Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Oku” emri, sadece zâhirde bir okuma emri değil, kalbin, manevi tezkiye ve tasfiye neticesinde kitap ve hikmeti alıcı hale gelmesidir. Bununla, tecellilerin mâkesi olan kalp ile her şeyi okuyabilmek kastedilmektedir. Yani kainatın bir kitap haline gelmesi, kalbin kainat sayfalarını çevirip hikmetleri ve ilahi sırları okuyabilmesi, velhasıl insanın kainatı, kendini, Kur’ân-ı Kerim’i okuması, idrak etmesi ve yaşamasıdır.
Sayfa 137 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
“İnsanların arasına karışıp onların ezâlarına katlanan müslüman, onlardan uzak durup ezâlarına katlanmayandan daha hayırlıdır.” Hadis-i Şerif
Sayfa 126 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
...... MUTLU VE NEŞ'ELİYİM
1 Ne denlü yokluğa meyl eylesem ben șâd u mesrûrum Kaçan gafletle varlık eylesem magmûm u magbûrum 2 Ne dem ki ârzu-yı hubb-ı dünyâ eylese gönül Huzurından anın cânâ o denlü dûr u mehcûrum 3 Ne denlü hâtırım âșüfte ise ayş içün zâhir Hayâl-i sâdık-ı dil-dâr ile bâtında ma'mûrum 4 Egerçi Sûretâ evsaf-ı sofî ile mevsûfum Velikin sîretâ rind ü kalenderlikle meşhûrum 5 Ne denlü benzese tavrım 'avâma vech-i zâhirde Fakîrân defteri içre yine mesbût ü mestûrum 6 Ne denlü kem- 'ayâr isem sakın kem bakma kim zirâ Nigâh-ı kimya-yı Hazret-i Pîr ile manzûrum 7 Mesacidde bizi Sıdkî dahi aramasın ahbâb Yerim mey-hânedür șimdi mey-i 'aşk ile mahmûrum
FİL VAK‘ASI
Kâbe-i Muazzama’yı, Mevlâ’nın emriyle, Âdem aleyhisselâm inşa etmişti. Nuh Tufanı’ndan sonra da Hz. İbrahim aleyhisselâm ve oğlu İsmail aleyhisselâm beraberce -yeniden- inşa ettiler. İnşası tamamlandıktan sonra kendileri tavaf ettiler. Cenâb-ı Hakk’ın emriyle insanları da haccetmeye davet ettiler. Bu mübarek Kâbe, ibadet edenler, rükû ve secde
Nola tâcım gibi başımda götürsem dâim Kademi resmi durur hazret-i şâh-ı Rusül'ün Gül-i gülzâr-ı nübüvvet o kıdem sâhibidir Ahmedâ durma yüzün sür kademine o gülün
Sayfa 187 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Hicretsizlik hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki bakışlarıma mescidin kumları
Reklam
"Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni Hilekarlık eyleme, kimse dolandırmaz seni Dest-i a'dadan soğuk su içme, kandırmaz seni Korkma düşmandan, ku ateş ola yandırmaz seni Müstakim ol, Hazret-i Allah utandırmaz seni"
Helal lokmanın ehemmiyeti***
Bir kimsenin temiz gönüllü, ihlás sahibi ve ehl-i istikâmet olduğunu anlamak için onun, yaptığı ibadetlerinden ziyade o ibadetleri hangi kalbi seviye ve hål ile yaptığına bakılmalıdır. Yâni bilhassa davranışlarının İslâm ahlâkına uygun ve kazancının helâl olup olmadığına dikkat edilmelidir. Bu meyanda Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, bir kimse medhedildiği zaman, onu öven şahsa, üç şeyi sormuştu: "-Sen onunla hiç komşuluk, yolculuk, veya ticaret yaptın mı?" Muhâtabı üçünü de yapmadığını söyleyince: "-Öyleyse onu medhetmeyin, çünkü siz onu lâyıkıyla tanımıyorsunuz” buyurdu. Onun için Süfyân-ı Sevrî -kuddise sirruh-: "Kişinin dindarlığı, ekmeğinin helâlliği nisbetindedir." buyurmuştur.
Sayfa 498
Hazret-i Peygamber'in dediği gibi: "Nefisle savaşma cihâd-ı ekberdir."
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hazret-i Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır. "Ben Kıyamet gününde ümmetimden yeryüzünde var olan Kaş ve kumdan daha fazla sayıda kimseler için şefaatçı olacağım."
Sayfa 312
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.