Sorgusuz sualsiz "Heil Hitler"ci asker bir babanın Hitler'in savaşı kaybından önce kendi savaşını kaybedişini anlatıyor.Faşizmin,ırkçılığın egemen olduğu bir dünyada çocukların saf duyguları ile dostluğun kazanışının hikayesi.Tellerin iki yanının ezilen yanda birleşişinin imgesi.Dünyanın tüm halklarına okutun bunu.Kaybeden kimmiş gösterin.Daha fazla kandırılmasınlar,"insan insan ile savaşıyorsa her iki tarafta(ki bir bütünün-insan bütününün-parçalarıdır) kaybeder"in en güzel anlatıcısı bu kitap.
"Heil Hitler!.. Asırlarca hüküm süreceksin sen - tüm imparatorluk hanedanlarından güçlüsün: Egemenliğinin sonu gelmeyecek, ona kendin de gülene ya da ölüm seni otların altındaki ortak evimize taşıyana kadar! Ne gam! Senden sonra başkaları gelecek, senden daha sertleri... Makinenin sırtında, matematiğin kasvetli, yoksul kamburunda özgürlüğün değil, sarsılmaz despotluğun kurulması gerektiğini ilk anlayan sen oldun! Makinenin hür bıraktığı işsizleri, bütün karamsarları ve yolunu yitirmişleri bayrakların altında, şanının ve muhafazanın alaylarında topluyorsun... Yakında bütün canlılar silah arkadaşların olacak ve ordunu doyurmak için makinelerin başında kalan az sayıda yorgun insan seni yok edemeyecek. İmparatorlar ölürdü, çünkü muhafız alaylarını besleyen insanlar er geç pes derdi. Sense ölmeyeceksin, çünkü muhafız alayını mekanizmalar, devasa üretim güçleri besleyecek! Sen yok olmayacak ve krizin üstesinden geleceksin..."
"Heil Hitler!..
Hiçbir zaman üretime katılmayan milyonlarca insanı kan ter içinde bırakacak bir meslek icat ettin; bunlar ülkede dolaşacak, ayakkabı ve kıyafet eskitecek, yiyecek fazlasını yok edecekler, sevinç ve ter içinde senin adını yüceltecek, vadelerini dolduracak ve ölecekler...Bu yeni sanayi dalı, şanına şan katsın diye halka ilham aşılama işi, krize son verecek ve yalnızca kaslarını değil, yüreğini de meşgul edecek halkın, huzur ve refahtan yorgun düşürecek onu...Yurdumu aldın elimden ve herkese bir iş verdin - şanını taşıma işini..."
Yine bir inceleme yine bir giriş cümlesi sıkıntısı. Öncelikle ben bu kitabı inceleyemem daha doğrusu yazacak çok şey var ama yazamayacağımı düşünüyorum şimdiden. Çünkü gerçekten çok fazla konu ve detay var. Kısa kısa sizleri bilgilendirmek için elimden gelen, not aldığım yerleri sizlerle paylaşmayı deneyeceğim.
Öncelikle eser ile tanışmamın
White'in belirttiğine göre Hitler, "Heil Hitler, Kurtarıcımız!" diye selamlandığında , bunu bir iltifat kabul ederek hafifçe eğilir selam verirdi ve bu kısacık cümlenin gerçekliğine inanırdı.
Bu kitabı okumadan önce hazırlanın, toparlanın, (satırları çizenlerdenseniz bir kalem alın, ihtiyacınız olacak) çünkü siz de bir yolculuğa çıkacaksınız. Ferdinand sizi dört duvarınız arasından sürükleyerek çıkaracak ve içten içe hep sorduğunuz karanlık soruların cevaplarını yüzünüze çarpacak. Duymak istemediğiniz, duymaktan haz etmeyeceğiniz bir takım cevaplar. Bir Tutunamayanlar eseri. Yavaş yavaş ilerlemek gerek.
Savaş, yoksulluk, sömürgecilik, aşk, yaşam ve en çok da ölüm. Sırayla, bu yolculukta, en ağır şekilde yüzleşiyorsunuz bu kavramlarla. Sadece bu kavramlarla değil, her şeyle. Her şeye bir cevabı varmış yazarın da bu kitabı yazmış gibi. Ve yazar acımasızca, hiç çekinmeden anlatıyor bir bir insan denen çürümüş varlığın aşağılıklarını. Hem de büyük bir kayıtsızlıkla, bazen gülümseterek. Ama bilmemezlikten gelemezsiniz, göz yumamazsınız artık.
Okurken büyük bir karamsarlığa düşürüyor insanı; bitirince de boşluğa. Üzerinden geçen seksen dört seneye rağmen geçerliliğini koruyor. Büyük bir gözlem yeteneğinin ürünü bu kitap. Daha fazla boşboğazlık edecek değilim kitap hakkında çünkü bu kitabı ancak kendi cümleleri açıklayabilir. Bu kadar alıntının sebebi de budur. Ben, şimdi, okuduğum satırları bir daha okuyacağım ve sanırım bir daha okuyacağım. Kapatalım artık bu konuyu.
Yiğit Bener ise çeviri için büyük emek vermiş ve kitabın sonunda yer alan yazısı ise kitabı tamamlamıştır bence.
Teşekkür ederim Hakan Günday. Heil Céline!
Hitler’i Kim Öldürdü
Kâmuran K. Çelebi
Çelebi Basımevi, İstanbul, 1945
Kitabın girişinden Kamuran K. Çelebi’nin “Paris Beynelmilel Dedektif ve
Gazeteci Mektebi Mezunu” olduğunu anlıyoruz. Kitabın arka kapağında
Çelebi’nin, Siz de Bir Dedektif ve Gazeteci Olabilirsiniz isimli bir kitabının
daha olduğu belirtiliyor. Çelebi o tarihte henüz