720 syf.
6/10 puan verdi
MEH Kitabın 720 sayfa olmasının tek nedeni tekrarlanan diyaloglar ve olaylar. Belli başlı birkaç olay dışında o kadar hiçbir şey olmuyor ki ne tam anlamıyla duygusunu alabildim ne de bir karakter gelişimi görebildim. Shannon sürekli düşüyor... Hem de çamurun ve suyun içine... Şaka yapmıyorum en az 3 kez falan yaşandı bu. 2 kez de malum yerde duş almak zorunda kaldı. Mini mini bir kızımız ve dev erkomuz (klişe alert!!) birbirlerine çok aşıklar ama kızımız babası tarafından gördüğü şiddet ve eski okullarında gördüğü zorbalıklar yüzünden kimseye güvenemiyor. Dallama erkomuz da rugby sporuyla kafayı bozmuş, profesyonellik uğruna acıdan ölürken bile ben iyiyim ya bir şey yok diye geziyor. Çok tuhaf bir ikili gibi geliyor kulağa değil mi? Öyleler... Aralarındaki en düzgün konuşma birbirlerine bu tarz özgüvensizliklerinden bahsetmeleri. Onun dışında kitapta geçen bütün diyaloglar ya komik olsun diye uğraşılmış ama tam becerilememiş ya da belli başlı kamu spotları vermekten öteye gidememiş. Bana kalırsa vaktinize değecek bir kitap değil. Benim de değmedi açıkçası. Şiddet sahnelerinin yazılma şeklini de oldukça duygusuz ve yüzeysel buldum. Herkes kitabı okurken ağladığını söylüyordu ama mimik oynamadı bende. Gerçekten ağlayacağınız bir kitap okumak istiyorsanız A Little Life okuyun ve gözyaşınıza değsin. Ps: ikinci kitabı da varmış sanırım. Sırf Shannon'un babasına ne olacağını merak ettiğim için onu da okur yorumlarım bir ara. İ
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024397 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Çünkü bu masalın anlamlı olabilmesi... sana herhangi bir şey ifade edebilmesi için... bir şeye inanman gerekiyor. Hem de çok önemli bir şeye. İnsanların değişebileceğine inanman gerekiyor. Charles Dickens'ın muhteşem eseri Bir Yılbaşı Şarkısı'nı ( A Christmas Carol ) birde Batman evreninde okuyun. En nefret edilen düşmanını, Gotham'ın donmuş manzarası boyunca takip eden Kara Şövalye, bir dizi tuhaf olay sonucu ruhunu çaldırma tehdidiyle karşı karşıya kalır... hemde sonsuza kadar. Lee Bermejo’nun hayat verdiği bu romanı karlı günlerde kahve yudumlarken okumanın verdiği haz tarif edilemez. Bir an heyecan doruktayken bir anda duygusal olarak çökertiyor. One shot bir hikaye, yani öncesinde veya sonrasında bir şey okumanız gerekmiyor. @jbcyayincilik tarafından ülkemize kazandırılan Batman: Noel kaliteli baskı, yerinde bir çeviri ve hastası olduğum hard cover ile 10/10 puan alıyor.
Batman - Noel
Batman - NoelLee Bermejo · JBC Yayıncılık · 2014133 okunma
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
SAYDAM TURP-MO YAN,270 sayfa Mo Yan(anlamı sakın konuşma!) asıl adıyla Guân Móyè ,Çin’in en ünlü,en sık yasaklanan ve en çok korsan baskısı yapılan 2012 Nobel Edebiyat Ödüllü yazarı.Mo Yan,2012 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alırken Çin’de doğan ve Çin’de yaşamayı sürdüren ilk Çinli Nobel ödüllü yazar oldu Yazardan okuduğum ikinci kitap.12 hikayeden
Saydam Turp
Saydam TurpMo Yan · Can Yayınları · 2019233 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Sevdiğim pek çok kişiyle, şarkıyla, kitapla, filmle buluştum sayfalarca. Hem onlarlayım hem de tuhaf bir aksiyonun içindeyim. Menteş yine iş başında. Toplamış eşini dostunu, beynimizi yakarcasına akıp giden bir kurgunun içine bırakmış bizi. O meşhur romancılar 60lı yaşlarına ulaşmış ve hepsi de bitik. Tuhaf yeni kariyerler edinmişler ama para kıt olunca bir cinayetle kasayı doldurmaya ikna edilirler. Bir yanda üç kuruşluk kariyerlerde çırpınıp bir yandan da hayaller kurarlar. Bakalım para vakitlice gelecek mi.. Tek bir satırını bile atlamaya kıyamıyorsunuz. Hatta bazı cümleleri iki üç kez okuyup yüzünüze oturan o tebessümle biraz daha vakit geçirmek istiyorsunuz. Hele Ruhi Mücerret’i, Alper Kamu’yu, Behzat Ç’yi tanıdıysanız daha bir keyifli okuyorsunuz. Eyvallah Şehri kıssası çok güzeldi. Menteş ara ara serpiştiriyor eserlerinin içine böyle yeni bir romanlık parça gibi okumaları. Böyle fantastik bir kurgunun sonunda memleket meselelerine ulaşacağını da hiç tahmin edemezdim. Aah yaralarımız. Bizim ve acıyorlar. Ne yazsa okurum zaten. Okudum
Ucuz Romancılar
Ucuz RomancılarMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2024131 okunma
Nurullah Ataç, yolda yürürken beyitler okurdu kendi kendine; sevdiği, seçtiği Divan beyitlerini yazmıştı bir deftere, "O koca koca divanlarda güzel beyit azdır, ama aramaya değer" derdi. Sonra ben de öyle bir defter tutmaya kalktım, ama sürdüremedim, bıraktım gitti. O şiir, Divan şiiri, gittikçe unutuluyor, genç ozanlarımız onun tadını
Soru sormaya karşı çok hassasımdır. Bana göre,soru sormak mahşer gününe mahsus olmalı. Hem bir soru sorarsın, gerisi tıpkı taş yuvarlamak gibi gelir. Tepede sessizce oturur, aşağıya doğru bir taş atarsın. Sonra taş yuvarlanır,gider,başka taşlara çarpar, sonra hiç akla gelmezken yaşlı, zararsız birinin kafasına denk gelir. Hemde kendi bahçesinde! Sonra adamın ailesi kimsesiz kalır. Yok efendim. Prensip meselesi. Bir şey ne kadar sorunlu görünüyorsa ,ben de o kadar az soru sorarım
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.