Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir.
Bedenle olan hakları:
01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Ana-babasına hizmet edenin
~•~
“Mey gibi her bir haramın sekri olsaydı eğer
Ol zaman mâlum olurdu mest kim huşyâr kim”
Haram olan her şey, içki gibi sarhoş etseydi, kimin ayık kimin sarhoş olduğunu işte o zaman anlayabilirdik.
~•~
Bu özellikler bizde yok ise sorun bizde ve bu sorun göz ardı edilebilecek bir sorun değil
👉Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,
👉1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. (En’am-151)
2. Allah'a asla şirk koşmazlar. (Furkan-68)
3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. (Furkan-68)
4. Hakkı bile bile gizlemezler. (Bakara-44)
5. Namazlarını
Yazımızı okuyun ama ön yargılarla okumayın anlamaya çalışın lütfen. En sondaki ayetlerin mealleri üzerinde iyi düşünün. İslam bir hukuk dinidir devlet işlerinde İslami kabul etmeyen müslüman olamaz. Bilmiyorsanız öğrenin ve Tevbe ve istiğfar edin tekrar iman edin İslam'a davet ederim. İman ederseniz kendinize iyilik yapmış olursunuz bu
Kızmıyorum Ethem'e. Anladım ben. Bazen öyle olur. Ethem'e adı ağır gelmiş. Taşıyamamış. Ondan hep tersi gibi, aksi gibi davranıyor. Hiç inancı yok. Ben olmasam içki de içer, kumar da oynar. Öyle şeyler de yapar. Ama benden çekindiği için bulaşmıyor o işlere. Ben de hep diyorum Allah belki de beni Ethem iyice yoldan çıkmasın diye vazifeli kıldı. O yüzden ona hep dua ediyorum, her namazdan sonra Ethem için açıyorum ellerimi. Gerçi ben hepsi için dua ediyorum. Mürüvvet Anne'yi ben çok severdim, ötekiler pek hazzetmez. Bana bir zararı dokunmadı insancığın. Beni geldi buldu bak, topal halimle gelin aldı kendine. Ben onun hakkını ödeyemem. Üstünde hakkı olan insan hakkında kötü düşünmeyeceksin. Kâzım Baba için de dua ederim. Bir ayağı çukurda ama bak hep evlatlarının başında. Herkesi çekip çeviriyor, bizi bir arada tutuyor. Allah onu başımızdan eksik etmesin diyorum. Sevgi'yle Ekrem'e zaten hep duacıyım, Rabbim kucaklarını doldursun onların. Evlat gibisi yok. Hülya Yengeme duacıyım, Allah kalbindeki pası kaldırsın diye. Emin Abime dua ediyorum. A bak kabul oldu biliyor musunuz, yengem dedi, "Emin Abiniz namaza başladı" dedi, hiç kaçırmıyormuş vakitleri. Ona dua etmeyi bıraktım sonra, o kendi duasını kendisi eder. Çok şükür kavuşmuş Rabbine. Ama ötekilerin daha yolu var. Onlara dua etmeye devam. Fakat işte İbrahim Ethem Hazretleri'ne sormuşlar duanın kabul edilmesi için ne yapılmalı demişler, o da helal yenmesini tavsiye etmiş. Benim rızkımı Allah veriyor tamam ama, o rızkı bana Ethem getirdiği sürece ben nasıl helal yiyeceğim. Bire aldığını üçe satıyor
İnsanlar, kendilerine karşı da bir takım vazifeler ile mükelleftirler.Bu vazifelerin bir kısmı bedenlerine, bir kısmı da ruhlarına aittir.Başlıcaları şunlardır:
1- Beden Terbiyesi: Öyle ki her insan için maddi ve manevi temizliğe dikkat ederek zinde bir vücuda sahip olmak lazımdır. Bir hadis-i şerifte: "Kuvvetli olan bir mümin, zayıf olan