyor.
22 yaşındaki Yusuf’un hapishaneye düşmesiyle başlıyor hikaye. Suçunun ne olduğunu, ne günah işlediğini, yolunun neden bu karanlık yere düştüğünü bilmiyoruz. Bir yandan Yusuf’un hayat hikayesini öğrenmeye çalışıyor, diğer yandan koğuş arkadaşlarıyla tanışıyoruz. Üstelik bu karakterlerin trajik geçmişlerine hiç de yabancı değiliz, her biri sıklıkla duyduğumuz, kimi zaman şahit olduğumuz hayatın içinden hikayeler. Ama öyle biriyle kesişiyor ki Yusuf’un yolu, hayatı geri dönülmez şekilde değişiyor. Koğuş ağası Baba! Ölümden korkmayan ama herkese korku salan, düşkünlere umut, dışlanmışlara yoldaş, düşmanlara kabus olan bir adam. Burada fizik yasaları değil Baba'nın kuralları işler. Kimdir Baba ? İnsan mı ? İblis mi? O tüm sırları biliyorken kimse bilmez gerçekte kim olduğunu ama Baba'nın evlat dediği ona Kaşif adını taktığı Yusuf kararlıdır Baba'nın sırrını keşfetmeye...
Çok katmanlı konusu ile koğuşun hem içinde hem de ötesinde bir zamanı işlemiş yazar. Hem içerideler hem dışarıda, kâh dostlar kah düşman. Nasıl oluyor demeyin. İmkansız Olasılıklar Koğuşunda her şey mümkün.
Elif Acar
.
Oblomovluk
Oblomov hayata dair her şeyi içinde barındıran bir kitap. Hayatın akışında insanın içinden geçtiği evreleri öyle güzel anlatmış ki. Kitabın ilk başlarında küçük bir odaya hapsolmuş ve asla oradan çıkmak istemeyen bir adam. Hiç bir şeyin onu tembellikten kurtarmaya gücü yetmezken bir anda aşkın gücüyle hayata dönmeye çalışması. Sonrasında kaygıları nedeniyle sevmekten vazgeçmesi. Kitabın son bölümlerinde ise Olga ve Ştolz’un ikilemleri insanın her şey çok güzelken bile kendini acaba sonrası diye kaygılandırması. Güzel bir kitaptı. 
Oblomov
A.T Mühürlenmiş Zaman
Insanoğlu bıkıp usanmadan, kendisiyle dünya arasında bir ilişki kurar, bu dünyayı sahiplenmek, sezgisel olarak algıladığı idealiyle bu dünya arasında bir uyum sağlamak için yanıp tutuşur. Bu isteğin yerine geti- rilemez olması, insanların hoşnutsuzluğunun ve kendi benliğindeki eksikliğin yarattığı acının bitip tükenmeyen bir kaynağını oluşturur.
Ama bence bütün gözler böyle bakmalı. Onlara perde inmeden, perdenin arkasındaki Kudreti fark etmeli. Bu yüzden de bakmaktan çok görmeyi öğrenmeli.
Sayfa 46Kitabı okudu
Başınıza gelenlere şaşırmayın, hepsi hayatın içinden geliyor. Bazen hayır sandığınız şer, şer sandığınız hayır olabilir. Bazen 1 yanlış bütün doğruları götürür ki bu hiç istenmeyen bir durumdur. Bazen de bir doğrunun tüm yanlışları yok etmesi umulur ki umumiyetle umulduğu ile kalır. Bunları görünce, olup bitenler anlam veremez insan...
Herhalde, hayatı tanımadığımdan
insan pek çok sıkıntılarla karşılaşabilir "kötüye bir şey olmaz bir süre. En kötüye hiçbir şey olmaz, çok uzun bir süre" zanneder Herhalde, her şeyi dünyada olup bitiyor sandığından!
Yerini yadırgar dünyada İnsan.
Herhalde buralı olmadığından...
