Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek
ÖMER HAYYAM
Atlantik'in dibinde bir kitap var. Anlatacağım, işte onun öyküsü.
Belki nasıl sonuçlandığını biliyorsunuz: o tarihte gazeteler yazdı, bazı yapıtlarda da belirtildi: 14 Nisan 1912'yi 15 Nisan 1912'ye bağlayan gece, Titanic gemisi, Newfoundland açıklarında battığında, en ünlü kurbanlarından biri de, İranlı bilge ozan, gökbilimci Ömer Hayyam'ın
Çoğu kitabını okudum Amin Maalouf'un, daha okuyacaklarım da var. "Okuduklarım harika eserler", peşinen söylenmesi gerekenin bu olduğu inancındayım...
Semerkant da; Ömer Hayyam'ı irdelerken,O günlerin tarihi hakkın da yakın bilgi sahibi oluyorsunuz.Hatta diye bilim ki bugünlerde de dillere pelesenk olan Haşhaşileri ( Paradis des Assains ) yani "caniler Cennetini..." de izliyorsunuz,
Sadece onlarmı ? Alamut Kalesi, Hassan Sabbah, Nizamülmülk, Melik şahı da bulabiliyorsunuz. daha niceleri...Maalouf un akıcı uslubu, ve nefis yorumuyla gerceğin içinde yolculuğa çıkmak isteyenler için güzel kitap.
O Zaman, OKUYUN...
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,5bin okunma
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
''Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek aIacak kadar paran kaImışsa, git kendine bir demet menekşe aI ve ruhunu besIe. Bence bu çok anIamIıdır ve kişinin önceIikIe ruhunu besIemesi Iazım.''