Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ancak bütün dünya benden başka türlü düşünüyor. Bir fizyolog böyle bir değer karşıtlığından kuşku duymaz. Nitekim organizma içinde en önemsiz bir bölüm kendini korumayı, güç pekiştirmesini, bütünlemesini, kendi “bencilliğini” kesinlikle sürdürmede biraz şaştı mı organizmanın bütünü yozlaşır. Fizyolog yozlaşan bölümün k e s i l i p atılmasını ister; yozlaşma ile dayanışma diye bir olay tanımaz; ona acımayı da düşünmez bile. Oysa papazın i s t e d i ğ i, bütünün, insanlığın yozlaşmasıdır: bu yüzden yozlaşmışı s a k l a r , - bunun karşılığında egemenliği altına alır onu… O “ruh” (Seele), “tin” (Geist), “özgür isteme”(freier Wille), “Tanrı” gibi törede geçerli yalancı kavramların, kullanılan kavramların anlamı insanlığı fizyolojik nitelikte yıkmak değil midir? Kendini koruma, gövdenin, b a ş k a s ö y l e y i ş i y l e y a ş a m ı n gücünü arttırma çabası engellenirse kansızlık bir ideal, gövdeyi küçümseme “ruhun kutsanması” (das Heil des Seele) sayılırsa bunlar y o z l a ş m a y a ( décadence) yol açmak değil de nedir? –Dengeyi yitirme, doğal güdüleme karşı direnme, bir sözcükle – “bensizlik” – şimdiye değin t ö r e buydu…Tan Kızıllığı ile ilk kez o bencil olmayan töreye karşı savaşa girdim.-
...Naziler, en büyük başarılarını radyo ile elde ettiler ve radyo, propagandanın resmi alanı olarak kullanıldı. Nazi hükümeti, kitleler için ucuz tek kanallı bir radyo seti üreterek radyonun önemini vurgulamış, hatta bu radyo setini, restoranlarda, fabrikalarda ve halka açık pek çok alanda zorunlu hale getirmiştir. Savaş döneminde, insanların doğru kanalı dinleyip dinlemediği "radyo bekçileri" tarafından kontrol edilmiştir. Avusturya'nın işgalinde, muhalefetin susturulmasında, gizli oylamadan bir gün önce ve seçimde, bütün hamleler radyo ile yapılmıştır. Radyo, Hitler ya da Goebbels' in konuşma stilinin gücünü gösterip, coşkulu alkışları ve ritmik "Sieg Heil" seslerini duyurarak halkla kurulacak iletişimde çok önemli bir araç olmuştur...
Sayfa 20 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Heil Führer 卍
Bizden yana ve bizim yanımızda olmayan bize karşıdır... Bu nedenle buna, çağrımıza eksiksiz uymanız kutsal görevinizdir!... Heil Hitler!
Sayfa 361 - ALFA | TARİHKitabı okudu
1945'te nazilerden arındırma işlemleri sırasında Heidegger, şunu yazmıştır: "Ne Parti toplantılarına katıldım, ne Parti ro­zeti taktım ve ne de 1934'ten sonra derslerime ve konuşmalarıma sözde Alman selamlamasıyla [Heil Hitler! diye] başladım." Ama Heidegger'in Nazi amblemiyle bir resmi vardır ve Kari Löwith, 1936'da Roma'da onun swastika rozeti taktığını görmüştür. Üstelik, Profesör James Luther Adams, Heidegger'in 1936'ya kadar derslerinden önce ve sonra "Heil Hitler!" selamını verdiğini belirtir.
Sayfa 22
214 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Heil Hitler!"
"Hitler'in canı cehenneme ama size iyi günler dilerim!" Gözəl, təsirli bir kitab oxuyub bitirdim bu gün. Təsadüfən qarşıma çıxan və adı diqqətimi cəlb edən bu kitab II Dünya Müharibəsi ərəfəsində Vyanaya işləmək üçün gələn gənc Franzın həyatından, o dövrdəki çətinliklərdən, yəhudilərə qarşı edilən amansızlıqlardan bəhs edir, müharibənin astanasında ikən insanların həyatını, yəhudilərin "Gestapo" tərəfindən təqib edilməsini və s. hadisələri təsvir edir. İmkansızlıq üzündən uzaq qəsəbədən Vyanaya işləmək üçün gələn gənc Franz tanış birinin tütün dükanında köməkçi - "tütüncü çırağı" olaraq işə başlayır və bundan sonra başlayır Franzın həyatındakı əhəmiyyətli hadisələr; dükanın daimi müştərisi olan məşhur həkim Siqmund Freydlə dostluq, ilk eşq, ilk ayrılıq, qəddar hakimiyyətin gətirdiyi bəlalar, sırf yəhudilərə jurnal satdığı üçün "Gestapo"nun həbs etdiyi dükan sahibinin öldürülməsi, yəhudi olduğu üçün Vyananı tərk etməyə məcbur olan Siqmund Freydin ayrılığı... "Sahi kaç veda kaldırabilir insan. Tahmin ettiğinden çok daha fazlasını belki. Belki de tek birini bile değil..." Yalnız qalan Franzın başına nələr gəlir, həyata necə davam edir oxuduqca şahidi oluruq... Dərin, təsirli fikirlər, ifadələrlə zəngin bir kitabdır. Franzın anasına, anasının ona olan məktublarını, Siqmund Freydlə söhbətlərini xüsusilə sevərək oxudum.
