Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rebî b. Haysem'e "Geceni nasıl geçirdin? İyi bir şekilde sabahlayabildin mi?" diye sorulduğunda, o: "Zayıf günahkarlardan biri olarak sabahladım. Böylece rızkımızı tüketiyor ve bir gün gelecek olan ecelimizi bekliyoruz. İşte böyle sabahladım." diye cevap verir.
Rebî bin Haysem Hazretleri, bir gün namaz kılarken, gözünün önünde yirmi bin dirhem kıymetindeki atı çalınmıştı. Fakat o, hırsızın peşine düşmek yerine huzurla edâ ettiği namazına devam etmeyi tercih etti. Onun bu büyük kaybını duyan dostları koşarak kendisini tesellî etmeye geldiler. Hazret, dostlarına: “–O adam atımı çözerken kendisini gördüm. Lâkin ben o vakit daha mühim ve çok sevdiğim bir işle meşguldüm. Onun için hırsızı kovalamadım.” dedi. Bunun üzerine dostları, hırsıza bedduâ etmeye başladılar. Hazret onları susturarak: “–Sâkin olun, bana zulmeden falan yok! O adam kendi nefsine zulmetti. Zavallının kendine yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de biz ona zulmetmeyelim!” dedi. Şâir, bu hâli ne güzel ifâde eder: Mü’minlere imdâda yetiş merhametinle, Mülhidlere lâkin daha çok merhamet eyle!
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Rebî bin Haysem (Rahmetullâhi Aleyh) evine bir çukur açmıştı, her gün orada uyur, ölümü hatırlardı. Şöyle derdi: "Kalbim bir an ölümü hatırlamasa mahvolur."
Rebi b. el Haysem;
İnsanlar iki sınıftır; bir kısmı mümindir, ona eziyet etme. Bir kısmı da cahildir, onu hiç karşına alma.
Rebi bin Haysem'e "Halin nedir?" diye sorulunca şu cevabı verirdi: "Zayıf ve günahkârım!"
Rebî' b. Haysem'in yirmi yıl dünya kelamı konuşmadığı söylenir.O,her sabah yanına kalem- kağıt alır ve konuştuğu her şeyi yazar ve akşamleyin kendisini hesaba çekerdi.
Reklam
Rebi bin Haysem
Evinde bir çukur kazdırdı, her gün onda birkaç kere yatar, devamlı ölümü anardı ve: *Bir an bile olsa ölümü anmayı unutsam, kalbim bozulur.* Derdi.
Ölümü Hatırlamak
Rabi’ bin Haysem(r.a) ki tabiînin büyüklerinden olup türbesi Tûs şehrindedir. Evinde bir mezar kazmıstı. Kalbinde biraz gevşeklik hissettigi zaman o mezara girip bir süre yatıp ve derdi ki : “ Allahım, beni bu dünyaya bir defa daha gönder ki yaptıgım taksirâtı telafi edeyim.” Sonra kalkar ve kendine: “Ey ibni Haysem! İşte seni dünyaya gönderdiler. Bir daha gönderilmeyecegin bir ölüm için hazırlan.
İbni Haysem, Farabi optik ilminin öncüleridir. Farabi müziğiyle insanın gönlünü raks ettirdi.
Rebî b. Haysem bir gün İbn Mes’ud ile birlikte Demirciler çarşısında dolaşmaktadır. Demirciler rutin işlerini yapıyor, körükle ateşi kızdırıyorlar ve ateş de alev alev yanarak kızarıyordu. Bu durum karşısında kendisine hakim olamayıp bir çığlık atar ve olduğu yerde yığılıp kalır. Abdullah b. Mes’ud namaz vaktine dek başında bekler durur, fakat adam ayılmaz. Bunun üzerine adamı omuzlayıp evine götürür. Ancak ta ertesi günü aynı vakte dek kendisine gelemez. Bu arada beş vakit namazını da kaçırmıştır. Abdulah b. Mes’ud adamın başı ucunda şöyle der: “Vallahi işte gerçek ve asıl korku buna denir.”
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.