Halbuki üzülmek değil, boğuluyorum. Acınacak hâldeyim. Hiç kimseye birşey söyleyemiyorum. Hiç kimsenin yüzüne bana yaptığı fenalığı haykıramıyorum. İçimde biriken bu azaplar, kalbimi cımbızla didikliyor, paramparça ediyor.
Hep bir kabusu yaşıyor gibiyim.Koşamıyorum sana.Gel diye de haykıramıyorum.Koşamıyorum, vazifelerimle, şevkatimle, vicdanımla, mazimle bu coğrafyaya bağlıyım.
Alevler içerisinde yanıyorum sanki. Tek bir kelime, kısacık: "Acıyor!" Ama haykıramıyorum. İnsanlık kadar eski, tarifi imkansız, eşi benzeri olmayan bu dipsiz cehennemden kaçamazsın!
"Hiç kimseye bir şey söyleyemiyorum. Hiç kimsenin yüzüne bana yaptığı fenalığı haykıramıyorum. İçimde biriken bu azaplar, kalbimi cımbızla didikliyor, paramparça ediyor."
Acılı yağmurlarla düşmüşüm yere
Tatlı su göllerine akamıyorum
Yüzüm yüreğim deprem dalgası
Bu gül kıyımlarına bakamıyorum
Her aşk bir türküdür bağrımda
Her öfke bir ağıt
Ağıtlar kuşatmış dört yanımı
Kendi türkülerimi haykıramıyorum
"Hiç bir zaman karşılaşmayı beklemediğim, hele bu kadar geç kalmışken asla karşılaşmayacağımı sandığım bir dönemeçte sizi gördüğümde, işte o zaman Milena, haykıramıyorum, içimde bir şey de haykırmıyor