Tütüncü Çırağı
Tütüncü ÇırağıRobert Seethaler · Jaguar Kitap · 20211,167 okunma
büyük kitlelerin o an güçlü ne tarafta ise anında oraya kayacağını bilemeyecek birisi değildim.bugün heil schusnigg diyen, yarın heil Hitler diyecekti ondan emindim.
Sayfa 385Kitabı okudu
Reklam
İki ayağını birleştirdi. Sağ elini havaya kaldırdı, sonra topuklarını birbirine çarpıp olabildiğince derin ve açık bir sesle -becerebildiği kadar, babası gibi- bir askerin yanından ayrılırken hep söylediği sözcükleri tekrarladı. "Heil Hitler!" dedi, ki ona göre şimdilik bunun anlamı 'hoşça kal' veya 'iyi günler dilerim' demenin başka bir şekliydi.
İyi akşamlar, diye düşündü. Veya Heil Hitler. Herkes bu ikinciyi tercih ediyordu.
Nazi selamı için tek kolunu havaya kaldırmak, göz ardı edilebilir bir konu değildi. Obersturmführer hiç şüphesiz bunu ona anlattıkları sayısız konferansa katılmıştı: Açık ve yadsınamaz bir şekilde kolun kaldırılması için vücuttaki her kasın kasılması gerekir, kalçalar sıkı, karın içeri, göğüs dışarı, bacaklar birleşik dizler katı, kuvvetli bir şekilde Heil Hitler! diye bağırmak için akciğerler dolu. Her lif, her tendon, her sinir kolun uzatılması önemli görevini yerine getirmek zorunda.
Sayfa 94 - Salon YayınlarıKitabı okudu
*** Önce Almanlar çok kibirliydi. Avrupa’yı yenmişlerdi artık. Paris’e girmişlerdi. İki ay içinde SSCB sorununu çözmeyi planlıyorlardı. Bize yaralı olarak esir düşerlerse, hemşirelerimizin yüzüne tükürüyorlardı. Sargıları yırtıyor. “ Heil Hitler” diye bağırıyorlardı. Ama savaşın sonunda “ Rus, ateş etme. Kahrolsun Hitler!” diyorlardı. ***
Sayfa 212 - Kafka YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kötülüğün ilacı gülmek. Türkler Almanya'nın yeni Yahudileri ya... Berlin'de hastane. Alman, Yahudi ve Türk'ün yeni doğmuş bebeklerini karıştırmışlar. Alman, 'Heil Hitler!' der, ânında Nazi selamı vereni yavrum, diye kucaklar, korkudan sıçan bebek Yahudi'nin, bokunu temizlemeye koyulan da Türk'ündür.
Sayfa 420Kitabı okudu
When we got back to Igor's house his parents didn't seem to be about, either, Igor got out a frying pan, put in four cubes of butter, and began to melt them. He took the rum, put it in a large pot and warmed it up. "This is what men drink," he said. Then he looked at Baldy. "Are you a man, Baldy?" Baldy was already drunk. He stood very straight, hands down at his sides. "YES, I'M A MAN!" He started to weep. The tears came rolling down. "I'M A MAN!" He stood very straight and yelled, "HEIL HITLER!"
İki ayağını birleştirdi. Sağ elini havaya kaldırdı, sonra topuklarını birbirine çarpıp olabildiğince derin ve açık bir sesle -becerebildiği kadar babası gibi- bir askerin yanından ayrılırken hep söylediği sözcükleri tekrarladı. “Heil Hitler!” dedi, ki ona göre şimdilik bunun anlamı ‘hoşça kal’ veya ‘iyi günler dilerim’ demenin başka bir şekliydi.
Küçük büyük adamlar, seni bir simgeye feda ettiler, sense onları seni yönetecek yerlere getirip koydun. Efendilerini, Sen kendin getirdin bulundukları yere; bütün maskelerini indirmiş olmalarına karşın - ya da daha doğrusu maskelerini indirmeleri nedeniyle onları besleyen sensin. Yalan mı, sana kaç kez söylediler: "Hiçbir sorumluluğu olmayan önemsiz, aşağılık bir varlıksın sen ve böyle kalacaksın," demediler mi? Sense onlara "Kurtarıcılar" diyorsun; "Yeni Kurtarıcılar" ve bağırıyorsun: "Heil! Heil!" "Viva! Viva!" "Yaşşaa! Yaşşaa!"
Sayfa 27 - Payel yayınlarıKitabı okudu
556 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.